*Deney #1*
Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe.
- bu alevlerle yanan küçük bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gençler yukarıda Alevle uğraşan kızlar var. Alevin tabiriyle sürtük üçlü. İyi okumalar.
Gözlerime gelen insanın içine rahatlık veren güneş ışığıyla gözlerimi açtım. Yatakta oturur pozisyona geldim ve genişçe esnedim. Ardından gülümseyerek yataktan kalktım ve camın önüne geldim. Doğa manzarası, hari-
Daaat... Daaaat... Daaat...
Ağzımdaki iğrenç tatla gözlerimi açtım ve yanımda öten aptal aleti alıp duvara fırlattım. Rüya olduğunu anlamalıydım. Ahhh...
Hızla yataktan kalktım ve banyoya gidip işlerimi hallettim. Ardından okul formamı giyip aşağı indim. Biyolojik babam kahvaltı masasında beni bekliyordu. Gözlerimi devirdim ve masaya oturdum. Yemeğime devam ederken sessizliği yine o bozdu.
-kızım, ben sizi bırakmak istemedim.
Dedi birden. Bakışlarımı hızla yemekten kaldırdım ve ona döndüm.
-bana kızım deme.
Diye tısladım dişlerimin arasından. Bu adam ya bunaktı, ya da beni deli etmeye çalışıyordu.
Derin nefes aldı çatalını tabağının kenarına bıraktı.
-beni affetmeyeceksin değil mi.
Dedi üzgün bir şekilde. Hayır, olmuyordu. Ne yaparsam yapayım bu adamı bir türlü babam yerine koyamıyordum. Benim için hala bir yabancıdan farksızdı.
-ellerine sağlık, sanada afiyet olsun.
Dedim ve hızla sofradan kalktım. Ardından bir şey demesine izin vermeden evden çıktım. Beni sinirlendirmede üstüne yok. Ne demek bırakmak istemedim. Madem istemedin ne diye bıraktın. Annem beni koreye göndermese arayacağı falan yoktu. Kesinlikle kendini affettirmek için bana yalan söylüyor.
Kulaklıklarımı çıkardım ve rasgele bir müzik açtım. Anlaşılan başka türlü bu düşüncelerden kurtulamayacağım.
Sınıfa girdiğimde çantamı her zamanki gibi yerime fırlatıp sırama geçip oturdum ama kulağıma gelen seslerle başımı sıradan kaldırdım ve sesin geldiği tarafa baktım. Ji eunun sırasının etrafında o sürtük üçlü vardı ve ona bağırıyolardı. Ji eunsa başını aşağı eğmiş elleriyle oynuyordu. Hızla ayağı kalktım ve onun sırasına gittim. Bu kızları görmek bile avucumun kaşınmasına yetiyor. Yakın bir zamanda benden iyi bir dayak yiycekler.
-bir sorun mu var.
Bunu dememle tüm gözler bana döndü.
-sanane be. Sen ne karışıyorsun işimize. Defol burdan.
Dedi sürekli ortalarında onların başıymış gibi dolaşan kız. Bu kız ciddi anlamda sinirlerimi bozuyor. Yüzüme insanı sinir eden sırıtışımı ve aşağılayıcı bakışlarımı yerleştirdim.
