Başımı salladıktan sonra çadırıma gittim. Nasılsa birazdan işaret fişeğini gören herkes burada olur. Fermuarı açıp içeri girdim ve cole gelmeden üzerimi değiştirdim. Tamam rahat olabilirim ama colenin yanında da üzerimi değiştiremem. Getirdiğim tulumun içine girdim ve fermuarı sonuna kadar çektim. Ardından tulumun yüz kısmındaki ipleri çektim ve yüzümü de tamamen kapadım. İşte şimdi uyuyabilirim. Gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştığım sırada çadırın fermuarı açıldı.
Ciddi misiniz siz?-senin burada ne işin var.
Taehyung her zaman ki sırıtışıyla bana bakıyordu. Bense tulumun el verdiği kadarki kısmını görüyordum. Cevap vermeyince yuvarlanıp arkamı döndüm ve tekrar uyumaya çalıştım. Zaten biraz sonra da o gitmişti. Bunu arkam dönük nasıl anladığımı sorarsanız şöyle açıklayayım. Çadırın fermuar sesini duydum. Evet biliyorum, biliyorum çok zekiyim.
Birden bire yüzümdeki büzgü açılınca karşımda taehyungu gördüm. Ahh hadi ama ne istiyor benden. Hem o gitmemiş miydi.
-ne var sapık uzaylı.
Dedim sinirle. Yüzü alaylı bir hal aldı.
V
-daha önce yakışıklı, sempatik, kötü çocuk, pislik, egolu gibi bir sürü lakap taktılar ama bu ilkti doğrusu. Demek sapık uzaylı. Ne diyebilirim ki, yaratıcı bir fikir.Ona gözlerimi devirdim ve tulumun fermuarını açmaya çalıştım. Ama lanet fermuar sıkışmış. Ahh...
-şu fermuarı aç çabuk. Ahh öleceğim burada.
Tulumun içinde kaldığımı öğrendiğinde dişlerini göstererek sinsice güldü. Ahh kesin aklına abuk subuk bir fikir geldi.
V
-şimdi sen burada mı kaldın.Gözlerimi abartılı bir şekilde devirdim.
-evet gerizekalı. Burada kaldım. Bir zahmet yardım ette çıkayım. Cidden boğuldum.
V
-sözünü geri alırsan düşünürüm.Ona yeniden gözlerimi devirdim ve tekrar fermuarı açmaya çalıştım. Ahh hayatımın sonuna kadar burada kalacağım.
-tamam sözümü geri aldım. Şimdi bana yardım et.
Bir şey demeden ayağa kalktığında beni burada bırakıp gidecek sandım. Ama o beni bir hamlede yerden aldı ve sırtına attı. Harika değil mi. Bir solucan gibi sırtında duruyorum.
-ahh... Gerizekalı. Ben sana boğuldum diyorum sen beni sırtına atıp karnıma baskı uyguluyorsun. Beyin nöronların yanmış senin.
Bir şey demeden çadırdan çıktığımızda dışarıda birkaç kişi vardı. Bizi gördüklerinde ağızları bir karış açıldı. Ama taehyung onlara nasıl bir bakış attıysa bemen başlarını yere eğip ilgilendikleri işe geri döndüler.
-ya! Ben ciddiyim nereye gidiyoruz. Ahh yağmur başlayacak birazdan.
Beni dinlemeden ilerlemeye devam ettik. En son bizim kamp yaptığımız yerin ilerisinde 7 tane çadır gördüm ki bunlara çadır demeye bin şahit ister. Resmen ev lan bublar. Büyüklüğe bak arkadaş.
Taehyung beni kendi çadırına(!) götürdü ve yere bıraktı. Vaay cidden genişmiş buralar.
-ee neden geldik buraya. Üstelik neden hala çıkmama yardım etmiyorsun.
Derken, bir yandan da debeleniyordum ama ne fayda. Bu tulumu kim yaptıysa...
V
-madem coleyle aynı çadırda kalmakta ısrarcısın o zaman bende coleye kendi alanını veririm. O çadır colenin. Bu çadırda ikimizin.Allah Allah. Şimdi mi cömert olacağı tutmuş manyağın.
-o zaman git coleyle aynı çadırda kal. Benden ne istiyorsun.
Omzunu silkti ve gülümsedi.
V
-hiçbirşey. Sadece kımıldamadan uyu ki zaten kımıldama gibi bir ihtimalin de yok.Onun haklı olmasından bir ben mi nefret ediyorum.
-bulaşıkları yıkamadık.
Dedim beni buradan çıkarması umuduyla. Ama arkadaş fazla zeki çıktı.
-hocayı ben hallederim. Şimdi yat ve zıbar.
-kibarlıktan öleceksin.
Dedim ve bugünki bilmem kaçıncı göz devirmemi yaptım. Ama o bir anda yanıma yattı ve bana sarıldı. Nefesleri yüzüme gelirken geri çekilmeye çalıştım ama o belimden daha çok çekip ona yapışmamı sağladı. Burnuma dolan erkeksi kokusuyla bir an sakinleşsemde tekrar debelendim. Ben sapık biri değilim. Neden her seferinde bu sapık olaylar başıma geliyor.
-çek ellerini üzerimden uzaylı sapık.
Başımı göğsüne yasladı ve çenesini başıma koydu. Verdiği nefesler saç diplerime kadar ulaşıp ürpermemi sağlıyordu. Tekrar debelenmeye başladım.
V
-birazdan yağmur yağacak. O çadırda gök gürültüsünden korkup coleye sarılmana izin verirmiyim sanıyorsun.Aslında doğru söylüyor. Gök gürlerse cidden coleye yapışırdım. Ama en azından o zaman bu kadar rahatsız olmazdım. Ya öyle tahmin ediyorum. Hadi ama neden rahatsız oluyum ki. O bana yan gözle bile bakmayan ilk kankam.
-en azından onun yanında rahatım. Üstelik oradayken coleye, buradayken de sana sarılıyorum. Ben sana sarılmak istemiyorum, bırak beni.
Başını biraz geri çekti ve kahverengi gözleriyle benim mavilerimi delmeye çalıştı. Ki bence başarılı oldu. Gözlerini kıstı ve tıslarcasına konuştu.
V
-eğer şimdi o çeneni kapamazsan senin o fazla konuşan dudaklarınla hiç iyi olmayan şeyler yaparım ve emin ol bunu yaparken zerre pişmanlık duymam. Aksine zevk alırım.Dedikten sonra beni tekrar kendine çekti ve çenesini başıma yasladı. Ardından derin bir nefes aldı. Tuttuğumu yeni fark ettiğim nefesimi verdim ve bende uyumaya çalıştım. Anlaşılan bu gece sapık uzaylının elindeyim.
Sanırım Su ve jungkookun olduğu bölümü bekliyorsunuz. Bir sonraki bölüme gençler.
Yorum ve votelerinizi bekliyorum.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Hepinize BTS'li günler. 😛
![](https://img.wattpad.com/cover/71730312-288-k977460.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfic*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...