Acaba kim neyi kabul ediyor skksksjs
İyi okumalar...
Evin önüne geldiğimizde iki ayıcığı da aldım ve arabadan indim. Benim arkamdan diğer ikiside indi. Birbirlerine öldürecek gibi bakıyorlardı. Bu çocuklar neyi paylaşamıyor hiçbir fikrim yok. Onları tanıdığımdan beri böyleler.
Bahçeden içeri girdiğimde bana bakan adama selam verdim. O da bana selam verdi. Akşama kadar burada ayakta bekleyip evi koruyorlar. Onlara da yazık.
Zili çalıp beklemeye başladım. Jungkook sağ, chanyeol sol tarafımda duruyordu. Kapıyı açan olmayınca jungkook sıkıntıyla elini cebine attı ve anahtarları çıkardı. Ardından beni kenara itip kapıyı açtı. Açar açmaz birden bizimkiler önümüze atladı.
-sürpriiiz...
Jungkook şaşırmış bir şekilde diğerlerine bakmaya başladı.
Jungkook
-siz...Dedi ve sustu. Ardından dönüp bana baktı.
Jungkook
-sen biliyordun değil mi. O yüzden beni dışarı çıkardınız.Başımla onayladığımda içeri girdi. Bizde onun arkasından içeri girip kapıyı kapadık. Etraf süslenmiş, çeşit çeşit yemekler masaya donatılmıştı. Gülümseyen yüzüm bir anda soldu. Annem alev ve benim bir kere bile doğum günümüzü kutlamamıştı. Biz de alevle odamızda kutlardık doğum günümzü. Çalışanlarımızda bizimle birlikte olurdu. Şimdi düşünüyorumda... Eğer hayatımız bu şekilde olmasaydı gerçek anne ve babamla nasıl bir hayatımız olurdu.
Ji eun
-su iyi misin.Bakışlarımı ji euna çevirdim. Olumlu anlamda başumı sallayıp merdivenlere ilerledim. Merdivenleri çıkıp kendi odama geldiğimde kapıyı kapadım ve ağlamaya başladım. Kız kardeşim ortada yok ama ben doğum günü kutluyorum. Hayatta mı onu bile bilmiyorum. Ben nasıl bir kardeşim böyle. Alevi hak etmiyorum ben.
Kapı açıldığında bakışlarımı oraya çevirdim. Chanyeol içeri gülerek girmişti fakat beni görünce gülümsemesi soldu. Hızla yanıma geldi ve elini başımın arkasına koyup beni göğsüne yaslayarak sarıldı. Daha şiddetli ağlamaya başladım. Neden...
Chanyeol
-şşt, ağlama, ağlama güzelim.Hıçkırıklarım artarken yüzümü daha çok göğsüne bastırdım.
-alev yok chanyeol. A alev hayatta mı onu bile bilmiyorum...
Ağlamaya devam ederken o başımı okşuyordu usulca. Bir yandanda sırtımı sıvazlıyordu.
Chanyeol
-o gelecek su, merak etme. Onun seni bırakıp gideceğine inanıyor musun. Alevden söz ediyoruz burada...Burnumu çektim ve başımı göğsünden çekip yüzüne baktım. Bir elimle göz yaşlarımı sildim.
-gerçekten mi, bırakmaz mı.
Yüzündeki hafif tebessümle başını iki yana salladı.
Chanyeol
-bırakmaz tabii.Bu benimde gülümsememi sağladı. O... Ben onu hak etmiyorum. Şu an gözlerindeki parıltılar o kadar belli ki. Ailem ile olan gerçeği öğrenmeden önce ben de böyleydim. Mutlu...
-chanyeol .
Dedim titreyen sesimle. Gülümsedi ve konuş anlamında başını bir kere salladı.
-şey... Ka kabul ediyorum.
Kaşlarını çattı.
Chanyeol
-neyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...