-ya hocam ben ne bileyim bayılacağını. Birazcık oyun oynayım dedim bir baktım kadın yerde. Hayır bende anlamadım ki.
Müdür
-alev, öğretmenin ceza almanı istiyor.Dediğinde kaşlarımı çattım. O manyak kadından da bunu beklerdim zaten.
-hocam okula geldiğimden beri bana garezi var zaten kadının. Demek bu anı bekliyormuş manyak karı.
Müdür kaşlarını çattı ve sesini yükseltti. Fakat o çekik gözleri ve koca göbeğiyle ne kadar sinirli davranırsa davransın benim gözümde hala tonton bir amca.
Müdür
-öğretmenin hakkında doğru konuş alev. Şimdi siz ikinize öğretmeninizin istediği cezayı vereceğim.Dediğinde oyunculuk vaktimin geldiğini anladım. Ellerimi önümde bağlayıp başımı sağ omzuma doğru eğdim ve ona köpek bakışlarımı attım. Yüzü anında yumuşadı. Bu adamda amma çabuk kanıyor.
-hocam tüm suç benim. İkizimi bırakın gitsin, o masum. Beni alın onu almayın hocam. Hayatında şimdiye kadar hiç ceza almadı. Dayanamaz hocam. Acıyın ona. Babam her gün bizi dövüyor hocam. Ceza aldığımızı öğrenirse bize yapacaklarından korkuyoruz. Annemse gazinoda şarkıcı. Başka adamların isteklerini yapıyor hep. Bizim de mi geleceğimiz annem ve babam gibi olsun? Uyuşturucu kullanıp kötü yolamı düşelim hocam. Bizden büyük büyük amcaların dediklerini mi yapalım hocam?
Deyip sonunda dudaklarımı ve göz kapaklarımı hafifçe titretip ağlamak üzereymiş gibi yaptım. Puhahahaaa... Çok iyi bir oyuncu olduğum söylemiş miydim? Hocaya baktığımda elindeki peçeteye hınkırdı ve ardından gözlerini sildi. Öğk...
Müdür
-tamam yavrum. Siz sınıfınıza geçin ben konuşurum öğretmeninizle.Başımı yana eğdim ve hocaya küçük emrah bakışı attım.
-tamam hocam. Teşekkür ederiz size. Eve gidince babamdan dayak yemeden önce bu dediklerinizi hatırlayacaım. Size çok minnettarız.
Dedim ve burnumu çektim. Ardından arkamı dönmemle BTS grubunu görmem bir oldu. Gözleri şaşkınlıkla açılmış biraz önce sergilediğim oyunculuğumu izliyorlardı. Lan yoksa duydularmı tüm dediklerimi. Aman be duyarlarsa duysunlar. Onlara hesap mı vereceğim sanki. Suyun kolundan tuttum ve hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkardım. Ardından suyla kızlar tuvaletine girdim. İçeride bir kaç kız vardı.
-çıkın dışarı.
Bağırmamla hepsi ürküp teker teker dışarı çıktı. Kapıyı kapadım ve aynaların önündeki fayansa oturdum. Suysa hala şaşkındı. Bu kız da bir garip. Küçüklüğümüzden beri bir türlü alışamadı söylediğim yalanlara.
Su
-alev, sen ne kadar profesyonel bir yalancısın. Az kalsın müdürle birlikte bende ağlaycaktım.Saçlarımı havalı bir şekilde arkaya attım ve bacak bacak üzerine atıp sırtımı aynaya yasladım.
-ya ne sandın. Üstelik zil çaldı. Sınıfa gidelim.
Dedim ve fayanstan kalkarak kapıya yöneldim fakat kolumdan tutup beni kendine çevirdiğinde ona bakmak zorunda kaldım.
Su
-kızları neden dışarı çıkardın ki?Dedi dudağını büzerek. Ne yani, onları işlerini halletmeden önce tuvaletten kovduğum için mi üzülmüştü?
-bilirsin, ortalıklarda konuşmayı sevmem.
Bir şey demesine izin vermeden tuvaletten çıktım. Ardından suyla birlikte sınıfa girdik ve tahminim gibi herkes bize bakıyor. Bunlar cidden hiç ikiz görmemiş. Suyla birlikte benim sırama geçtiğimde ön sıraya cole ve ji eun oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...