ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)

♏53. Sadist♏

Sınıftan çıktıktan sonra kapının yanına oturdum. Dizimin birini kendime çekip sırtımı duvara yasladım ve gözlerimi kapadım. Şu an sanırım kendimi kötü hissetmem gerekiyor ama kesinlikle kötü hissetmiyorum. Hala o kadının bunu hakettiğini düşünüyorum ki haketti de zaten.

O sırada sınıfın kapısı açıldı ama ben umursamadan gözlerimi dinlendirmeye devam ettim. Ayak seslerinden sonra sınıfın kapısı tekrar açılıp kapandı. Her kim sınıftan çıktıysa veya girdiyse şu an için umrumda değil. Şimdi fark ettim de... Hiç bir şey umrumda değil.

V
-güzel gösteriydi.

Başımı kaldırdım ve sırf beni gıcık etmek için gelen taehyunga baktım. Sanırım şu hayatta beni rahatsız etmekten daha iyi bir işi yok.

-ne işin var burada.

Omuz silkti ve yanıma oturdu. Ardından benim gibi duvara yaslanıp gözlerini kapadı. Derin bir nefes alıp bende tekrar duvara yaslandım. Konuşmadan, sadece duruyordu işte. Onun sevdiğim özelliklerinden birisi de bu. Yanıma gelip diğer aptallar gibi 'iyi misin, nasıl hissediyorsun' gibi sorular sormuyor. Sadece sessizliğime ortak oluyor ki benim istediğim tek şey ise bu.

Yaklaşık on dakika sonra onun kalın sesi doldu kulaklarıma.

V
-sana dokunduğumda sıçradın ve etrafına bakmaya başladın.

Dedi soru sorar gibi. Umursamazca omuz silktim. Bunu bende bilmiyordum çünkü. 

-bilmem. O an için o kadına hak ettiği zararı vermek hoşuma gidiyordu. Ama sen birden bana dokunduğunda ne kadar ileri gittiğimi anladım. Peki pişman mıyım. Hayır.

Güldü. Gülümsemesini görmek için başımı çevirecektim ama son anda bundan vaz geçtim. Yanlış anlayabilirdi.

V
-sadist misin.

Gözlerimi açtım ve başımı duvardan ayırmadan hafifçe ona döndürdüm. Aynı şekilde bana bakıyordu.

Kaşlarımı çattım hafifçe.

-ne?

Derin bir nefes aldı.

V
-diyorum ki sadist misin. Kadına zarar vermek hoşuna gittiğine göre öyle olmalı.

Yaslandığım yerden ayrıldım ve ona doğru dönerek bağdaş kurdum.

-hayır, yani bilmiyorum. Normalde insanlara acı çektirmek hoşuma gitmez ama eğer ki karşımdaki bunu hak ediyorsa bir an bile tereddüt etmem. Aksine zevk alırım.

V
-kendine hakim ol alev. Her ne kadar bende aynı tepkiyi verecek olsam da sen öyle davranma. Emin ol ben onlara cezasını veririm.

Hayretle gözlerimi kırpıştırdım. Eski pozisyonuna dönmüş, gözleri kapalı bir şekilde duvara yaslanıyordu. Hem neden benim yerime o cezalandırıyormuş ki. Bu beni ilgilendiren bir şey.

-ben, bana zarar verenlere cezalarını veririm. Sen karışma.

Derken sesim sert çıkmıştı. O kim oluyordu ki.

V
-eğer karışmazsam zamanla bana benzeyeceksin. Cezayı hak ettiğini düşündüğün kişilerin kanını görmek isteyeceksin. Ağlaması ve yalvarması sana yetmeyecek. Her zaman daha fazlasını, daha fazlasını, daha fazlasını isteyeceksin. Sınırlarına ulaştığında ise onun damarlarından akan kan gün yüzüne çıkacak ve bu görüntü seni mest edecek. Bu tıpkı yemek yemek gibi. Sevdiğin bir yemeği doyduktan sonra bile daha çok yemek istersin. Miğdende yer olmadığını bildiğin halde.

Söylediğiyle yutkunamadım. Ne yani, şimdi kan ona zevk mi veriyor.

-peki sen anlattığın gibimisin, yani sadist misin.