♏31. Beni Affet♏

3.9K 471 207
                                    

ALEV

-Bırak beni. Bırak çabuukk... O manyak arkadaşın kardeşime tokat attı. Bunu ödeyecek. Bunu ona en ağır şekilde ödeteceğim.

Taehyung beni dinlemeden sürüklemeye devam ederken hala bağırıyor ve jungkooka, taehyunga, kendime ve beni bu duruma sokan her şeye, her kese sövüyordum.

Neden böyle oluyordu. Her seferinde kazanan taraf, karşımdakine bunu ödetip intikamını alan taraf ben oluyordum ama ben bunu istemiyordum ki. Okulda beni gördüklerinde korkmalarını değil, umursamamalarını istiyordum. Beni gördükçe, korktukça daha çok bulaşıyorlardı. Benim yüzümden de sevdiklerime zarar veriyorlardı.

Ben bu hayatı hakedecek bir şey yapmadım.

Ben annemin beni sevmemesini gerektirecek bir şey de yapmadım.

Ben... Sanırım benim başlı başına doğmam bile bir hata.

Boş bir koridora geldiğimizde beni indirdi ve kolumdan tutup kendine çevirdi. Ardından beni o kadar sert bir şekilde pürüzlü duvara itti ki ağzımdan acı bir çığlık çıktı. Soğuk duvar sırtıma ilmek ilmek işlemiş, beni içine çekiyordu. O an kaçmak için ona doğru bir sdım atmıştım ki beni tekrar itti. Ardından kaçmamam için bedenini bana yasladı. Sırtımda hissettiği duvarın aksine oldukça sıcaktı. Sinirlenmemi sağlayacak kadar sıcak.

-bırak beni taehyung. Ona göstereceğim. O kıza da o jungkooka da göstereceğim. Suyun bana ihtiyacı var bırak çabuk beni. Ona yardım etme-

Lafımı bitirmeme izin vermeden beni duvara daha çok bastırdı ve başını aşağı eğip yüzünü boynum ile omzum arasınsa bir noktaya bastırdı. Bunu yapmasıyla gözlerimi sımsıkı yumdum ve nefesimi tuttum
Vücudum kendiliğinden kasılmış, ona tepki veremiyordum.

Boynuma burnunu daha da bastırdı ve derin bir nefes aldı. Ardından konuştu ama dudakları boynuma değdiği için sesi boğuk çıkıyordu.

V
-onun gibi kokuyorsun...

Dediğinde sesi çatlak çıkmıştı. Ardından tekrar derin bir nefes aldı. Sanki kokumu bitirmek, hepsini almak istiyor gibi derin nefesler alıyordu. Onda bir şeyler vardı. Geçmişinde... Benim bilmediğim, onun kalbini acıtan bir geçmiş... Anlaşılan geçmemiş bir yarası var. Zaten zamanla geçer diyen insanlar şu dünyada ki en büyük yalancılar değiller mi. Geçmiyor ki, izin vermiyor aptal kalbimiz.

V
-neden ona benziyorsun, neden onun gibi kokuyorsun, neden gözlerin onun gibi bakıyor.

Dediğini anlamadığım için hiçbir cevap veremedim. Zaten anlasam bile cevap veremezdim ki. Şu an o kadar titriyorum ki titrememin neden olduğunu bile bilmiyorum. Tek bildiğim şey onu bana çok yakın olduğuydu.

Hayır hayır. Tek bildiğim şey onun ruhunun yaralarla kaplı bir adam olduğuydu.

V
-titreme..

Diye bağırdı birden. Bağırmasıyla yerimde sıçradım.

V
-onunla aynı tepkileri verme. Ona bu kadar benzeme.

Dedi boğuk bir sesle. Devam etti.

V
-acıyor... Ellerim, yürağim, ruhum acıyor. Kalbim kaldıramıyor bu ağır yükü.

Derken sesi iyice çatallaşmış ve titremişti. Sanki kendi kendine konuşuyor gibiydi. Gözlerimi daha sıkı bastırdım birbirine. Onun her zaman ki gibi sert ve kimseyi takmayan adam olmasını istiyordum. Bu şekilde olup üzülmesini değil.

V
-tek dileğim, şu lanet hayattaki tek dileğim ne biliyor musun?

Dediğinde başımı hafifçe iki yana salladım. Boynumda duran dudaklarının gerildiğini hissettiğimde dudaklarında hafif bir tebessüm peydah olduğunu anladım.

ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin