ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)

♏59. O Alev Karayel♏

Media Kristal...

Kolumda hissettiğim baskıyla dişlerimi sıktım. Resmen öğretmenlerin bile uyandırmaya korktuğu beni uyandırmaya çalışıyor kolumu dürten kişi. Yavaş bir şekilde başımı sıradan kaldırdım ve beni dürten kişiye baktım. Tanımadığım bir kızdı.

-umarım beni uykumdan uyandırma sebebin geçerli bir sebeptir.

Kız alayla gülüp kollarını göğsünde bağladı. Şu an sıraya tutunup 'tutmayın lan beni' diye atarlanmamak için zor tutuyorum kendimi.

-kalk oradan s*rtük. Burası kristalin yeri.

Demek kristalin s*rtük tayfasından birisi bu kız. Kızın arkasına baktığımda beş kişi olduklarını gördüm. Acaba kristal hangisi. Bunu öğrenmenin bir yolu var.

Kollarımı göğsümde birleştirdim ve sırada geriye yaslandım. Ardından alayla güldüm.

-kristal kendisi diyemeyecek kadar çok mu korkuyor benden.

Bunu dememle arkalardan bir kız çıktı ve tam karşıma geçti. Ardından sırama sert bir tekme attı. Vaay sonunda dişime göre biri.

-kristal şu an tam karşında duruyor. Ya şimdi oradan kalkarsın ya da sürünürsün.

Dudağımın sağ tarafı havaya kalkarken alayla güldüm. Gözlerim arka tarafa kaydığında diğer sınıflardan gelenlerin bizi izlediğini gördüm. Aldırmadan kristal denen kıza döndüm ve gözlerimi kısarak konuştum.

-bana bak, kristal misin, yakut musun, elmas mısın her ne b*ksan bana bulaşma. Eğer o pamuğun içinde büyümeye çalışan fasulye kadar beynin biraz çalışıyorsa, aleve elini uzatmazsın, yakarım. Ha illa uzatacağım dersen, hodri meydan güzelim.

Karşımdaki kız kaşları çatılmış şekilde bana bakıyordu. Arkasındaki kızlarsa onun yerine boyunlarına kadar morarmışlardı.

Enayiler.

Müdür
-ne oluyor burada.

Müdür içeri girdiğinde tüm bakışlar ona döndü. Al işte keltoş böldü tüm eğlenceyi. Kristalle beni görünce kaşlarını çattı. Ardından kalabalığın arasından göbeği ve kendisi yanımıza geldi.

Müdür
-alev bu kaçıncı vukuatın.

-bilmem, saymadım.

Dedim alayla. Müdür gözlerini kapayıp bir süre bekledi, ardından bana öldürücü bakışlar attı. Ama ölmedim işte sorun burada. Biri müdüre benim bu şekilde ölmeyeceğimi söyleyebilir mi?

Müdür
-alev odama geliyorsun.

-peki ya şu kız.

Dedim yakutu göstererek. Artık yakut diyeceğim ipnelik değilmi.

Müdür
-onun bir suçu yok.

-şu anda sıramda oturan benim ve sırama gelip beni kışkırtan kişi yakut. Neden onu değilde beni çağırıyorsunuz. G*t korkusu mu.

Dedim alayla. Yakut tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu, müdürse morarmıştı.

Müdür
-herkes yerlerine geçsin.

Dedi sinirle. Ardından o ve göbeği sınıftan çıktılar. Onun bu haline gözlerimi devirip ayağa kalktım ve yakut denen kızın kulağına eğildim.

-sırf taehyungla oturmamak için gidiyorum. Kazandığını falan sanıyorsan sanma derim.

Dedim ve çantamı sıradan alıp colenin yanına oturdum. Cole bana bakıp güldü.