-Annem öyle bir şey yapmaz. Yalan söyleme bana!
Dedim sesimin tonunu yükseltirken. Haklıydım. Annem her ne kadar bana ve kardeşime sert davransa da bu okulun son hakkım olduğunu biliyordu. Daha önce gittiğim okullarda çıkardığım kavgalardan dolayı bir sürü okul değiştirmiştim. Bu okul son şansımdı. Buradan da kovulursam eğitim hayatım biterdi. Müdür döner koltuğuna oturdu ve geriye doğru yaslandı. Ardından pis sırıtışına devam ederek konuşmaya başladı.
Müdür
-Sana dediğim gibi Alev, annen öyle istedi. Başka okula gidecekmişsin. Yoksa ben senin gibi her gün kavga çıkaran, derslerinde berbat olan, öğretmenlerine dalaşan ve sürekli benim kel kafamla dalga geçen mükemmel bir öğrenciyi atar mıyım okuldan?Şuan yüzüne tükürmemem için bir sebep var mı?
-Hiçbir okul beni kabul etmiyor ki. Senin kabul etme sebebini de biliyoruz değil mi? Para karşılığı.
Bunu söylerken gülmüştüm ama bu sinirden attığım bir gülümsemeydi. Arkamı döndüm sinirle, kardeşim bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Onu es geçip müdürün odasından dışarı fırladım. Dışarı çıktığımda bir sürü öğrenci odanın kapısına dizilmiş içerideki konuşmalarımızı dinliyordu. Beni gördüklerinde hızlı adımlarla sınıflarına yöneldiler. Onların bu hareketlerine gözlerimi devirirken Beste'yi gördüm koridorun sonunda. Bana o kadar iğrenç gülüyordu ki o anda bunları onun planladığını anladım. Beni bilerek kışkırttı ve okuldan atılmamı sağladı. Yumruklarımı sıkıp ona doğru ilerlemeye başladım. Sesli bir şekilde yutkunup bir kaç adım geri gitti ve sırtını duvara yasladı. Revirden gelmiş olmalıydı çünkü başındaki yara temizlenmiş, sargıyla sarılmıştı.
Hızlı bir şekilde öne atıldım ve yüzüne sert bir yumruk attım. Cırlayarak yere düştü ve ağlamaya başladı.
-Demek asıl planın buydu, beni kışkırtıp okuldan attırmak!
Ağlayarak başını iki yana sallamaya başladı ama bu bakışlar... Ah yalan söylüyor! Bacağımı kaldırdım ve ayağımı dizine bastırdım.
Beste
-Y.y.yapma, yalvarırım!Birilerinin bana yalvarması hoşuma gidiyordu. Özellikle bu birileri benim canımı sıkan insanlarsa.
-Devam et, yalvar.
Dedim yüzümdeki sırıtışla. Gözleri dolu dolu konuşmaya başladı.
Beste
-L.lütfen...Dedi ve ağzından akan kanı yere tükürdü. Tükürüğüyle birlikte yere düşen beyaz dişi gördüğümde arsızca sırıttım. Dişi kırılmıştı.
-Yalvarmanı beğenmedim.
Dedim ve dudağımı büzdüm. Ardından diz kapağına sert bir tekme attım ki attığım tekmeyle kulağımı dolduran çığlık sesi tatmin olmamı sağladı. Sanırım... Bacağını kırdım.
O ağlayarak bacağını tutarken birkaç adım geri gittim ve gülümsedim.
-Bir daha görüşmemek üzere Beste...
Seri bir şekilde arkamı döndüm ve merdivenlerden inmeye başladım. O sırada arkamdan gelen müdürün şaşkın sesi gülümsememi sağladı. Son basamağı da indiğimde okulun bahçesine çıktım. Büyük demir kapıya ilerlerken bir erkek sesi kulaklarımı doldurdu.
Güvenlik
-Dur bakalım, nereye okul bitmeden?Evet güvenliği unuttum. Bu da müdür için çalışan paragöz bir pislik. Bunların hepsi paragöz. Nefret ediyorum parayı hayatlarının merkezi yapan yaratıklardan. Kendilerini bir b*k zannediyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...