-evet çocuklaaaar... Size grup ödevi veriyorum. Herkes kendi sıra arkadaşıyla grup olacak ve koredeki tarihi yerleri gezip fotoğraf çekeceksiniz.
Öğretmenin dediği şeylerle kaşlarımı çattım. Ne demek grup ödevi. Grup ödevi demek iki kişi ödev yapacağız demek. İki kişiden biri taehyung olduğuna göre... Bu imkansız. Hızla ayağa kalktım. Bunun üzerine tüm sınıf konuşmayı kesip bana döndü.
-hocam, benim kardeşim uzaklaştırma aldı. Şimdi okula falan gelemez. Yani ben onunla grup olsam olurmu. Onun sıra arkadaşıyla da benimki olsun.
Dedim ve göz ucuyla taehyunga baktım. Kollarını göğsünde birleştirmiş alayla son çırpınışlarımı izliyordu. Manyak.
-hayır su. Hem sen benim dediklerime hiç karşı çıkmazdın. Ne oldu.
Dediğinde boynumu eğip sıraya oturdum. Resmen adam taehyungla grup olun dedi. O sapıkla. Bakışlarımı Tehyunga çevirdiğimde sırıttığını gördüm. Sapık maymun. Evet evet, artık onun adı sapık maymun.
Kafamı jungkooka çevirdiğimde beni izliyordu. Te Allahım yaa... Lan üçüncü dersten beri beni izliyor mübarek. Lan tamam güzelim ama yani bu da fazla. Hem bir dakika ya, bu teknik olarak beni değil suyu izliyor. Daha öncede bir kaç kere suyu kucağında taşıdığını ve evine götürüp kendi yatağına yatırdığını ve onun yaralarına derman olduğunu düşünürsek... Bu işte bir b*kluk var.
En son dayanamadım ve ona döndüm. Tabi gülümseyerek.-jungkook-sshi, neden bana bakıyorsun.
Dediğimde biraz şaşırdı gibi oldu ama şaşırmamışta olabilir. Emin değilim. Güvenemiyorumda.
Jungkook
-su olduğuna emin misin.Pat diye bu soruyu sorduğunda şaşırdım. Yok canım, suyun yerine geçtim ve seni burada kandırıyorum, peh! Saçmalığın daniskası. Üstelik... Bana bu soruyu sorduğuna göre yoksa o da... Hızla göğüsümü kapadım. Manyak su olmadığımı oradanmı anladı.
-eminim tabi sapık.
Dedim çemkirerek. Lan bunların hepsi sapık yaa... Lan yoksa cole demi böyle ayırt ediyor. Kardeş ayağı g*t ayağı derlerdide inanmazdım. Gerçi o beni tanıyamadı. Namuslu çocuk. Gözü oralarda değil.
Jungkook
-sapık ne alaka. Üstelik neden...Dedi ve çenesiyle göğsümü işaret etti. Ardından devam etti.
Jungkook
-göğsünü kapamaya çalışıyorsun.Al işte ne diycem. Senin sapık arkadaşın yüzünden mi. Sinirle taehyunga döndüğümde yine sırıtıyordu. Sırıtık.
-yooo kapamıyorum. Sadece omuzlarım ağrımışta onu ovuyorum.
Dedim ve ellerimi omzumdan çektim. Ahh... Beni düşürdüğü hallere bak.
Zil çaldığında koşarak sınıftan çıktım ve müdürün odasına gittim. Kapıyı çaldım ve'gel' sesini duyduğumda içeri girdim. Müdür sandalyesine yaslanmış dosyalara bakıyordu. Bence odaya biri geldiğinde dosyalarla uğraşıyormuş gibi yapıyor. Odada biri yokkende gel keyfim gel. Zaten şu akşama kadar odalarında oturan müdürlerin ne yaptığını çok merak ediyorum.
-efendim, ben kardeşim hakkında bir şey söyleyecektim.
Dediğimde başını önündeki mavi dosyalardan kaldırdı ve bana döndü. Gözündeki burnunun ucunda duran gözlüğü çıkarıp masaya bıraktı ve ellerini masanın üzerinde birleştirip bana baktı.
-söyle kızım. Ha bu arada geldiğin okulda birinciymişsin. Gözüme girdin. Burada da böyle olmanı ümit ediyorum.
Dediğinde ona sevimli olduğunu düşündüğüm bir bakış attım.
-aynen aynen, çok teşekkür ederim. Hocam dünki konu hakkında konuşacaktım. Alevin cezası hakkında.
Başını eğip derin bir nefes bıraktıktan sonra başını kaldırdı.
-su, kızım bak o bu cezayı hak etti.
Bir kaç adımda yanına gittim.
-hocam o beni korumak için yapmıştı. Cezayı bana verin olmazsa. Hem neden yaptığını bilmiyorsunuz. O kız beni döverek tuvaletten çıkardı ve okulun bodrumuna koydu. Çok korktum oradayken. Üstelik benim kapalı alan korkum var. Ya orada havasızlıktan ölseydim okul olarak bunun suçunu alabilecekmiydiniz. Eğer jungkook beni ordan kurtarmasaydı emin olun annem peşinize düşerdi. Annem türkiyenin sayılı zenginlerinden. Bunu da bilin diye söyledim.
-sa sayılı zengin mi. Şey... Ben ceza meselesini tekrar düşüneceğim.
Dediğinde o görmeden gözlerimi devirdim. Hepsi aynı.
-teşekkür ederim hocam, kolay gelsin.
Odadan çıktım ve kapıyı kapadım. Yalnız kapalı alan korkusunu iyi uydurdum. Lan taktir edilecek bir oyunculuk yeteneğim var. Harcanıyorum abicim buralarda. Tam arkamı dönecektim ki telefonum çaldı. Telefonu cebimden çıkardım ve kimin aradığına baktım. Müdür arıyor lan. Hehehee...
-alo.
Dediğinde sesimi hasta gibi çıkarmaya özen gösterdim.
-buyrun müdür bey amca. Merak etmeyin gelmedim okula. Biraz önce babam dövdü beni kemeriyle. Yaraları halledebildiğim kadarıyla pansuman yapıyorum. Bir de siz kızmayın bana. Söz müdür bey amca, gelmiycem okula. Kardeşim iyi olsun yeter.
Telefonda bir iç çekiş duyduğumda kendi kendime güldüm. Lan bu adam da çok duygusal. Eski okulumdaki adam bu numaralara fazla kanmıyordu ama bu müdür harbi duygusal.
-ağlamayın müdür bey amca. Ben sizin yerinize de ağlarım. Alışkınım ne de olsa. Siz mutlu olun. Telefonla konuşma sürem dolmak üzere müdür bey amca. Babam görürse tekrar döver. Siz ne diyecektiniz bana.
-ben... Kızım ben diyecektim ki... Ceza olarak bir gün uzaklaştırma yeter. Yarın okula gel.
-tamam müdür bey amca. Beni çok mutlu ettiniz.
Dedim ve telefonu kapadım. Ardından sevinç dansları yapmaya başladım. Hahahahaaa.... Ben neymişim beee...
O sırada ensemde hissettiğim nefesle arkama döndüm ama arkamdaki şahıs o kadar yakındıki şaşkınlıktan ayağım diğer ayağıma dolandı. O anlar o kadar yavaş yaşandı ki. Yere düşerken onun omzuna tutundum. O da düşmemem için beni belimden yakalandı ve kendine doğru çekti. Şu durumda beni belimden yere doğru eğmiş şekilde duruyoruz.
Nefes nefese gözlerimi açtığımda göğsüm hızla inip kalkıyordu. Onunkininde benden farkı yoktu zaten. Gözlerim gözlerine değdiğinde o an gözlerindeki hissizlik perdelerini indirdiğini gözrdüm. Gözlerinde şaşkınlık, acı, öfke vardı. Öfke mi?
Bu durum fazla uzun sürmedi zaten. Gözleri tekrar eski haline döndü. Görünmez perdelerini indirdi gözlerine.Beni bir anda yere bıraktığında ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Ahhh neden yaptı ki şimdi bunu. Popomun acıyan yerini ovalayarak ona baktı.
-delirdin mi sen taehyung. Ne diye bırakıyorsun beni. Madem bırakacaktın neden tuttun aptal.
Dediklerim karşısında en sonunda bana tepki verdi. Dudağının sağ tarafı alayla yukarı kalktı.
V
-canım istedi.Harika yaaa... Mükemmel.
İviiit...
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Hepinize BTS'li günler.😛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA (BTS) ~ (Kaybediş Serisi ll)
Fanfiction*Deney #1* Kadın kollarını kaldırdı ve adamın boynuna sardı. Ardından ona doğru yaklaştı. Genç adamda aynı şekilde kollarını onun bedenine sardı ve vücudunu ona doğru çekti. Adam burnunu kızın burnuna sürttü hafifçe. - bu alevlerle yanan küçük bir...