SU
-kızım alev neden hala gelmedi.
Babamın sorusuyla başımı yemeğimden kaldırdım ve ona baktım. Biraz sinirli gibiydi. Yüzüme en sevimli gülüşümü yerleştirdim ve ona alttan bir bakış attım.
-şey, temizliği bitmemiş olmalı. Çünkü okulun spor salonu çok büyük. Yetiştirememiştir.
Dediğimde başıyla onayladı ve yemeğine geri döndü. Derin bir nefes aldım. Alev neredeyse bir buçuk iki saat geç kaldı. Spor salonu büyük fakat bu kadar uzun sürmemesi gerekiyordu. Acaba... Acaba taehyung mu bir şey yaptı. Ama o da kötü birisi değil. Onunla çok iyi anlaşıyorum. Yani aramızda her hangi bir sorun yok.
Cebimde çalan telefonla hemen telefonu çıkardım ve ekrana baktım.
-şey, ben bakıp geliyorum.
Dedim bana merakla bakan babama ve hızla odama gittim. Ardından yatağa oturup telefonu açtım.
Bilimeyen numara.
-alo.
Jungkook
-taehyung alevin yanındamı.
Duyduğum jungkookun sesiydi. Bir dakika yaa... Benim numaramı nerden biliyor ki bu.
-sen benim numaramı nerden biliyosun.
Dedim çemkirerek. Bir kaç saniye diğer taraftan ses gelmedi. Sanırım bağırdığım için kulak zarına bir şey oldu. Bir kaç saniyenin ardından alaylı sesi duyuldu.
Jungkook
-ben her şeyi bilirim.
Haspam.
-alo, egondan dolayı sesini duyamıyorum. Orda mısın.
Sıkıntılı bi nefes verdi. Allah Allah. Asıl sıkıntılı olması gereken benim arkadaş. Beni arayan o, benden sıkılan o. Kesinlikle jungkookun zihinsel problemleri var.
Jungkook
-orda mı değilmi.
-hayır burada yok. Alevde yok. Onların ikisi beden eğitimi salonu için cezaya kalmışlar ama daha da gelmedi alev. Okula da gidip bakamıyorum. Ayağım tam iyileşmedi.
Dedim onun görmediğini bilsemde dudaklarımı büzerek. Ayağım acımıyordu fakat yere bastığımda hafifçe sızlıyordu. Her şeye rağmen idare edebiliyorum yani.
Jungkook
-yaa iyileşmedi. Bu gün colenin kucağında mutlu görünüyordun. Söyle okula da o taşısın seni.
Dediği şeyle hemen kızardım. Ama utançtan değil sinirden. Manyağa bak ya.
-sanane ya sanane. O benim arkadaşım. Hem, hem ben neden sana açıklama yapıyorum ki. Sen buna değmezsin.
Jungkook
-değiyorum ki açıklama yaptın değil mi.
Dediğinde yanımdaki yastığa yumruk atmaya başladım. Bu çocuk nasıl bu kadar gıcık olmayı becerebiliyor. Üstelik... Ah...
-ya sen ne kadar gıcık, ne kadar salak, ne kadar, ne kadar...
Jungkook
-dur tahmin edeyim. Sadece bu kadar küfür biliyorsun. Tabi bu da küfürden sayılırsa.
Sinirden yatağın üzerindeki yorganı sıkmaya başladığımda titriyordum. Sinirden delirecektim.
-aaahhh kapa şu telefonu şimdi bağırıcam. Sen ne kadar şey bir insansın.
Jungkook
-ney.
Dedi benim aksime eğlenceli çıkan sesiyle.
-gerizekalı.
Jungkook
-daha iyilerinide duydum.
Sinirle ayağa kalktım ve tepinmeye başladım ki bunu yapmamla ayağıma giren sancı yüzünden sızlanarak yere oturdum. Acımıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...
