@testkitabi 'na ithafen.
Hilal Leon'un aldığı kıyafetleri yerleştiriyordu dolaba. Kıyafetleri bırakıp gitmişti Leon. İçeri Kirya Veronica girdi.
"Kızım sen hiç uğraşmasaydın yerleştirmekle. Hizmetçiler yapardı."
"Yok anne. Hem ben kendim yapmak istedim. Çocuklarımın kıyafetlerini kendi ellerimle yerleştireyim. Bir gün onların içinde olduğunu düşünerek."
"Çok iyi bir anne olacaksın. Ama şimdi sen bunları buraya yerleştirme. Torunlarım için bir oda hazırlattım. Her şeyi tamam. İstersen oraya yerleştirelim tekrar yorulmayın siz."
"Gerçekten mi çok teşekkür ederim anne. Ben yanımızda kalırlar diye düşünüyordum oysaki."
"Hadi gel bir bak odaya. Bir eksik varsa hemen tamamlayalım."
Azize ve Yıldız hastanedelerdi. Yıldız bugün ilk defa şikayet etmeden gelmişti hastaneye. Bu halleri korkutmuştu Azize'yi ama sonuçta onun gözü önünde hiçbir şey yapamazdı. Acaba bir görüştüğümü var diye düşündü. Zaten dünde eve geç gelmişti. Biran önce helal süt emmiş biriyle evlendirmek gerekiyordu Yıldız'ı. Hayal dünyasında gezmeyi bırakmalıydı.
"Kızım ne bu neşenin kaynağı? Hayırlı bir şey olduda benim mi haberim yok?"
"Her şey gayet normal. Sadece bugün kendimi daha bir neşeli hissediyorum o kadar."
"İyi o vakit. Ben sana bir havadis vereyim. Ben artık evlenmenin vakti geldiğini düşünüyorum kızım. Bugün biraz erken çıkıp Eleni'lere gideceğiz. Aynı mutluluğu o zamanda bekliyorum."
"Anne ben evlenmem sevmediğim bir adamla. Hem sen bana hiç sordun mu sevdalandığın biri var mı, gönlünün kaydığı biri var mı diye. Hiç sormadın ben evlenemem kimseyle."
"Ne demek evlenmem Yıldız. Senin de mutlu bir yuvan olsun yavruların olsun. Hem bugün sadece bakmaya gelecekler bir konuşursun olmadı kimi seviyorsan ona söyle o gelsin. Ama demiyorum ki sana kesin veririm."
Azize Yıldız'ın mutlu olup sarılacağını düşünerek gülümsedi kızına. Kızının suratı daha da çöktü.
"Eğer beni istemeye gelirse vermezsin anne. Kim bilir ne cezalar alırım hem de."
"Bak sende diyorsun demek ki uygunsuz kaçar kızım sana. Gel bir dinle beni."
"Yok anne dinlemem. Kaçarım evden yine de evlenmem. Eğer sevmediğim biriyle evlenirsem o gelinlik bana kefen olur ona göre."
"Çıkar aklından kaçmayı falan. Kaçsan ne kazanırsın? Hem kaçsan nereye kaçarsın? Düzgünce gelip konuşsun eğer sana iyi bakacağına inanırsam ona veririm."
"Anne vermezsin. Hem biz evlenemeyizde. Sen izin versende olmaz. Ama lütfen beni başkasına da verme."
"Yıldız senin bir yuvan olsun isterim kızım. Yoksa neden seni zorlayayım? Bak hiç dinler mi beni? Akşam o evde göreceğim seni, eğer bir göremeyim sorarım sana."
Yıldız çıktı hastaneden. Evlenmek istemiyordu. Bir tek evlenmek istediği adam AliKemal'di ondan başka kimseyle evlenmek istemiyordu. Kordondaki bir oturağa attı kendini. Gözyaşlarının ne ara akmaya başladığını bilmiyordu. Eğer evlenirse ne yapardı. Ölün bile daha iyidir diye düşündü. Başka bir adamın zevcesi olmaktansa ölüm daha iyiydi. Yanına oturana dönüp bakacak gücü bulamadı kendinde. Ama kokusu sevdiği beklediği adamdı işte. Nasıl bakardı şimdi yüzüne, nasıl ben başka biriyle evleneceğim derdi? Güçlü kollarıyla sardı Yıldız'ı. Varlığı bile rahatlatmaya yetmişti. Yıldız'ın biraz sakinleştiğini düşününce ayrıldı AliKemal yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Ne oldu benim güzel gözlüm?"
"Ben bunu nasıl söylerim bilmiyorum. İçimde nasıl bir ateş var bilsen. Annem beni başka bir adamla evlendirmek istiyormuş."
"Hımm peki sen istiyor musun bu adamı?"
"Senden başka kimseyi istemiyorum."
"İyi o vakit bu ailenin erkeği benim değil mi? Vermem seni olur biter. Dert ettiğin şeye bak güzelim."
"Seni çok seviyorum."
"Ben de."
Selamm canlar. Umarım iyisinizdir. Birkaç bölümdür Yılke olduğunun biliyorum fakat kitabım sadece Hileon üzerine kurulu olsun değil daha eğlenceli hale gelsin istiyorum. Ama yinede sizin fikirleriniz önemli iki konudada görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.