49- Kalbini Kırmak İstemezdim

3.8K 143 140
                                    


ÜÇÜNCÜ ŞAHIS

"Sadece ufak bir kaçamak, Boran."

"Hayır, Ayça. İstemediğimi söyledim." Boran, Ayça'nın zarif ellerini göğsünden uzaklaştırırken gözlerini devirdi.

Parti müziğinin uzaktan duyulduğu otelin lobisine açılan koridorda duruyorlardı.

Boran'nın bu kıza istediğini vermek gibi bir niyeti olmasa da Beste'nin önünde onun hızlı seks hayatıyla ilgili gevezelik etmesini de istemiyordu.

Önem verdiği tek insan Beste idi ve Beste ona kötü bir gözle bakarsa bununla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyordu.

Ayça kaşlarını çatıp hiç vakit kaybetmeden ona tekrar saldırarak elini şortunun ipine attı.

Boran yüzünü buruşturarak onun bileğini kavradı. "Benimle bir otelin koridorunda seks yapmayı isteyecek kadar gurursuzsun."

Ayça kaşlarını çattı. "Nerede seks yaptığın ne zamandan beri önemli? Evinin dışında yaptığımızda hiç sesin çıkmamıştı. Bu kadar değişken olamazsın."

Boran homurdanarak uzaklaşmaya çalışsa da Ayça yine onun koluna yapışıp olduğu yerde umutsuzca zıpladı. "Haydi ama Boran. Sadece bir kerecik, lütfen."

Boran dişlerini sıkıp sinirle boynunu kütletti. Beste'nin yanında değilken ona başka erkeklerin sarkmasından korkuyordu ama Ayça onun yakasından düşmüyordu.

Buraya adım attıkları anda büyük çoğunluğun Beste'ye kıskançlık ve hayranlıkla baktığını görmüştü. Onun saflığı parlıyordu. El değmemiş bir mücevher gibiydi.

Siniri yüzünden okunan Boran, Ayça'yı şiddet kullanarak uzaklaştırmamak için elinden geleni yapıyordu. Mantık. Onun duyguları umurunda değildi ama mantığı onu durduruyordu.

Boran mümkün olduğunca sakin bir tavırla, "Beni rahat bırakır mısın?" diye sordu. Aynı soruyu bağırarak sorsa aynı etkiyi yaratamazdı.

Ayça ona hayretle bakarken Boran onu omzundan yan tarafa itti. Boran ondan uzaklaşırken Ayça çekip giden çocuğa öfke ve şaşkınlıkla bakakaldı.

"Sen pisliğin tekisin, Boran Ozansoy!"

Boran otelden çıkmak üzere köşeyi dönerken, "Biliyorum," diye karşılık verdi.

***

"Beste."

Birinin soğuk eliyle dirseğini tuttuğunu hissedince durup arkasını döndüğünde Kutay'la karşılaştı. Kutay yorgunluktan derin bir nefes verdi.

"Olimpiyatlara katılmalısın. Çok hızlı yürüyorsun." Kutay onun kolunu bırakıp kıkırdarken Beste cılız bir ifadeyle gülümsedi.

Beste'nin gözlerindeki hüznü fark eden Kutay pişmanlıkla gözlerini kaçırdı. "Sen onların söylediklerine bakma, bazen boşboğaz olabiliyorlar."

Beste ona içtenlikle, "Sorun değil," dedi.

Boran'nın ruhsal durumuna bu kadar hakimken onun geçmişiyle ilgili hassas davranmak istemiyordu. Zaten antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi yeterli açıklamayı yapıyordu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Şey..." Beste dudağını ısırarak kalabalığa baktı. "Hiçbir fikrim yok."

Kutay kollarını kavuşturarak güldü. "Yani sadece dolaşacak mıydın?"

Beste kendi şapşallığına gülerek alnını ovuşturdu. "Bilmiyorum."

SAVRUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin