Poşetler

2.1K 104 15
                                    

aysesevda 'ya ithafen.

  Yıldız AliKemal'in onu öpmesiyle neye uğradığını şaşırmıştı. Ne kadar hayal etmiş olduğu anı yaşasada biraz önce onu başka bir kadını öperken görmüştü. Bunu hatırlayınca tekrar kan beynine sıçradı. İtti AliKemal'i. Suratına bir tokat attı.

"Sen biraz önce o kızı öptüğün kirli dudaklarınla beni öpebileceğini mi sanıyorsun? Bir daha sakın böyle bir şeye cüret etme. Annemin kulağına giderse hiç hoş olmaz senin için uyarmadı deme."

"Söyle o vakit Yıldız. Söyle anneme bilsin oda. Benim artık senin beni sevmeni bekleyecek ne takatim ne de umudum kalmadı. Söyle ne geliyorsa gelsin başıma, ben sevdiğimi söylemekten korkmuyorum."

"Sen korkmazsın tabii sevdiğini söylemekten. O yüzden gidip Eleni'nin duygularıyla oynuyorsun. Sen korkağın tekisin AliKemal. Bana gelip sevdanı haykırmak yerine beni unutmak için gidip Eleni'ye sığınıyorsun."

"Yıldız anlamaz mısın sen beni? Sen beni sevsende bizim aşkımıza izin vermezler. Seni başka bir adamla evlendirirler , beni de başka bir kızla. Sonra nasıl canım yanar benim. Şimdi bile ne kadar canım yanar bir bilsen."

"Bir tek canı yanan sen değilsin AliKemal. Unut bunu. Kendine korkaklığına bahane uydurma. Ben bugün seni öyle görmeseydim seni sevdiğimi söyleyecektin sana ama maalesef umduğum gibi olmadı."

Yıldız arkasını dönüp gidiyordu ki AliKemal onu kolundan yakaladı.

"Sen iste senin için dünyayı yıkarım. Kim karşı gelirse gelsin yıkıp geçeriz birlikte. Yeterki sev beni."

"Sana inanmak istiyorum. Senin bana inanmanı istiyorum. Beni istediğini ispatlarsan bana sana inanırım."

AliKemal gülümsedi. Yıldız'ın başına bir öpücük kondurdu. Elini tuttu.

"Çeyizini hazırla o vakit en kısa sürede evleniyoruz."

"O kadar eminsin yani kendinden."

"O kadar eminim kendimden. Hadi seni eve götüreyim."

Sabah Hilal uyandığında Leon çoktan kalkmıştı yanında yoktu. Saate baktı Hilal. Tabii normaldi yanında Leon'un olmaması. Saat öğlene geliyordu. Üstünü değiştirdi. Kapıdan çıkacağı sırada içeriye eli kolu bir Leonidas girdi. İçeriye girmesiyle etrafa paketler döküldü. Hilal şaşkınca bir paketlere bir Leon'a baktı. Bu paketlerde neyin nesiydi böyle.

"Leon bu halin ne? Bu paketler ne böyle? Zaten ortalığıda dağıttın."

"Bu sabah babama müjdeli haberi verdim. Onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim Hilal. Ben de bu sevinçten faydalanıp izin aldım."

"Ne kadar güzel olmuş Leon. Ama hala bu paketler ne ben anlamadım."

"Birkaç alışveriş yaptım Hilal. Çocuklarımız için. O kadar şirin ki her şey. Kendimi kaybettim."

"Leon daha cinsiyetlerinin ne olduğunu bile bilmiyoruz ki. Ayrıca bu heyecana benim sahip olmam gerekiyordu."

"Ne olmuş yani ilk defa baba oluyorum Hilal. Tabii ki senden daha heyecanlı olacağım."

"Haklısın tabii ben on kez doğum yaptım çünkü tecrübeliyim ne de olsa."

"Ya Hilal'im öyle demek istemedim. Ama içim içimi yiyor bir an önce onları görmek istiyorum. Gel yanına hadi şunlara bir bak."

Hilal Leon'un bu heyecanlı ve istekli tavırlarına güldü. Düşündüğünden çok iyi bir baba olacaktı. Hatta onun ilk aşkı olduğu gibi çocuklarının da ilk aşkı olacaktı belli ki. Erkek olursa örnek alınması gereken bir baba olacaktı. Her şeyiyle aşık olduğu adama bir daha baktı. Başına gelen en güzel şey Leon'du şu hayatta.

Merhaba arkadaşlar. Bu hafta biraz boşladım,farkındayım. Bir de eğer ithaf isteyen arkadaşlarımız varsa yazabilirler. Bir kaç arkadaşım mesaj atmış. Hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın.

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin