Hilal oturdu mutfak sandalyesine.Güldü kendi kendine.
"Ne gülüyorsunuz küzük Hanım?Yoksa ben mi geldim aklına?"
"Sen aklıma gelsen mutlu mu olurdum?"
"Olmaz mıydın?"
"Tabii ki olmazdım.Senin gibi sinsi bir insanla insan mutlu olur mu?"
"Bilmem Yıldız çok mutlu oluyor."
"Önemli olan sen onla mutlu oluyor musun?"
"Seninle olduğum kadar değil."
Gülümsedi Hilal.
"Çok mu hoşuna gitti?"
"Uf bir kes sesini yorgunum zaten senle uğraşamam."
"Ama ben senle uğraşırım."
"Ya bir git Leon.Zaten kafam da bir dolu düşünceler var."
"Yanındayken bile beni mı düşünüyorsun.Ah canım benim."dedi Hilal'in yüzünü okşayarak.
"Çek elini Leon.Ben Yıldız'a benzemem."
"Evet bunu kesinlikle biliyorum.Sen hiç kimseye benzemiyorsun.Bu yüzden senin kalbini kazanmak çok zor.Çok uğraştırıyorsun beni."
"Emin ol senin beni zorladığın kadar değil."
"Ya nasıl zorluyorum acaba sizi küzük Hanım?"
"Sizden uzaklaşmaya çalıştıkça kendimi kaptırmıyım dedikçe burnumun dibine girerek bütün vatan haini görüşlerimi seni tanıdıkça yıkarak beni iç karışıklığa zorluyorsun."
"Yanı kaos ortamının duygu karmaşasının sorumlusu benim."
"Aslında evet ama senin o mükemmel kibirini ortaya çıkarmak istemediğimden hayır diyeceğim ve buradan çıkıp yukarı çıkacağım."
"AA benden müstakbel kocandan izin almadan nereye gidiyorsun.Otur oturduğun yerde.Kapının önüne koyarım bak."
"Hadsiz asıl ben seni kapının önüne koyarım.Sen kim oluyorsun da daha nişan bile takmadığımız halde bana emirler yagdirabiliyorsun."
"Tamam.Sen kazandın gidebilirsin."
Gülümsedi Hilal arkasını döndü.Merdivenlerden çıkıp odaya girdi.
"Ne o ne sırıtıyorsun?"
"Mutlu olamam mı abla?Hep somurtiyim mi?"
"Tabii canım.Leon'un yanından gelsem, onunla nişanlanmak için hazırlık yapsam,onunla evlenecek ben olsam benim de senin gibi ağzım kulaklarıma varır."
"Ama Leon'un yanından sen gelmiyorsun, Leon'la nişanlanmak için sen hazırlık yapmıyorsun evet ağzı kulaklarında olan benim sen değilsin.Ama unutma ablacım sen hep diyorsunya hani Leon'la evlenicem diye Leon'la sen değil Ben evlenicem."