Hilal yemek yapmaya başladı. Leon masaya oturmuş onu izliyordu. Güzel kadın özenle domatesleri doğruyordu. İşini bitirip bıçağı kenara koydu. Elini sildi.
"Hadi Leon kalk yerinden biraz. Bari şunları bahçeye taşımama yardım et."
Leon kalktı. Hilal'in elindekileri aldı. Hilal de tezgahtakileri alıp bahçeye çıktı. Leon çoktan oturmuş, yemeye bile başlamıştı.
"Keşke beni de bekleseydin Leon. Birlikte yerdik belki."
"Özür dilerim ama çok kolay olmuş. Mutlaka hergün yapmalısın bana bundan. Sürekli yiyebilirim."
Hilal Leon'un bu haline güldü.
"Afiyet olsun. Sakin ol boğulacaksın."
Leon karşısına oturup sakin sakin yemeğini yiyen kıza baktı. Gerçekten bir an önce evlenmeliydi. Mesela bu masa da daha kalabalık otursaydılar. Hilal gibi inatçı bir kız ve Leon'a benzeyen bir oğlan olsa. Sürekli oğlu kızını sinir etseydi, mutlu ve mükemmel bir aile olsaydılar çok güzel olurdu.İzmir'e dönünce bir yüzük almayı aklına koydu.
"Önüne dönüp yemeğini yer misin Leon?"
Leon ne vakittir Hilal'e baktığını bilmiyordu.
"Hiçte bile ben sana bakmıyorum bir kere. Arkanda ki bahçeye bakıyorum."
"Tamam tamam. İnandım diyelim hadi."
Biraz süre geçtikten sonra kahvaltı bitmişti. Hilal kalktı ve sofrayı toplamaya başladı. Leon'da kalktı Hilal'in arkasından boşları götürdü. Tezgaha koydu. Sonra Hilal'i kendisiyle tezgah arasına sıkıştırdı.Hilal Leon'a döndü.
"Her seferinde bana bu kadar yakın durmak zorunda mısın acaba?"
"Her seferinde değil fakat çoğunlukla."
"Demek ukalasın da."
Leon'un gözleri Hilal'in dudaklarına kaydı. Sonrasındda yaklaşmaya başladı. Bu sefer durdurdu onu Hilal.
"Çek o pis kahverengi gözlerini dudaklarımdan."
Leon kahkaha attı.
"Belki öpmeyecektim. Nereden bileceksin."
"Leon karşında çocuk mu var bunu anlayamayacak."
"Ben de onu diyorum işte. Karşımızda bizim çocuğumuz olsa fena mı olur."
Hilal Leon'u itti ve bir adım uzaklaştı.
"Terbiyesiz düşüncelerini kendine sakla."
"AA ben öyle bir şey mi ima ettim sana. Ayıp ediyorsun ama."
"Leon şu konuyu kapatır mısın."
"Tamam canım eğlenelim diye söyledim gibi bilsem açmazdım bile. Hem zaten sana bir şey soracağım."
"Tamam sor."
"Diyecektim ki eğer sende istersen ben seninle artık evlenmek istiyorum fakat sen biraz daha beklemek istersen beklerim."
Hilal şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. Ellerini açılan ağzına götürdü. Sonrasında Leon'a koştu . Sarıldı. Leon bu tepkiyi beklemiyordu. Dengesini kaybetti ve ikisi birlikte yere düştüler. Hilal Leon'un yanağına bir öpücük kondurdu.
"Şaka mı yapıyorsun Leon tabii ki seninle evlenirim."
Leon mavi gözlü kıza baktı. İçine sokmak istercesine sarıldı genç kıza.
"Σ 'αγαπώ."
