BESTE"Vay canına, harikaydı!" Yaman bana doğru yürürken performansıma iltifat etmişti. Kulüp toplantısı bittiği için herkes yavaş yavaş odadan ayrılıyordu. Onun arkasındaki Macide aynı kaş çatmayla bana ve Boran'a bakıyordu.
"Teşekkürler, Yaman," dedim gülümseyerek.
"Harikaydı, Beste!" Kocaman bir şekilde sırıtan Selin de bize katıldı. "Çok keyifli bir performanstı."
"Teşekkürler, beğenmene sevindim. Performansımı keyifli bulman benim için çok anlamlı."
"Kulüpteki herkes benimle aynı fikirde," dedi kıkırdayarak. "Boran'a öyle tutkulu baktın ki galiba artık tüm okul birbirinize âşık olduğunuzu biliyor."
Yanaklarıma aniden kan hücum edince şaşırtıcı bir şekilde kızarmış olan Boran'a baktım. O gerçekten kızarıyor muydu?
Gözle görülür derecede gerilen Macide boğazını temizleyip zoraki bir ifadeyle gülümsedi. Herkes başını ona çevirince Yaman kız kardeşinin yanında olduğunu unutmuş gibi baktı.
"Gidelim mi, Macide?"
"Evet," dedi başını sallayarak. Gözlerimin içine bakarken dudaklarını kasarak gülümsedi. "Çok güzeldi, Beste."
Ben de gülümsedim. "Teşekkür ederim, Macide."
"Peki, görüşürüz o zaman. Kız kardeşimi odasına yerleştirmemiz gerekiyor."
"Burada yatılı kaldığını bilmiyordum," dediğimde Yaman omuzlarını silkti.
"Aslında kalmıyordum. İlk günüm. Macide dün ailemizden yurtta kalmak için izin aldı, ben de onu yalnız bırakmamak için yurda yerleşmeye karar verdim."
Başımı salladığımda Macide de sırıttı. "Evet, yani birbirimizi daha sık göreceğiz, Beste."
Sırıttığında tüylerim ürperdi. "Eh, güzel olabilir, sanırım."
"Emin ol, güzel olacak." Gözlerimin içine dik dik bakarak kollarını kavuşturduğunda tepeden tırnağa tüylerim ürperdi. Ne yapacağımı bilemeyerek Yaman'a döndüm.
"O zaman görüşürüz, Yaman."
Yaman bana tekrar gülümsedikten sonra Boran'a veda edip etmeyeceğinden emin değilmiş gibi baktı. Ama ona veda etmemeye karar verip kız kardeşiyle odadan ayrıldı.
"Sana verdiğim nota kâğıdına çalışmayı unutma, olur mu?" diye hatırlattı Selin.
"Çalışacağım."
Omzuma dokunarak," Bunun bir parçası olduğun için teşekkürler. Sana borçluyum."
"Önemli değil."
Selin bize tekrar gülümsedikten sonra odadan çıktı. Kötü bir başlangıç yapmış olsak da Selin fena biri değildi. Yine de Boran hakkındaki fikrini neyin değiştirdiğini merak ediyordum. Boran onun duygularına asla karşılık vermeyeceği için ona âşık olmanın anlamsız olduğunu fark etmiş olabilirdi. Boran'nın duygular konusunda zor biri olduğunu biliyordum ama onunla deneyecek cesaretim vardı.
Kapıya doğru yürümeye başladığımızda Boran, "Macide'nin sana nasıl baktığını gördün mü?" diye sordu.
"Nasıl?" diye sordum. Bana kapıyı açıp kenara çekildiğinde müzik odasından koridora çıktım.
"Sana kahrolası bir psikopat gibi baktı. Gerçekten bunu fark etmedin mi?" Koridorda ilerlemeye başladığımızda alışkanlık olarak saçlarını karıştırdı.
Batmakta olan akşam güneşi kampüsü turuncu ışıltısıyla aydınlatıyordu.
"Sadece bana bakarken biraz ürkütücü göründüğünü fark ettim."
"Biraz mı? Korku filminden fırlamış gibiydi."
Kıkırdadım.
"Hiç komik değil. Lanet olası çok korkutucu."
Ona bakarken kollarımı göğsümde kavuşturdum.
"Korku filmlerini sevdiğini ve onları eğlenceli bulduğunu sanıyordum. Şimdi ne değişti? Yanlış hatırlamıyorsam tam olarak şöyle bir şey demiştin: 'İnsanların birbirini seviyormuş gibi yapmasından çok daha iyi! Hem korku filmleri gerçek hayattan!'"
Sesini taklit etmeye çalışsam da sesim ergenliğe yeni girmiş bir çocuk gibi tınladı.
Boran başını arkaya atarak kıkırdadı. "Bak sen şuna, ergen bir çocuk gibi konuşuyorsun. Benim sesim gerçekten öyle mi?"
Kıkırdadım. "Hayır, elbette değil, senin sesin çok daha seksi."
Ne dediğimi fark edince gözlerim fal taşı gibi açılırken kendi ağzıma vurmak istedim. Ona sesinin çok daha seksi olduğunu mu söyledim? Ne diye böyle bir şey yaptım?
"Vay." Boran sırıttı. "Sesimin seksi olduğunu bilmiyordum."
"Sadece dilim sürçtü."
"Dil sürçmesi, tabii." Alt dudağını ısırdığında, sadece sesinin değil, onunla ilgili her şeyin seksi olduğunu fark ettim.
"Neyse, konuyu değiştirelim, şarkımı beğendin mi?" Başımı utanarak yere eğerken sordum.
"Hayır, beğenmedim."
Aldığım cevapla kalbim bin parçaya bölünürken başımı hızla kaldırıp ona baktım. Kaşlarımı çatarak, "Beğenmedin mi?" diye sordum.
Başını iki yana sallayarak, "Hayır," dedi.
"Ah..." Ağlamak istiyordum.
Yürürken önümde durduğunda ben de aniden durup ona baktım. O anda sahibinin başını okşamasını isteyen şımarık bir köpek yavrusu gibi göründüğümden emindim.
"Beğenmedim, Beste," dedi ellerini ceplerine atarak. "Tüm kalbimle sevdim."
Bir saniye önce ölen kalbim yeniden canlanıp eskisinden daha sert atmaya başlayınca istemsizce gülümsedim. Bir köpek yavrusu olsaydım bu şimdiye kadar yaşadığım en iyi sevilme olurdu.
"Teşekkür ederim. Sevmiş olmana sevindim."
Dudaklarını yaladı. "Nisan bu akşam kızlarla dışarı çıkacak, sana gelmemi ister misin? Sohbet edip film izleriz?"
Evet!
İçimde yaşadığım mutluluk patlamasını çaktırmamaya çalıştım. "Olur. Çok sevinirim."
"Harika," dedi sırıtarak. "O zaman odama gidip bir duş alacağım ve Nisan gittikten sonra odanıza geleceğim."
Kıkırdadım. "Bekliyor olacağım."
Gülümseyip elimi tuttuktan sonra birlikte koridorda yürümeye devam ettik.
***
Odaya döndüğümde Nisan'ı odada göremeyince onun kızlarla çoktan çıktığını tahmin ettim. Kendimi yorgunlukla yatağa bıraktıktan sonra bavulumdan giyecek temiz bir şeyler baktım. Boran geleceği için büyükanne gibi görünmek istemediğimden salaş bir tişört ve çok dar olmayan çiçekli bir şort seçtim.
Hemen banyoya gidip sıcak suyla duş aldıktan sonra yeni bir enerjiyle doldum. Kurulandıktan sonra seçtiğim kıyafetlerimi giydim.Bu gece burada Boran'la yaşayabileceğimiz tüm senaryoları düşündüğümde heyecanlandığımı inkâr edemezdim. Onunla baş başa kalmamız çoğunlukla tehlikeli sonuçlar doğururdu ama artık tehlikenin tatlı bir yanı olduğunu düşünür olmuştum. Boran bu konuda haklıydı, tehlikeye bağımlıydım. Boran beni belki de benim kendimi tanıdığımdan çok daha iyi tanıyordu. Banyoda ıslak saçlarımı hızlıca salaş bir topuz yaparken aniden odadan bir ses geldiğini işittim, kalbim hızlanmıştı.
Sesin kaynağının Boran olduğunu anladım. Bu kadar erken gelmesine şaşırmış olsam da onun da benim kadar hevesli olduğunu düşündüm. Kendi kendime gülümseyerek kollarıma nemlendirici sürdükten sonra banyodan çıktım.
"Erken geldin, Boran. Ben de duştan yeni..."
Macide'yle göz göze geldiğim anda olduğum yerde kalıp cümlemi yarıda bıraktım.
Onun burada ne işi vardı?
Başımı merakla yana eğdim. "Macide?"
Kapıyı arkasından kapatıp bana kocaman sırıttı. "Sürpriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVRUK RUHLAR
Novela JuvenilTaş kalpli ve duygusuz ikinci sınıf öğrencisi Boran Ozansoy, naif birinci sınıf öğrencisi Beste Gök'le tanıştığı ilk gün onu yatağa atmayı kafasına koyar. Bundan habersiz Beste, Boran'ın büyülü cazibesine kapılarak karakterinin dışına çıkmaya başlar...