Sabah Leon bahçe de nöbetçiydi. Yanına bir asker geldi. Kendinden alt rütbeliydi. İsmini bile bilmiyordu. Çünkü babası bunu bile yasaklamıştı. Soylular dışında arkadaşı olması bile yasaktı.
"Teğmen Leon Albay Cevdet sizi odasında bekliyormuş."
"Neden çağırıyormuş bir malumat verdi mi?"
"Hayır. Sadece odasına çağırdığını söyledi. Fakat gayet keyifli görünüyordu."
"Tamam. Sen şimdilik burada bekle o vakit. Ben gidip geleyim. Tekrar nöbeti devr alırım."
"Tamam teğmen."
Leon yürüdü. Albay Cevdet'in odasına gelince durdu, kapıyı çaldı.İçeriden gel sesini duyunca girdi.
"Beni çağırmışsınız albay."
"Evet Leon. Gel otur şöyle, konuşalım seninle biraz."
Leon geçti,oturdu koltuğa.
"Hilal'le yazlığa gitmişşiniz. Faytonda da oldukça yakınmışşınız. Evet nişanlısınız ama birden bire gelen bu yakınlığı, ilgi alakayı merak etmediğimi söyleyemem doğrusu teğmen."
"Albay sizin de söylediğiniz gibi Hilal benim nişanlım. İlk başta ne kadar bunu istemesem de şimdi bundan çok mutluyum. Ben kızınızı seviyorum. Bu yüzden de dışarıda da ona sevgimi belli etmekten çekinmiyorum. İzin verirseniz de tabii Hilal de isterse biran önce evlenmek isterim."
"Ben de seninle evlilik konusun da konuşacaktım. Madem birbirinizi seviyorsunuz bizede bu izdivacı tamamlamak düşer. Ama senden bir şey istiyorum Leon. Biliyorsun ki benim çocuklarım babasız büyüdü. Sonrasında karşılarına yedi yıl sonra çıktım ve o eski tanıdıkları ben değildim. Yıldız için aynı şeyi söyleyemem ama büyük hayal kırıklığına uğradı Hilal. Yaşın daha çok genç ama senin kızıma bir eşden önce baba ve arkadaş olmanı istiyorum. Sen iyi bir çocuksun Leon. Görünüşe göre kızımda sana güveniyor. Hilal'in güvenini kazanmak kolay değidir hem de Yunan üniformasıyla belli ki sana gönlünü kaptırdı. Benim diyeceklerim bu kadar Leon, senin diyecek bir şeyin var mı?"
"Emin olun ben Hilal'i kendimden bile daha çok seviyorum. Ve açıkçası benim babam ve annem yanımdaydı fakat babam bana hiç tam anlamıyla babalık yapmadı. Küçüklükten beri hiç başımı okşamadı mesela bu yüzden ben birbirimizin yaralarını saracağımıza inanıyorum."
Leon baş selamı verdi ve odadan çıktı. Gülümsedi Cevdet aşkın insanı ne hallere soktuğunu iyi bilirdi. Belli ki bu genç adam kızını çok seviyordu. İkisinin birbirine bakarken ki gözlerinde ki parıltıyı görmemek imkansızdı. Leon'un bu fedakar halleri eşine nasıl aşık olduğunu getirdi aklına. Keşke bütün bunlar bitseydi hem eşinr hem ailesine kavuşa bilseydi.