SU
Tekrar havalandığımı hissettiğimde gözlerimi sımsıkı yumdum. Beni kaldıran kişiye bir kere bile bakmadım, bakamadım. Belki de beni daha kötü bir yere götürüyor bilmiyorum ama tek bildiğim şu anlık bu erkek silsilesinin arasından uzaklaşmak. Sırtım rahat bir yere değdiğinde cenin pozisyonuna geçtim. Alev neredesin...
Birinin ayak bileğime dokunmasıyla hızla bacağımı kendime çektim fakat bacağımı tekrar tuttu.
Jungkook
-merak etme, sana bir zarar vermiyeceğim.Titreyen göz kapaklarımı yavaşça araladığımda koyu kahve saçlı, yaklaşık 18-19 yaşlarında biriyle karşılaştım. Etrafıma baktığımda beni bir eve getirdiğini anladım.
Ev mi?Bileğimi kucağına koydu ve yavaşça bastırdı. Bunu yapmasıyla küçük bir inleme çıktı dudaklarımın arasından fakat utanıp ağzımı kapadım. Kim bu çocuk?
Jungkook
-sadece burkulmuş. Sabaha kadar geçeceğini umuyorum.Dedi ve eline bir krem aldı. Ardından baş parmağına krem sıkıp kremi bileğimdeki morluğa dairesel hareketlerle sürmeye başladı. Bakışlarımı bileğimden yüzüne çıkardım. Bir kere bile yüzüme bakmamıştı. Gözlerim alnına düşen bir tutam saça takıldı. Onu tatlı göstermişti. Onu fazla incelediğimi fark ettiğimde utanıp başımı eğdim. Umarım fark etmemiştir. İşi bittiğinde bir sargı bezi aldı ve bir kaç kere doladıktan sonra bacağımı kucağından çekti ve yumuşak bir şekilde yatağa bıtaktı. Ardından malzemelerle birlikte bir kapıdan çıktı.
Tekrar odaya geldiğinde kendimi yatak başlığına yasladım ve ona bakmaya başladım. Derin bir nefes aldı ve yatağa oturup bana döndü. Bana ne yapacak. Şimdiye kadar iyi davrandı ve bundan sonra da kötü davranacağını sanmıyorum. Üstelik gözleri öyle düz bir şekilde bakıyor ki, ne yapıcağını kestiremiyorum.
Jungkook
-iyi misin.Başımı olumlu anlamda salladığımda oturduğu yerde biraz daha kıpırdadı ve rahatça oturdu. Bir şeyler söylemek istiyor gibiydi.
-n neredeyim ben. Burası neresi.
Jungkook
-sadece... Bir yabancının evindesin.Bir yabancının evindeyim... Keşke bu yabancının kim olduğunu ve bana zarar verip vermeyeceğini de bilseydim.
Bir şey demek için dudaklarımı aralamıştım ki kapı çaldı. Hızla yataktan kalktı ve odadan çıktı.
ALEV
Taehyungun peşinden biraz önceki alana gittiğimizde tüm bakışlar bize döndü ve bir uğuldama başladı. Neden bana bu kadar şaşkın bakıyorlar?
Woo hyun
-b b bir dakika... S sen burdaysan, biraz önceki... Lan deliriyor muyum ben. Hangi ara üzerini değiştirdin.Bakışlarımı taehyunga çevirdim. Taehyung kızaran gözlerini kısmış, tek kaşını kaldırmış ve bunu soran çocuğa bakıyordu. Anlaşılan o da benim kadar merak ediyor.
V
-ne diyorsunuz siz. Açık konuşun ve sen, şu lanet diline sahip çıkıp kekelememeyi dene.Dedi sinirle. Konuşan kişi tam ağzını açmıştı ki namjoonun sesini duyduk.
Namjoon
-V biraz önce sen neredeydin.V
-alevin yanındaydım.Namjoon
-nasıl? Yani, sen onun yanından hiç ayrılmadın mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...