70.BÖLÜM

6.1K 455 21
                                    

Özüm sessiz çığlıklar atıyordu içinden, adamın ansızın çıka gelmesiyle karmakarışık olmuştu. Alper'in, hayatına yaptığı dönüş hiç beklemediği bir anda ve şekilde olmuştu. Gitse gidemiyor kalsa kalamıyordu. Müdür odasında onu öylece bırakıp giden adama ağzına gelen her şeyi düşünmeden savurmak istiyordu. Elleri iki yanında yumruk olmuş öfkenden kızaran suratıyla yerinde taş kesilmişti. Daha fazla bu halde durmaya yüreği el vermediği o an onun ardından çıkıp giderek hesap sormak istedi. Bunun için adım atarak kapıyı açtı. Kapıyı açtığı an karşısında Ahmet Hoca ve eşi İpek'i görmeyi hiç beklemiyordu. Tamamen gafil avlanırken suratı allak bullak oldu. İpek ondaki bu tuhaflığı hissederek hemen yanına geldi "Özüm sen iyi misin tatlım?" dedi ve elinden tutarak onu sandalyeye oturttu. İpek eşine sürpriz yaparak habersiz köye gelmişti. Daha önce de nişanlısını ziyaret etmeye köye geldiği için köyü bulması zor olmamıştı. Kızlarla da o zamanlardan tanışıyorlardı. Hatta kar yağışının bastırdığı bir kış günü evine geri dönemediği için Eda ve Özüm onu kalmaya zorlukla ikna etmişler ve bir gece onların lojmanında misafir olmuştu. Naif, güler yüzlü bir kız olan İpek bir nevi insan sarrafıydı. Özüm'ün bakışlarının hayra alamet olmadığını onun tuhaf hallerinden hissetmişti. Genç kız "Ben iyiyim, yoldan yeni geldim de yorgunum sadece, sen nereden çıktın böyle?" Dedi gözlerini ondan kaçırarak konuyu değiştirmek için kendince bir çabaya girişmişti.

"Ahmet'e sürpriz yapmak istedim tatlım. Malum buradan ayrılması onun için zor olacaktı. Biliyorsun çok seviyor bu köyü. Hem sizle de vedalaşıp düğünümüze davet etmek için geldim."

"İyi yapmışsın." Derken bile kızın yüzüne bakamadı. Elleri titriyor nefes alış verişi düzensiz seyrediyordu ve bu İpek'in gözlerinden kaçmamıştı. İpek eşine dönerek "Ahmet, Özüm iyi değil bence bu veda yemeği işini iptal edelim." Dedi. Özüm kaçırdığı bakışlarını kıza döndürerek "Yemek mi? Ne yemeği?" dedi. Onun bu sorusuna Ahmet gülen gözlerle karşılık verdi. "Yan köydeki öğretmen arkadaşlar bana veda yemeği düzenlemişler. Gitmeden yine hep birlikte olalım dediler."

"Ahmet Hocam siz bana bakmayın Eda'yı da alarak gidebilirsiniz. Hem İpek'e de iyi gelir." Dedi gitmek istemediğini belli etmemeye çalışıyordu. İpek'in kırılmasından korkuyordu.

"Olur mu hiç öyle şey, ben sizden başkasını tanımıyorum. Siz gelmezseniz sıkılırım ben orada. Gideceksek hep birlikte gideceğiz. Gitmeyeceksek de hep birlikte burada bir şeyler yaparız." Dedi küçük bir çocuk edasında. Özüm, İpek'e baktığında sözlerinin ne kadar gerçekçi olduğunu anladı.

"İpek gerçekten siz gitseniz daha iyi olur. Yoldan yeni geldim."

"Ahmet bizde gitmiyoruz." Diyerek kesip attı Özüm'ün daha fazla konuşmasını engelledi.

"Of İpek tamam geliyorum." Dedi bıkkınlıkla. İpek yerinde ellerini birbirine çırparak sevinç nidaları atmaya başladı.

"Yaşasın cağ kebabı yemeye gidiyoruz." Özüm onun bu halini görünce az önceki öfkesinden eser kalamamıştı. Neyse ki İpek'in gelişi onu biraz olsun rahatlatmıştı. Onlar sohbete başladıkları anda Eda pür neşe ile içeriye girdi.

"Ahmet Hocam cağ kebabı yemeye gidiyormuşuz."

"Kebabın kokusunu duydu hemen damladı gördün mü?" dedi İpek'e bakarak gülümsedi.

"Görmem mi? Kız beni bile görmüyor kebap sevdasına."

"Aşk olsun İpek ya." Dedi yanaklarına heyecanlı iki öpücük kondururken "Hoş geldin tatlım." Dedi "Eee ne zaman gidiyoruz." Diyerek yerinde duramayan hareketler sergilerken komik olduğunun farkında bile değildi çocuk ruhlu Eda.

AHÜZAR #TAMAMLANDI#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin