Heyecandan gözünü kırpmayan Özüm bir sağa bir sola dönerken günün ilk ışıkları odasına doluşmaya başladı. Uyku girmeyen gözleri ve yüreğinde bitip bilmeyen kıpırtılar sayesinde yüzünde aptal bir sırıtış peyda olmuştu. Kalbi uçuşlarda olan genç kız daha fazla yatakta duramayacağını anladı. Yataktan fırlarcasına kalkarken okul için hazırlanmaya başladı. Eline telefonu alıp Hande'ye mesaj attığında ondan cevap gelmemesi üzerine ısrarla onu aramaya başladı. Arka arkaya aramaları sonuç bulduğunda karşısında kendisine cevap veren pardon veremeyen kişinin Hande olup olmadığını onaylamak istercesine karşısındaki sessizliğe cırtlak sesiyle "Hande." Diye bağırmak zorunda kaldı. Onun sesinin kulağını patlatmasına engel olmak için gözlerini açmadan kendisinden telefonu uzaklaştıran Hande Özüm'ün sesinin sessizliğe büründüğünü hissettiği an telefonu tekrar kulağına getirdi.
"Özüm, kuzum gece beni rüyanda mı gördün diyeceğim de bana daha sabah olmadan ne demeye arayıp duruyorsun? Farkında mısın ben hala uyuyorum ve rüyalarımın bölünmesinden hiç hoşlanmadığımı bilirsin?" dedi gözleri kapalı hala rüyada olduğunu inandırmaya çalışıyordu kendini.
"Hande, hemen kalkıyorsun ve okula geliyorsun. Sana anlatacak bomba gibi haberlerim var."
"He he oldu canım gelirim çok beklersin. Hadi canım hadi bölme rüyalarımı kapatıyorum." Dediği anda karşı taraftan "Hande, biz Alper ile sevgili olduk." Demesiyle Hande bir anda gözlerini açtı ve ayağa kalkmaya çalışırken ayağına dolanan yorgan ile birlikte tepe taklak oldu. Karşıdan duyduğu gürültüler ve Hande'nin inleyen sesiyle birlikte kısa süreli bir kıkırdama yaşadı Özüm. Hande düştüğü yerden kalkarken ufak tefek edepsiz sözler dilinden yankılanıyordu. Onun bu hali Özüm'ü iyice keyiflendirirken kendisine hiddetle bağıran Hande ile işinin hiç de kolay gitmeyeceğini anladı.
"Kızım ne demek sevgili olduk? Ne ara? Nasıl oldu? Dün o kadar sinir krizi geçirip bana demediğin kalmadı gecesine nasıl sevgili oldun? Benim niye haberim yok hem tüm bunlardan?"
"Hande, canım benim farkında mısın şu an sana haber veriyorum."
"Ben anlamam kızım, ne demek sevgili oldum ya?"
"Hande, hadi kalk sokağın başında buluşalım ayrıntıları buluştuğumuzda anlatacağım."
"Ya hayır Özüm olmaz çatlarım ben anlatsana yalvarırım ne olur."
"Hayır, hadi kalk hazırlan seni bekliyorum."
"Özüm saat daha sabahın yedisi ama ya anlat işte ne işimiz var karga bile şeyini yemeden bu saatte okulda." Dese de Özüm daha fazla dinlemeden "Ben çıkıyorum merak ediyorsan gelirisin yok merak etmiyorum ben sonra da öğrenirim diyorsan o başka tabi." Dedi ve onun "Özüm, bir elime geçireyim öldüreceğim seni." Diye ciyaklayan sesine aldırış etmeden suratına telefonu çat diye kapattı. Biliyordu Özüm, Hande ne derse desin kendisinden önce evden çıkıp kapısına dayanacaktı. Dili ne kadar sivri olsa da dayanamadığı tek şey Özüm'dü. Özüm'ün mutluluğu için yapamayacağı hiçbir şey yoktu.
***
Alper, Özüm'ü aramış onu almaya gelmek istemesine karşı Özüm okulda buluşmak istediğini söyledi. Mahallede birilerinin görme ihtimaline karşılık Özüm'ün huzuru için Alper onun isteğine şimdilik saygı gösterse de zamanı geldiğinde kendisi olmadan tek bir adım dahi attırmayacağını biliyordu. Alper sevdiği zaman, zaman duruyor, dünya sevdiği kızın etrafında dönüyordu. Gözü karardığı anda dönüşü olmayan yanlış kararlar bile alıyordu. Bazen telafisi olmayan hatalar yapmasına sebep olacaktı onun bu huyları. Bazen yapılan hatalar yaralar,acıtır, kanatır ama büyümemizi kolaylaştırırdı. Kim bilir, belki de Alper'in zamansız hataları onların aşkını daha da büyütecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHÜZAR #TAMAMLANDI#
RomanceSÖZDE DEĞİL ÖZDE AŞK 'IN ADI DEĞİŞTİRİLEREK AHÜZAR OLDU... ALPER VE ÖZÜM'Ün hikayesi AHÜZAR Ah eden yüreklerin ikrar ve inkar yolculuğu....