♏63. Dövüş♏

3.7K 519 152
                                    

Herkes bana uzaylı gören masum köylü gibi bakmaya başladığında sırıtmam arttı. Tamam, biraz riskli bir durum ama yakut için bu riski alacağım. Sonuçta çok sevdiğim(!) bir arkadaşım.

Taehyung yakutun yakalarını bıraktı ve hızla kolumu tutup sıkmaya başladı. Bu hareketi bacağımın acısının yanında hiç gibi bir şeydi.

V
-sen ne söylediğini sanıyorsun. Bacağına alacağın tek bir darbe kırılmasını sağlar. Yürü, seni eve bırakacağım.

Hızla kolumu tutan elinden kurtuldum. Bu çocuk kendini sahibim falan sanıyor herhalde. Üstelik dövüşemeyecek olsam bile şu an sırf ona olan inadım yüzünden dövüşebilirim.

-bu seni ilgilendirmeyen bir durum. Onunla dövüşmek istiyorum, o da benimle dövüşmek istiyor. Şu etrafımızdaki abazalarında bir kız kavgasını izlemekten keyif alacağını biliyorum. O yüzden çekil yolumdan.

Bana doğru eğildi ve dişlerinin arasından tane tane konuşmaya başladı.

V
-sana yürü dedi-

Namjoon
-bırak taehyung, Dövüşmek istiyorsa dövüşecek.

Taehyung başını namjoona çevirdi.

V
-ama namjoon hyung bacağı-

Namjoon
-bacağı veya herhangi bir uzvu bizi ilgilendirmez. O kendi sağlık durumuyla başa çıkabilecek durumda.

Taehyungun sinirlendiği bir kilometre öteden bile anlaşılabilir. Cidden böyle zamanlarda korkunç oluyor. Taehyung sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi ve ringe çıktı. Ardından bizi izleyen chanyeolün karnına sert bir tekme attı ve geri yerine geçti. Bense şaşkınca ona bakıyordum. Chanyeolün ne suçu var ki şimdi.

Hala sinirini alamamış olacak ki sinirden damarları patlayacakmış gibi şişmişti.

Şimdi neden grup başkanlarının namjoon olduğunu anladım. Taehyungunda dediği gibi eğer başkan o olsaydı şu an onu durdurabilecek biri olmazdı ve ben dövüşemezdim. Ama namjoon istediği için kabul etmek zorunda. Sonuçta başkan o.

Herkes yerlerine geçtiğinde sekerek ringe çıktım. Üzerimdeki kapşonluyu çıkardığımda siyah sporcu atletimle kaldım. Altımda siyah bir tayt ve siyah spor ayakkabılarım vardı. Tamamen siyah gelmiştim.

Yakut karşıma geçtiğinde ellerimi önüme siper ettim ve tek ayağım havada bir şekilde saldırmasını beklemeye başladım. O da ellerini kaldırdı ve bana yaklaşmaya başladı. Ben onun yerinde olsam önce burnunu düzeltirdim çünkü burnu yamuk duruyor ama kendi bilir.

Bana yaklaştığında sakat olan bacağıma tekme atmaya çalıştı fakat ben hızla geri çekildim ve bu atağından kurtuldum. Demek sakat bacağımdan yararlanarak yenicek. Gerçi en başta da bunu planladığına eminim.

Tekrar aynı bacağıma tekme atmaya çalıştığında ellerimle ayağını geri savurdum. Göğsüme bir yumruk attığında sendeleyerek yere düştüm. Hızla geldi ve bacağıma sert bir tekme attı. Bağırarak geriye kaçtım. Bu halime güldü ve tekrar aynı bacağıma atak yaptı fakat ben diğer bacağımı kullanarak karnına tekme attım. Geriye doğru yalpaladı. Yavaşça yerden kalktım ve yine tek ayak üzerinde durdum. Dönerek bana tekme atacağı sırada bacağını yakaladım ve yüzüne alayla güldüm. Yanlış hareket canım. Bacağını hızla yere çarptım. Bağırarak yere düştü. Hadi ama kırmadım bile.

Yerden tam kalkacağı sırada havada ters bir takla attım ve yere inerken sağlam bacağımla kafasının üzerine sert bir şekilde topuğumu vurdum. Çığlık atmaya fırsatı bile olmadan bedeni ringin zeminine serildi.

ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin