"Hadi söyle Hilal, kıskandın işte saklama benden. Konuşma şeklinden bile belli oluyor."
"Ne alakası var Leon.Senden saklar mıyım kıskansam.Hem o kadın senden kaç yaş büyüktü hem de sen öyle kadınlarla yapamazsın."
"Nerden biliyorsunuz acaba benim hangi kadınlardan hoşlandığımı Hilal Hanım?"
"Bir kere sen kendi ayakları üstünde durabilen güçlü kadınlardan hoşlanıyorsun o kadın da pek öyle birine benzemiyordu."
"Bu durumda idaal zevcem sen mı oluyorsun?"
"Öyle bir şey demedim bir kere ben."
"Ama kendi özelliklerini anlatmakta üstüne yok tabii."
"Ya ben öyle bir şey demedim.Ne alakası var."
"Çevremde tanıdığımız birtek güçlü kadın sen olduğuna göre."
"E o vakit sizin de bana karşı bir zaafinız var teğmen."
"Hiç bir vakit yok demedim.Ama var da demedim.Ama sen bugün suratının şeklini görseydin anlardın neden öyle dediğimi."
"Neyse ben odaya gidiyorum.Yemekte görüşürüz."
"Tamam.Görüsürüz."
Hilal odaya girdi.Yıldız yatakta yatıyordu.Azize odanın içinde koşturuyordu.
"Merhaba.Ben geldim."
"Sonunda geldin Hilal.Çok işimiz var çok.Zaten Yıldız da yerinden kalkmıyor.Gel yardım et bana."
"Ne oldu ne yapıcaz."
"Mutfağa gidelim şimdi.Yemek yaparım ben.Sen de tatlı falan yapıp bana yardım edersin."
"Niye yemekleri biz yapıyoruz ki ?"
"Nişanı kız evi yapar.Adet böyle."
"Yarın haftasonu mu ne çabuk geldi?"
"Bu gidişle ablandan önce seni evlendiricem."
"Uğraşmayın benimle.Benide istediğim adamla evlendirseniz ben de koşa koşa evlenirdim Hilal gibi."
"Ben çok mutluyum sanki evlenmekten.Bide o yetmemiş gibi üstüne Yunan komutanla evlendiriliyorum."
"Kızlar olmuş bitmiş şeyler artık birbirinizi daha fazla üzmenizi istemiyorum.Hadi Hilal aşağı inelim.Sen de kafanı dağıtmak istiyorsan gel yanımıza."
"Sevdiğim adamın nişanı için hazırlık yaparak mı kafamı dağıtıcam."
"Yıldız biraz önce ne dedim.Memnun olmayabilirsin ama şartlar böyle gelişti güzel kızım şimdi nolur kardeşini de üzme."
"Aman ne yapıyorsanız yapın.Ben gelmiyorum."
"Hadi biz gidelim Hilal."