ALEV
Gözlerimi açmaya çalıştığımda biraz zorlandım. Neden diye sormayın. Gece boyunca taehyungun koynunda bir tulumun içerisinde sıkışsanız siz de uyuyamazdınız. Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda görüş açıma ilk giren şey taehyungun dudaklarıydı. Ne?
Hızla ondan uzaklaşmaya çalıştım ama hala tulumda olduğum için uzaklaşamadım. Aksine beni kendine daha da yaklaştırdı ki bu yüzden alnım dudaklarına değdi. Nefes alışlarım hızlanırken yerimde kıpırdandım. Ah hayır. Buradan kurtulmalıyım. Birisi bizi böyle görürse bu görüntüyü çok yanlış yorumlayabilir.
-uyan taehyung.
Bunu dediğimde beni biraz daha sardı ve dudaklarını alnıma daha çok bastırdı. Bu hareketi yutkunmama sebep oldu. Hadi ama kim okulun en psikopat çocuğuyla bu pozisyonda dururken heyecanlanmaz ki. Bana sanki siz çok rahat davranırmışsınız gibi bakmayın.
Taehyungu bir kez daha dürttüm. Dürtmekten kastım olduğum yerde solucan gibi kıvrılmaktı.
-hey, sana diyorum.
Tek gözünü açtı ve bana baktı.
-bir uyutmadın.
Dedi sitemle ve yerinden kalktı. Ardındansa gerindi ve çadırın çıkışına doğru ilerledi. Ne? Beni burada bırakmayacak değil mi.
-heey. Hani ben tulumun içinde skışıp kalmıştım. Bir yardım etsen diyorum. Hani fena olmazdı.
Beni baştan aşağı süzüp her zamanki insanı çileden çıkaracak sırıtışını bahşetti bana. Ahh deli edecek beni. Resmen gel beni tuluma kapat diyor. Evet bu işkenceyi gece boyunca düşündüm ki düşünmek için çok vaktim vardı. Ayrıca çokta etkili bir yöntem. Bizzat denedim.
Yavaş adımlarla yanıma yaklaştı ve yere dizlerinin üzerinde çöktü. Ardından uyku tulumunun fermuarını çekmeye çalıştı.
İlk yapışta olmasa da sonrakinde başarılı oldu. Hızla tulumun içinden çıktım ve derin bir nefes aldım.-ohhh... Dünya varmış.
O benim bu halime sırıtırken onu umursamadan çadırdan çıktım ve kendi çadırıma ilerlemeye başladım. Tam içeri girecek iken ji eun yanıma geldi.
Ji eun
-ahh... Alev seni dün ne kadar aradık haberin var mı.-ya ben nereden bileyim sınıfça beni arayacağınızı. Sadece kafa dinlemek için ormanda yürüyüşe gitmiştim. Neyse, siz ne yaptınız ben yokken. Su nerede.
Dediğimde başını önüne eğdi ve derin bir nefes aldı. Bir şey mi oldu.
Ji eun
-ah sana bunu söyleycektim. Su ortalarda yok alev. Dün seni aramaya gittikten sonra geri gelmedi. Öğretmen Kim'e söyledim. Biraz aradık ama bulamadık. Birazdan orman güvenlik ekinbine haber vermeye gideceğiz.-bende geli-
Uzaktan bana doğru yaklaşan suyu gördüğümde derin bir nefes aldım. Onun bana gelmesini beklemeden hızla yanına gittim.
Su
-a alev, dönmüşsün.Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim.
-evet döndüm ama döndüğümde bil bakalım ne öğrendim. Kardeşimin beni aramaya çıktığını ve dün akşamdan beri ortalarda olmadığını. Nereye kayboldun. Üstelik akşam hava yağmurluydu. Ahh su, cidden neredeydin.
Başını arkaya çevirdi ve bir yere baktı. Ardından bana döndü.
Su
-şey... Seni aramaya gitmiştim jungkookla. Sonra yolumuzu kaybettik. Yağmur yağmaya başladığında da bir kulübeye sığındık. İşte şimdide buradayız alev. Bu kadar endişelenmene gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...