Oyun

2.7K 138 20
                                    

Basamakları tek tek çıktı Hilal. Leon'dan nasıl bir intikam alacağını düşünüyordu bir taraftan. Aklında hiçbir şey yoktu aslında. Zaten babannesi çağırmasa da Leon'u öpecekti. Fakat hala Leon'la uğraşmak hoşuna gidiyordu. Onlar asla diğer çiftler gibi olamazdı. İkisininde doğasına aykırıydı öyle göz süzmeler falan. Hep böyle küçük çocukmuşcasına uğraşacaklardı birbirleriyle. Hilal kapıyı çaldı. İçerden ses gelmedi. Bir kez daha tıklattı fakat yine ses yoktu. Belki odada yoktur diye düşündü ya da uyuyordu. Uyuyor olursa Hilal için mükemmel bir manzara resmi olurdu onu izlemek. Odada yoksa da bir şey kaybetmezdi. İçeri girdi. Leon yatakta kitap okuyordu. İçeri birinin girdiğini duyunca irkildi. Çok dalmıştı Leon kitaba. Deniz gözlüsünü bile fark etmeyecekti neredeyse. Gülümsedi, yanına gitti.

"Ah Hilal Hanım siz buralara gelir miydiniz?"

"Bu ne hadsizlik bu ne rahatlık böyle. Benimle biraz mesafenizi koruyun teğmen rica ederim. Siz bir müslüman kıza ne denli bu kadar yaklaşabilirsiniz?"

Leon kahkaha attı.

"Hilal bu kadar şaka ve oyun yaptığını bilmiyordum doğrusu. Ama bu konuda çok yeteneklisin."

"Birde karşıma geçmiş gülüyor musunuz teğmen? Ben size ciddi olun dedikçe siz karşımda gülüyorsunuz birde."

"Hilal tamam biran anlamadım ne olduğunu ama yetmez mı artık bu şaka."

"Teğmen ben size şaka falan yapmıyorum teğmen. Gayet ciddiyim. Benim olduğum ciddiyetle biraz da sizde olsa iyi olurdu. Hem ben sizle buraya mühim bir mevzu konuşmaya geldim."

Leon'un kaşları çatıldı.

"Tamam. Dinliyorum seni."

"Öncelikle bu aramızdaki senli benli konuşmayı kaldıralım. Şimdi gelelim asıl mevzuya. Teğmen bu gün ki davranışınız neydi öyle. Bu seferlik görmezden geliyorum fakat bir daha değil öpmek herhangi bir temasta bile bulunursanız sizinle aramızda büyük sorunlar çıkar. Bu seferlik sizi sözlüme söylemeyeceğim fakat bir daha olursa başınıza çok kötü şeyler gelir."

Leon güldü.

"Bende önemli bir şey oldu sandım. Hilal korktum. Baştan söylesene beni öpmenden hoşnut olmadım diye. Bir daha yapmam hem. Ayrıca merak ettim beni bana mı şikayet edeceksin?"

"Ne münasebet yerinizi bilin. Bakın sinirlenmeye başlıyorum teğmen. Benimle böyle konuşmayın. Üslubunuza dikkat edin. Ayrıca söyleyeyim sizi size değil. Sözlüme söylerim. Siz benim sadece aileler öyle istediği için nişanlımsınız. Zaten hayatımda çok sevdiğim bir adam var ikinciye bir taneye ihtiyacım yok. Neyse beni anladığınızı umuyorum. Ama yine de sizin için tekrarlıyorum. Bana ismimle hitap etmeyeceksiniz. Benle konuşurken üslubunuza ve hareketlerinize dikkat edeceksiniz. Bunlar sizin iyiliğiniz için teğmen. İyi günler."

Kapıyı Hilal çıkmadan kapattı Leon.

"Peki ben bu dediklerini yapmazsam Hilal. Hala sana dokunursam, ismini söylersem ne olur. Sözde nişanlın bana mı saldırır ne yapabilir?"

Hilal gülmemek için zor tutuyordu kendini. İçinden gelen isteği zor bastırdı.

"Teğmen artık yetti. Bırakın beni. Bu sefer sizi affetmiyorum ve bundan sözlümün haberi olacak emin olabilirsiniz."

"Ya çok korktum. Gelmesini bekleyeceğim. Çabuk olun söyle onu bekleyecek vaktim yok benim. Ve ayrıca bana bir iyilik yap ve mükemmel sözlünün bana ne yapacağı hakkında tüyo ver."

"Sana hayali sözlümün ne yapacağını söyleyemem fakat gösterebilirim."

Hilal biraz daha yaklaştı Leon'a. Leon anlamaz ama aynı zamanda aynı gözlerle ona bakıyordu. Hilal parmak uçlarına yükseldi. Bu küçük kadına göre çok uzundu. Leon gözleriyle Hilal'i izliyordu. Küçük kadın yaklaştı yüzüne, gülümsedi bu yapacağına. Hiç titremedi ya da hiç utanmadı. Daha bu sabah tadına baktığı dudaklarda esirken. Şimdi bu liderlik görevi hoşuna gitmişti. Bir daha hiç bırakmamaya karar verdi o an. Zaman iki genç için durmuştu. Belki de en güzeli buydu. Zaman durmalı ve o ikisi sonsuza kadar öyle kalmalıydı.

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin