Yataktan sırt çantamı alırken Nisan, "Her şeyi aldın mı?" diye sordu.
"Evet. Galiba." Ben sırt çantamı takarken o da yerden el valizini aldı.
Hızla gelen cumartesi sabahında bir tesisin havuz partisine gitmeye hazırlanıyorduk.
Yanımda sadece on beş yaşımdan beri giydiğim, önünde Ay Savaşçısı yazan mayom olduğu için Nisan bana alışveriş merkezinden bordo bikini ve ona uygun şort almıştı.
Hediyesini ancak bir saatlik ikna seansından sonra kabul edebilmiştim.
"Kızlar, çocuklar hazır!" Yuna, Tina'yla odamıza girerken bize seslendi.
Kızlar harika görünüyordu. Yuna başına büyük hasır bir şapka takmış, sarı bikinisinin altına minik bir plaj şortu giymişti.
Tina da aynı model siyah bir bikini giyip altına beyaz file bir pantolon seçmişti.
Bedenleri konusunda oldukça rahat görünüyorlardı, bu yüzden ben de onlar kadar özgüvenli olabilmeyi diledim.
Bikini dekoltesinin fazla olduğunu düşündüğüm için üzerime ingilizce 'UYUMAYI VE YEMEK YEMEYİ SEVİYORUM' yazılı tişörtümü giydim. Oraya gittiğimde çıkaracaktım.
Pembe bikinisinin askısını düzelten Nisan'a, "Giriş ne kadar?" diye sordum.
Tina sırıtarak, "Herkesin girişini Kutay ödeyecek," dedi.
Tek kaşımı kaldırdım. "Herkesin mi?"
Yuna kıkırdadı. "Evet, ailesi oldukça varlıklı."
Şaşırdığımı söyleyemem. Görkemli bir evi vardı.
Sırt çantamın iplerini sıkarken merakla, "Peki havuz partisini neden kendi evinde vermiyor?" diye sordum.
Tina, "Aslında öyle yapacaktı ama ailesi hafta sonu evde olacakmış. O yüzden parti mekânını değiştirmek zorunda kaldı," dedi.
"Anladım."
"Haydi kızlar, çıkıyoruz!"
Odadan çıkıp otoparka doğru ilerledik.
Hava havuz partisi için mükemmeldi. Güneş tepede, rüzgâr ise ferahlatıcıydı.
Atkuyruğu yapmadığım için pişman olduğum saçlarımı gözümden çektim. Rüzgâr saçlarımı çok fena dağıtıyordu.
Boran'ı görünce her zamanki gibi kalbim teklerken adımlarımı yavaşlattım.
Arabasına yaslanmış, Cem'le sohbetine daldığı için bakışlarımdan habersizdi.
Koca haftayı birlikte geçirmiş, salı günü edebiyat dersim olmadığı ve onun da programı boş olduğu için bütün gün onun odasında film izlemiştik.
Artık onunla çok daha yakınlaştığımı hissedebiliyordum. Bu, nihayet bana içini açmasının yanında mükemmel bir duyguydu.
Bayıldığım vücut hatları beyaz tişörtünden anlaşılıyor ve parlak siyah saçları, kafasına ters taktığı siyah şapkasından dışarı taşıyordu.
Saçını düzeltmek için ellerini havaya kaldırmasıyla tişörtü biraz yukarı kalkınca belindeki küçük dövme göründü.
Nisan, "Birileri göz banyosu yapıyor," diye fısıldadığında gerçekliğe döner dönmez yanaklarıma yayılan sıcaklığı hissettim.
"Yapmıyorum."
"Hum-hum. Tabii." Nisan kıkırdayınca daha da utandım.
Cem alt dudağını ısırarak şehvetli gözlerle ona bakarken, "Çok seksi olmuşsun," diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVRUK RUHLAR
Fiksi RemajaTaş kalpli ve duygusuz ikinci sınıf öğrencisi Boran Ozansoy, naif birinci sınıf öğrencisi Beste Gök'le tanıştığı ilk gün onu yatağa atmayı kafasına koyar. Bundan habersiz Beste, Boran'ın büyülü cazibesine kapılarak karakterinin dışına çıkmaya başlar...