Gözlerimi kocaman açtım ve ona 'sen hayırdır bro' bakışlarımı attım. Ne oldu lan şimdi. Yine ne yaptımda kızdırdım bu manyağı. Hayır yani küfür felan da etmedim. Bence taehyung cinlere karışmış çünkü olup olmadık yerlerde bana sataşıyor. Evet, evet başka bir açıklaması olamaz bu durumun.
Gözlerini gözlerime dikti ve daha önce alışık olmadığım bir öfkeyle gözlerime baktı. Gözlerinin içi sinirden kıpkırmızı olmuştu ve resmen ateş saçıyordu. Gözlerime biraz baktıktan sonra kendine gelmiş gibi gözlerini kırpıştırdı ardından beni hızla bıraktı ki bu durum popom için pekte iyi olmadı. Beni umursamadan yürümeye başladığında hızla yerden kalktım ve arkasından koşmaya başladım. Ona yetiştiğimde nefes nefeseydim. Bir yandan da popomu ovuyodum çünkü gerçekten acımıştı.
-sana bir soru sorabilirmiyim.
Dedim sınırlarımı zorlayarak. Biraz önceki konuyu açma gibi bir girişimde bulunmayacatım. Eğer ki tekrar isim konusunu açarsam bu sefer beni ağaca asardı. Evet bence bunu yapardı çünkü onda o kapasiteyi görebiliyorum. Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı. Sanırım bu 'susmazsan azına sıçarım' demek ki ben bu mesajı aldığım için hemen sustum. Yoksa ben bu eylemi ondan kesinlikle bekliyorum. Bu manyak beni bir yere bağlar ve gerçekten de ağzıma sıçar. Eğer ki böyle bir şey yaparsa hiç şaşırmam.
Yürümeye devam ederken polis sirenlerinin sesi kulaklarımı foldurdu. Kaşlarımı çattım ve doğru duyup duymadığıma baktım ama gerçekten de polisler geliyordu. Taehyung ilk önce şaşırdı ama sonra bileğimden tutup koşmaya başladı. Bende koşarak ona yetişmeye çalıştım. Nefes nefese koşarken bir yandan da konuşuyordum. Evet koşarken konuşabiliyorum. Size ne?
-hani gece burada polis olmazdı.
Derken koştuğumdan dolayı sesim kesik kesik çıkmıştı.
V
-akıllarını kaybetmiş olmalılar.Dedi sinirli bir şekilde. Siren sesleri dahada yaklaşırken biz daha hızlı koşmaya başladık. Hadi ama niye koştuğumu bile bilmiyorum. Ben hiç bir şey yapmadım ki. Koşarken beni bir anda kolumdan çekti ve sırtımı duvara yaslayıp sağ eliyle ağzımı kapadı. Çırpınmaya başlayınca sol eliylede bileklerimden tutup başımın üzerine yasladı. Tek el? Güçlü boy?
-polis, hemen çıkın.
Polisin sesini duyduğumda sesli bir biçimde yutkundum fakat taehyung endişeli götünmüyordu. Taehyung hiç istifini bozmadan bana doğru yaklaştı ve kulağıma eğildi.
V
-şimdi seni serbest bırakacağım sakın ses çıkarma.Dedi uyarır bir tonda fakat hala sakin görünüyordu. O mu çok sakin ben mi çok panik yapıyorum? Kafamı olumlu anlamda salladığımda beni bıraktı ve bir adım uzaklaştı benden. Uzaklaşması ile bedenimden ayrılan bedeninin arasına soğuk girdi ve bu titrememe neden oldu. O sırada elinde silah olan iki polis yanımıza geldi ve silahları bize doğrulttular.
-ellerinizi duvara yas-
Adam durdu ve şaşkınlıkla taehyunga baktı. Taehyungsa sırıtıyordu. Ne?
-K kim taehyung. Siz olduğunuzu bilmiyorduk. Affedin.
Dedi ve yanındaki arkadaşıyla birlikte alel acele gitti. Yoh ama. Taehyung polislerin arkasından arsızca sırıtırken ben ona şaşkınlıkla bakıyordum. Ne oldu lan şimdi?
-seni nerden tanıyorlar ve neden bizi kovaladılar ve neden senden korktular.
Dedim şaşkın bir biçimde. Başını bana döndürdü. Ooovvv... Çok çok çok yakınsın. Biraz uzaklaşsan senin için iyi olur doğrusu. Yani yanlış anlama sırf senin iyiliğin için. Mazallah yüzüne falan hapşururum. Ah... Neden kendi kendime konuşuyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...