♏87. Hangi Aşk♏

3.1K 469 254
                                    

Bölüm geciktiği için kusura bakmayın gençler....





SU

Dolabımın önüne gittim ve üzerimdeki geceliği çıkardım. Ardından güzelce katlayıp dolabın içindeki raflardan birine yerleştirdim. Bunu yaparken bile dikiş izinin bıraktığı ince yara acıyordu.

Çekmeceden kremimi alıp yatağa uzandım ve sırtımı yatak başlığına dayayıp rahat bir pozisyon aldım. Kremin kapağını çevirmeye başladığımda kapı birden bire açıldı. O anın şokuyla bir şey yapamadım. Sadece elimde krem, gözlerimi kocaman açmış giren kişiye bakıyordum.

Chanyeol sırıtarak içeri girdi ve kapıyı arkasından kapayarak yatağın ucuna oturdu. O burada, benim odamda ne arıyor. Üstelik ben bu haldeyken...

Aklıma üzerimde sadece südyen olduğu gelince ellerimle göğsümü kapamaya çalıştım. Zaten südyenim var ama yinede açık sayılır. Gerçi denizdede böyle dolaşıyorum ama bu daha başka bir şey. Bikiniyle aynı değil. Ahh ne saçmalıyorum ben.

-s se senin ne işin var b burada.

Omuz silkti. Şu anki durumumda tek tesellim gözlerini bir saniye olsun vücuduma indirmemesiydi.

Chanyeol
-seni merak ettiğim için geldim.

Dedi ve yüzünü buruşturdu.

Chanyeol
-o aptalın hafızası hala yerine gelmedimi.

Başımı yere eğdim ve ellerimle oynamaya başladım. Onun hala beni hatırlamaması, üstelik sadece beni hatırlamaması o kadar can sıkıcı ki. Belkide benden nefret ettiği için beni hatırlamıyordur. Beni sevmiyordur...

Derin bir nefes alarak bu düşünceleri beynimden uzaklaştırdım. Şimdi bunları düşünmenin zamanı değil.

-hayır... Beni tanımıyor ve sürekli beni azarlıyor. Onun yanında olmamdan nefret ediyor.

Birbirine kenetlediğim ellerimi tuttuğunda başımı kaldırdım ve onun kahverengi gözlerine baktım. Her zamanki gibi gözleri ışıl ışıldı.

Chanyeol
-bak su... Ben jungkook gibi lafı dolandırmayı seven biri değilim ve bu yüzden sana tek bir soru soracağım.

Başımı salladım devam etmesi için. Derin bir nefes çekti içine.

Chanyeol
-jungkooku seviyor musun?

Seviyor muyum... Onun yanına yaklaştığımda heyecanlanıyorum. Sürekli ona dokunmak istiyorum. Ona yaklaştığımda dilim damağım kuruyor ve kelimeler zihnimin içerisinde kayboluyor. Son olarak o benden nefret ediyor. Umutsuz vakayım.

Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım. Gözlerimi tekrar gözlerine çıkardığımda vücudumu bir soğuk dalgası ele geçirdi. Tüylerim diken diken olmuştu. Onun gözlerinde gördüğüm şey...

Hayal kırıklığı mı...

Chanyeol
-su, ben seni seviyorum. Okula ilk geldiğin günden beri. Okula başında sürekli bir şeyler geldi. Hep dakika farkıyla senin kahramanın olma şansımı kaybettim. O ilk turnuvada seni gördüğüm an alev olmadığını anlamıştım. O zamanda tam seni kurtaracakken jungkook öne atladı ve seni o kurtardı. O hep iyi adam oldu, bense zihninin en köşelerine attığın silik biri. Bunları şimdi itiraf etmem saçma, bunu biliyorum fakat ileride 'keşke' lerle yaşamamak için söylemek zorundaydım.

Duyduklarımın yüküyle başımı tekrar aşağı indirmiştim ki elinin birini ellerimden çekti ve çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

Chanyeol
-bana bak su, gözlerini benden bu şekilde çekmene dayanamıyorum. Hep ona bakmana dayanamıyorum, acıyor.

ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin