ALEV
Su
-alev lütfen sakin ol.Suyun dedikleri karşısında elimdeki telefonu yatağa fırlatıp çatık kaşlarımla ona döndüm. Bir şey olmamış gibi bana bakıyordu. Bu daha da sinirlenmeme neden oldu.
-ya ne sakin olması su. Bir hafta ya... Bir hafta uzaklaştırma aldım. Hepside o kaltak yüzünden.
Su
-tamam sakin olmalısın. Küfür etme kimseye.Dediğinde daha da sinirlendim ve ellerimi saçlarımın arasından geçirip sakinleşmeye çalıştım. O aptal kız yüzünden müdürden bir hafta uzaklaştırma aldım. Üstelik tüm suç o kızınken. Benim yaptığım suç değildi, sadece haddini bildirmek ve ayağını denk almasını sağlamaktı. Ama şimdi o gerizekalıya küfür ettim diye bana kızıyordu hanım efendi. Ulan salak, o kız seni okulun bodrumuna kilitledi sen daha neyi, kimi savunuyorsun. Su bazen gerçekten de aptal olabiliyor.
-sen bir hafta boyunca o okulda yalnız olacaksın ve seni koruyacak kimse yok su. Cole ve ji eun var ama onlar seni koruyamazlar. Hayır, hayır sende gitmeyeceksin okula.
Dedim bir yandan odanın içerisinde turlarken. Evet başka bir çare yok, gitmeyecek. Aksi taktirde başına bir şey gelebilir. Ve ben yine onu kurtarmak için başkalarına zarar veririm.
Su
-bak alev, derslere ne kadar önem verdiğimi biliyorsun. Zaten iki gündür başıma sürekli olaylar geliyor ve ben iki gündür okulda dersleri kaçırıyorum. Bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyorsun.Derken ellerimi tutmuş ve beni sakinleştiemeye çalışıyordu. Evet su gerçekten de derslerine önem verir ve türkiyedeki gittiğimiz lisede bir gün bile yok yazılmamıştı. Hasta olsa bile her gün okula gelirdi ama bu durum farklı. Burası kore ve burada işler farklı ilerliyor. Sertçe ellerimi ellerinin arasından kurtardım.
-hayır gidemezsin.
Su
-gideceğim alev. Sen benim annem değilsin.Dediğinde gözüm seğirmeye başladı. Bu odadan ona zarar vermeden çıkarsam iyidir.
-annemiz varda ne b*ka yarıyor. O kadın bizi eski kocasının yanına postaladı ve bir kere bile arayıp sormadı. Sen daha neyin annesinden bahsediyorsun.
Suyun bir anda gözleri doldu ve bana doğru bağırdı.
Su
-annemiz ve babamız hakkında bu şekilde konuşmaktan vazgeç artık. Onlar bizi seviyor.Dediklerine büyük bir kahkaha attım. Gerçektende su istediğinde şakacı olabiliyor. Demek annem ve babam bizi seviyor. Hah!
Ona doğru yaklaştım ve işaret parmağımı göğsüne sertçe bastırarak bir kaç kere vurdum.-onlar ne seni, ne beni seviyor su. Şu aptal hayal dünyandan çık ve gerçeklerin farkına var. İkisinin de bizi bir yerlerine taktıkları yok! Sen ve ben şu aptal dünyada şimdiye kadar yalnızdık ve bundan sonra da yalnız olacağız. Artık o aptal kadının adını ağzına alma!-
Cümlemin sonunda sağ yanağımda hissettiğim sert tokatı beklemediğim için başım hafifçe yana kaydı ve saçım yüzümü kapadı. Kımıldamadan gözlerimi kapadım ve dişlerimi sıkmaya başladım. Tırnaklarımı avuç içlerime geçirip sakinleşmeye çalıştım. Hayır sakin olmalıyım, suya zarar vermek istemiyorum.
Su
-a a alev, b ben--çık dışarı.
Dedim sert bir şekilde. Hemen dışarı çıkmalıydı yoksa kendimi kaybedip ona zarar verebilirdim ki bu istediğim en son şey bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...