♏38. Bana Songül Deme!♏

3.5K 498 100
                                    

Jİ EUN

-bırak beni jimin. Canımı yakıyorsun.

Beni dinlemeden ilerlemeye devam ettiğinde ayaklarımla zemine tutunmaya çalışıyordum fakat bu pekte işe yaramıyordu. Bana göre oldukça güçlüydü. Eminim beni tek parmağıyla bile çekebilirdi. Deponun arkasına geldiğimizde beni sertçe duvara yasladı ve elinin birini başımın yanındaki duvara koyarak yüzüme eğildi. Bunu yapmasıyla kalbim yine delicesine atmaya başladı. Ondan hala etkilenmem sinirlenmeme sebep oldu.

Jimin
-songül senin burada ne işin var!

Diye yüzüme doğru kükrediğinde gözlerimi kapadım ve sakinleşmek adına başımı arkamdaki duvara yasladım. Sinirli olduğu sayılı anlardan birisiydi.

-bana songül deme.

Dedim dişlerimin arasından. Yüzünü biraz daha bana yaklaştırdığında görebildiğim tek şey gözleriydi..

Jimin
-gerçek ismin bu. Neden sana diğer isminle sesleneyim ki.

Dediğinde tırnaklarımı avuç içlerime batırıp sakinleşmeye çalıştım.

-beni bırakıp giden kişilerin koyduğu ismi istemiyorum anladımı beni.

Jimin
-konumuz bu değil. Burada ne işiniz olduğunu söyleyin.

Duvarla arasından çıktım ve arkasına geçtim. Zaten çıkarken bana izin vermesi işime gelmişti. Arkasına döndü ve duvara yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi. Bunu yaparken kol kasları gerilmiş, pazuları şişmişti. Gözümü hemen oradan çektim ve gözlerine baktım.

-neden beni görmemezlikten gelmiyorsun. Tıpkı bundan önce de olduğu gibi.

Dedim dişlerimi sıkarak. Yaslandığı yerden hızla ayrıldı ve bana doğu bir adım attı. Bunun üzerine bir kaç adım geriledim. Daha da sinirlenmişti. Bunu boynunda belirginleşen damardan anlayabiliyordum.

Jimin
-bundan önce hiç birimiz seni görmemezlikten gelmedik. Sen kendin başka bir yol seçtin ve bizi s*ktirettin. Şimdi gelipte bana burada 'siz beni umursamadınız' ayaklarına yatamazsın.

-küfür etme!

Dedim diğer dediklerini es geçerek. Haklıydı. Güçlü bir kahkaha attı ve bana doğru yaklaştı. Attığı kahkahanın sinirden olduğu çok belliydi.

Jimin
-bu mu yani. Tüm söylediklerimi es geçtin ve sadece küfretmeme mi takıldın?

Jhope
-songül, senin burada ne işin var.

Jhopenin sesini duyduğumuzda ikimizde başımızı ona çevirdik. Şaşkın bakışları üzerimdeydi. Haklıydı. Üç sene boyunca onları umursamadan yaşayıp bir anda karşılarına çıktım. Beni şu an kovsalar ağzımı açıpta bir şey demem, diyemem. Tam bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki jimin konuşmama izin vermeden lafa atladı.

Jimin
-hanım efendi üç sene sonunda bizimle konuşmaya karar vermiş hyung.

Dedi ve alaycı bakışları beni buldu.

Jimin
-ne oldu, cici ailenden canın mı sıkıldı?

Avuçlarımın içindeki acı arttığında gözlerimi yumdum. Canım acıyordu. Avucumdaki değil, kalbimdeki acı. Beni içten içe yiyip bitiriyordu.

Jhope
-songül elin, elin kanıyor.

Dediğinde gözlerimi açtım. Jhope elimi tutmak için bir atak yapacağında hızla elimi çektim.

ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin