Hilal kordonun o temiz havasında bir banka bulup oturdu. Burası cennet gibi bir yerdi. Selanikte bile bu kadar güzel bir yer bilmiyordu. Hiç böyle güzel bir koku hissetmemişti burdan başka. Tabii birde Leon vardı. O nanemsi ve limonlu kokusu. Buraya bile ihanet edercesine mükemmel bir kokusu vardı.Kendine has. Ciğerlerini hem yakıyor hem de rahatlatıyordu. Gözlerinin kapatılmasıyla irkildi Hilal. Dokunduğunda yumuşacıktı ama o beklediği nane - limon kokusu gelmedi. Sabunumsu ve çiçeksi bir kokuydu. Ablası olduğunu anladı, gülümsedi. Ellerini kaldırdı.
"Ya Hilal ben kimim diye sormadım ama."
"Abla tabii ki seni tanıyorum. Hem bir daha ki sefere sorarsın."
Gülümsedi iki genç kadın birbirine. Yıldız oturdu banka. Denizi izlemeye başladı. Biraz sonra konuştu.
"Annem beni evlendirmeye kararlı. En kısa sürede beni evlendirme için uğraşıyor."
"Bir şey mi oldu abla? Annem bir şey mi dedi?"
"Başhekimle konuşmuşlar çeyizim hazır olunca evlenecekmişim. Hem de Anadoluya taşınacakmışım. Ben onunla hiçbir yere gitmem bir kere. Annem daha tanımamış."
"Ama sen orada yapamazsın ki. Bende seninle münakaşa etmeden duramam."
"Biliyorum bebeğim. Bende sana karışmadan duramam. Hem ben orada kara çarşaf falan giymem. Boğulurum ben o esvapların içinde. Hem annemi de anlamıyorum. Hadi bir vakit Leon'da uzak kalayım diye nişanladı beni ki iyi de yaptı ama şimdi anlamıyorum neden hala evlenmem için zorluyor."
"Abla ben diyorum ki acaba anneme şu Andreas'tan bahsetsek mi? Hem yanında ben de olurum. Belki o vakit yumşar izin verir. Zaten kaybedecek bir şeyimiz yok nasıl olsa."
"Haklısın bak bunu hiç düşünmemiştim. Akıllı kardeşim benim. Oturdukları yerden kalktılar, hastaneye doğru koşar adım ilerliyorlardı. Hastanenin yüz bilemedim ikiyüz metre kadar uzağında. Bit kaç Yunan askeri dolaşıyordu. Leon Hilal'i görünce gülümsedi. Genç kadın daha çok süratli bir biçimde ablasıyla konuşmakla meşguldü Leon' u fark etmedi. Biraz daha yürüdükten sonra nihayet kafasını kaldırıp bakmıştı genç kadın. Leon'u görünce gülümsedi. Yürümeye devam etti.
"Merhaba hanımlar isterseniz sizi gidezeğiniz yere kadar bırakabilirim." Dedi Leon gülümseyerek.Hilal'de eski günleri hatırlayıp gülümsedi.
"Luzumu yok teğmen. Zaten hastaneye gideceğiz."
"Olsun ben yinede bırakmak istiyorum."
"Luzumu yok dedim teğmen iyi günler."
Tekrar gülümsedi Leon'a. Yıldız da selam verdi. Biraz daha yürüyüp hastaneye gireme kadar baktı Leon arkalarından sevdiği kadına.