Hilal sinirle odasına çıktı. Leon arkasından baka kalmıştı. Nasıl gönlünü alacaktı Hilal'in. Gidip Mustafa Kemal'in ordusuna katıldığını söylerse görevi tehlikeye girerdi. Hele ki ordunun güvenini kazanmak üzere olduğu bu dönemlerde görevini kaybetmek istemiyordu. Bu haksız işgalle gelmişti Leon buraya. Aşkını,ailesini burada bulmuştu. Bir Yunan teğmeni olarak gelmişti. Fakat bu insanlara yapılan haksız işgenceler, kadınların namusuna dikilen gözler ortadayken de hala kendi vatanının haklı olduğunu savunamazdı. Leon hala vatanını seven bir Yunan'dı, insanları koruması bu kimliğini değiştirmezdi. Ama bu yapılanlara göz yumarsa insanların kendinden nefret etmesine ve kin duymasına yol açarsa kendi insanlığından şüphe duyardı. Şimdiye kadar Leon bir insanı değil öldürmek canını yakmaktan bile çekinirdi. Fakat şimdi içinde bulunduğu duruma güldü kendi kendine. O insanların katili olmuştu. Hem de geride bıraktığı acıyı ve hüznü düşünmeden. O güzel ailelerin, anaların katili olmuştu. Kendini suçlu hissediyor ve düşündükçe daralıyordu. En iyisi yazmaktı. İçindekileri kağıda dökmek ve biraz olsun özür dilemek. Herkesten yaptığı her şeyden. Masaya oturdu. Mürekkepi açtı. Önüne bir kağıt aldı. Tüm içindekileri kusacaktı bu kağıda.
"Bu vatanın güzel evlatları duyuyor musunuz çığlıklarımı? Duyuyor musunuz her fırsat bulduğum da hıçkırıklarımı? Duyuyor musunuz kalbimin içinde ki inim inim inleyen bahtsız sanatkarı? Duyuyor musunuz vicdan azabı mı? Siz neler duydunuz, ne acılar döktünüz benim ki sizinkilerin yanında ne ki. Ne yuvalarınız yıkıldı,ne yuvalar yıktım halbuki. Size eski bir asker olarak sesleniyorum yeni yeni insan olmayı öğrenen bir talebe. Yüreğimde ki saf sevgiyle size yardım etmek isteyen bir dostum belki de. İlk ayak bastığımda İzmir'e pis ayaklarımla vatanınızı kirleterek bizim olacak sanmıştım bu eşsiz memleket. Sonra işittim bu işgalin kötülüğünü, kalleşliğini. Gözlerimle gördüm size yapılan zulümü. Dayanamadı yüreğim sordum kendime ne zaman unuttum insanlığımı. Siz hatırlattınız bana kim olduğumu. Yunan değişmez acımasızdır. Siz böyle dirayetli kaldıkça da kendi diyarından başka yere geçemeyecek. Sanmayın ki ben bir Türküm. O pis Yunan'ın bir dölüyüm. Mustafa Kemal'in selamını getirdim. Haydi vatanın için durma savaş. Bu güzel ülke ne bize kalsın ne de bir itilaf.
-Nikola İDAS "
Leon biraz da olsa rahatlamıştı. Bu güzel ülke onu anlayacaktı. Pek tabii Hilal de.