♏37.Songül♏

3.9K 624 244
                                    

Bölümün adı bile okumanıza yetiyor dimi sjssjjsj

Jİ EUN

Alev bize bisikletleri işaret edip yola fırladığında ne demek istediğini anladık ve hemen bisikletleri alıp yola çıktık. Onları bir an önce yakalamazsak boşu boşuna burada beklemiş olacağız.
Hızla sürdüğümüz bisikletlerle ilerlerken ileride alevi gördüm. Pedallara yüklenmiş, sanki bir yarıştaymışcasına hızlı sürüyordu.

-su, alev ileride.

Dedim nefes nefese. Su kısa bir an bana baktı ve tekrar önüne döndü.

Su
-gördüm ama çok hızlı sürüyor. Benim bacaklarım ağrıdı.

-biraz dayanmalıyız.

Dedim ve pedalları çevirmeye devam ettim. Yaklaşık 15 dk sonra alevi kaybetmiştik ve sadece hislerimize güvenerek ilerliyorduk. Zaten alev hiç yorulmamış gibi pedallara o kadar çok yükleniyordu ki gidene kadar en az on kez şaşırdım. Toprak olan bir yola girdiğimizde yoldaki araba ve bisiklet izlerini görmemle kocaman gülümsedim.

Su
-sanırım onları bulduk.

Suyun sesini duyduğumda gülümsemem arttı. Evet, onu bulmuştuk. İzleri takip ettiğimizde büyük bie deponun önüne geldik. Deponun önünde de bir kaç araba vardı. Bisikletten indiğimde su kolumdan tuttu. Başımı ona çevirdim. O da bisikletinden inmiş tedirgince bana bakıyordu.

Su
-alevin bisikleti burada değil. Doğru geldiğimize emin misin.

-evet. Arabaların plakası aynı.

Dedim ve depoyu işaret ettim.  Deponun önüne geldiğimizde yerde yatan adamla su küçük bir çığlık attı. Derin bir nefes aldım ve suya döndüm.

-içeri giriyoruz.

ALEV

İçeri girdiğimde herkes bana şaşkınca bakıyordu. Evet bence şaşırmakta haklılar. Ben birine işkence yaparken ben birden bire ortaya çıksam ben de şaşırırdım. Yani şaşırmakta haklılar. Üstelik kurduğum cümle çok saçma. Ben birine işkence ederken benden bir tane daha nasıl içeri girebilir ki. Gerçi su da bana benziyor ama... Her neyse.

Taehyung elindeki bıçağı sert bir şekilde adamın omzuna sapladı ve bana doğru gelmeye başladı. Tabi o sırada adam çığlık çığlığa bağırıyordu. Taehyung kaşları çatık bir şekilde yanıma geldiğinde tek eliyle yakamdan tuttu ve beni havaya kalırıp yüzüne yaklaştırdı. Bunu yapmasıyla parmak uçlarımda yükselmek zorunda kaldım ve yüzüm neredeyse onun yüzüne değecekti.

V
-ne işin var burada.

Dedi tıslayarak. Gözleri her zamankinden daha ruhsuz bakıyordu. Seni özledim diycektim ama şu durumda sanırım komik olmaz. Çünkü şu an beni de o zincirlere bağlayıp, o bıçaklarla üzerimde fantastik şeyler yapacak kapasiteye sahip.

-seni takip ettim.

Dedim bir anda. Dediğimle beni diğerlerinin önüne fırlattı. Evet cidden fırlartı. Yüz üstü düşmeden ellerimi siper ettim ve yüzümü yaralamaktan kurtuldum. Fakat ellerim ve dizim soyulmuştu. Jhope bana yardım etmek için eğildiği sırada taehyung ona bağırdı.

V
-sakın... Sakın dokunma ona. Çek ellerini.

Dediğinde jhope bir ona bir bana baktı. Ardından diğerlerinin yanına geçti. O sırada jimin kapıya doğru ilerledi. O giderken jungkookta peşinden gitti. Bunlar nereye gidiyor diye düşünürken Taehyungun sesiyle ona döndüm.

ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin