77- Fermuarımı Çeker Misin?

1.7K 225 18
                                    


500 beğeni olursa yarın 2 bölüm gelecek💖

-

Sabah gözlerimi açtığımda Boran yanımda mışıl mışıl uyuyordu. Sırtüstü yatmış, saçları gözünün önüne düşmüş ve pembe dudakları hafifçe aralanmıştı. Bu güzel manzara karşısında minnetle ve tatminle gülümsedim. Dün gece rüyaymış gibi gelse de bacak aramdaki rahatsızlık bana bunun gerçek olduğunu söylüyordu.

Hayatımda yaşadığım en akıl almaz deneyimdi ve o anda hissettiğim tüm duygu yoğunluğunu yeniden yaşamak için her şeyi yapardım. Onu uyandırmayı düşünsem de biraz daha uyumasının iyi olacağına karar verdim. Muhtemelen dün gece çok yorulmuştu ve saat daha 05.50 idi. Saat sekizde İngilizce dersimiz vardı, bu yüzden biraz daha uyuyabilirdi.
Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim.

Annem uzun zamandır Behçet amcaya güvendiği kadar kimseye güvenmemişti.

Dişlerimi fırçaladıktan sonra temiz kıyafetlerimi giydim. Derin uykudaki Boran'ı uyandırmamaya özen göstererek usulca odadan çıktım. Alt kattaki mutfaktan gelen tıkırtıları duyabiliyor ve lezzetli pastırma kokusunu alabiliyordum. Behçet amca kahvaltı hazırlamak için oldukça erken kalkmıştı. Birinin evinde tembelce yayılmak huyum olmadığı için ona yardım etmeye karar verdim.

Merdivenlerden inerken hafif ayak seslerimi duyunca başını ocaktan çevirip bana kibarca gülümsedi.

"Günaydın."

Ben de gülümsemesine karşılık verdim. "Günaydın. Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

"Hayır." Elindeki çatalı geçiştirircesine salladı. "Bitmek üzere. Sen lütfen geç otur."

Ocağı kapatınca ben de mutfak adasının başına geçip tırnaklarımı masaya ritmik olarak vururken evin içini inceledim. Burası her zaman derli toplu ve temizdi. Cam tabağa mükemmel kızarmış bir ekmek koyarken, "Uykunu alabildin mi?" diye sordu.

Gülümsedim. "Evet... Aldım."

Dün geceyi hatırlayınca yüzümün kızarmaması için dua ettim. Boran'nın üzerimdeki ellerini ve dudaklarımdaki öpücüklerini hâlâ hissedebiliyordum.NBacak aramdaki sızı nispeten azalmış olsa da biraz farklı hissediyordum. Sanki bir parçamı Boran'a vermiştim.

"Güzel. Ben maalesef Boran'la yaptığınız gürültü yüzünden çok az uyuyabildim." Arkasını dönüp tabağı önüme koyarken dudaklarında küçük bir gülümseme vardı.

Dün gece bizi duyduğunu mu söylüyor?

Şaşırmış gibi yaparak boğazımı temizledim. "Anlamadım?"

Kıkırdadı. "Yatak başlığının neden o kadar gıcırdadığını anlayabilecek yaştayım."

Ahh... Keşke yer yarılsa da içine girseydim.

Ya anneme söylerse ne olacaktı? Aralarından su sızmıyor gibiydi. İletişimleri güçlüydü ve ne tür bilgi alışverişinde bulunduklarını hiç bilmiyordum. Birden paniğe kapıldım. Annem seks yaptığımı öğrenirse beni öldürürdü.

Ellerimle yüzümü kapattım. "Lütfen anneme söyleme," diye fısıldadığımda güldü.

"Neden öyle bir şey yapayım? Eğer ona söylersem bir daha burada kalmana izin vermez ve Boran'la arkadaşlığınızı bozmak istemem. Esas sen onun odasında uyumana izin verdiğimi söyleme, hoşuna gitmeyebilir."

"Evet, kesinlikle hoşlanmaz." Dişlerimi sıktım. "Ama misafir odaları müsait olmadığı için yapacak bir şeyimiz yoktu."

Behçet amca başını iki yana sallayarak hafifçe kıkırdadı. "Misafir odaları müsaitti."

SAVRUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin