ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)

♏74.Elli Adam Mı?♏

SU

Başıma giren şiddetli ağrıyla gözlerimi açmaya çalıştım fakat açamadım, her yerim sızlıyordu ve göz kapaklarım ağlamaktan birbirine yapışmıştı.

Babam... Babam beni kandırdı. Cole beni kandırdı. Onlara güvenmiştim. Alevden sonra en çok güvendiğim ve sevdiğim iki insan...

Göz yaşlarım hızlı hızlı birbirini takip ederken titremeye başladım. Bir kaç dakika sessiz kalmaya çalışarak etrafa kulak kesildim fakat hiçbir ses duyamıyordum. Bir kaç denemenin ardından gözlerimi açtım fakat tavandan gözüme nüfus eden ampul yüzünden tekrar kapadım. Bu rahatsız ediciydi. Başımı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Gözüm karanlığa alıştığında göz kapaklarımı tamamen açtım ve etrafımı incelemeye başladım. Sandalyeye bağlı bir şekilde koca odanın ortasında duruyordum. En son... En son bir yere gelmiştik.

Cole...

Kapının açılmasıyla bakışlarımı oraya yönlendirdim. İçeri babam, cole ve iki kişi daha girdi. Adamlardan biri içeri girmedi ve kapının önünde beklemeye başladı.  Cole odanın köşesinde duran eski ahşap masaya kalçasını yasladı ve ellerini göğsünde birleştirerek bana bakmaya başladı. Bakışlarımı ondan çekip babama ve diğer adama döndüm. Babam gülerek bana bakıyordu. Diğer adamsa gayet ciddi duruyordu.

-nasılsın kızım.

Kaşlarımı çattım ve yerimde debelenmeye başladım. Bu nasıl bir adam? Bu nasıl bir yüzsüzlük?

-aşağılık herif. Baba dedim ben sana baba. Yıllarca içimde bir boşluk oluşturan baba hasretini sende buldum. Neden aldattın beni he. Neden?

Dedim ve coleye döndüm. İfadesizce bana bakıyordu.

-peki ya sen cole... Abim gibiydin. Ailemden sonra en çok güvendiğim insandın sen. Hiç mi canın yanmadı bana bunları yaparken. Sana her güldüğümde hiç mi vicdanın sızlamadı?

Cole hala bana bakıyordu. Bu dahada sinirlenmeme neden oldu. Konuşmaması öfkemi artırıyordu. O sırada babam tam karşıma geçti ve yere eğildi.

-ahh şuna bak. Nasılda içerlemiş. Bende seni çok sevdim bebeğim ama kusura bakma, emir büyük yerden. Hem, iyi yönünden bak...

Dedi ve saçımın bir tutamını alıp eliyle oynamaya başladı.

-buradan kurtulursan ki kurtulamayacaksın, sana bir şans verebilirim... Başka şekilde...

Dedi ve adice sırıttı. Dayanamayıp yüzüne tükürdüm karşımdaki ahlaksız adamın. Koluyla yüzünü sildi ve ayağa kalkıp saçıma yapıştı. Saçlarımı yolarak geriye çektiğinde ses çıkarmamaya çalıştım fakat dahada yüklendiğinde ağzımdan acı bir çığlık çıktı.

-bana bak s*rtük, eğer bir daha böyle bir şey yaparsan se-

Saçımdaki acının gitmesiyle başımı o tarafa çevirdim. Cole babamı yakalarından tutmuş, ona sinirle bakıyordu. Cole onu ileri doğru savurduğunda babam duvara çarparak yere düştü. Ağzından acı bir inleme çıkmıştı.

Cole
-ona zarar vermememizi söyledi şerefsiz. Bir daha dokunursan kendini köpeklerin önünde bulursun.

Babam bir şey demeden ayağa kalktığında onlara doğru konuştum.

-benden ne istiyorsunuz? Alevden ne istiyorsunuz?

Babam gülerek yaklaştı ve önümde durdu. Coleyse eski yerine gitti ve tekrar ellerini göğsünde bağladı.

-ne mi istiyoruz, merak etme sana ihtiyacımız yok. Seni kaçırmamızın nedeni aleve karşı kullanmak. Alev seni kurtarmak için kendi elleriyle teslim olacak.