Alper tek bir adım dahi atamıyordu. Kalbi her an duracak gibi can çekişirken son anda akıl edebildiği nefes olayını hızlıca gerçekleştiriyordu. Sanki saatlerce koşmuş ve nefes nefese kalmış gibiydi. Özüm yapabileceği en akıllı şeyi yaparak yüzünde tedirgin bir gülümseme ile ona bakarak hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi konuşmaya başladı.
"Hayatım iyi misin? Hadi gidelim." diyerek tam bir adım atmıştı ki Alper'in kendisini sertçe geriye çekip göğsüne yapıştırması ile neye uğradığını şaşırdı. Herkes onların tutku ile kavrulmuş bir kavuşma yaşadıklarını zannederken genç kız bunun fırtına öncesi sinsi bir sessizlik olduğunu algılayabiliyordu. Kırmızıyı görmüş bir boğa gibi solurken yavaşça kızın kulağına eğilip "Yalvarırım elimin değdiği şeyin tenin olmadığını söyle bana."
Özüm içten içe yandım ben diyerek bir an ne diyeceğini şaşırsa da aklına gelen bir gerçek ile hemen yüzü aydınlandı. "Şey o şey tenim değil." Dedi. Alper bir an derin bir soluk alıp yavaşça genç kızın omzuna bir buse kondurup daha fazla dikkat çekmemek için kendisinden uzaklaştırdı. Ta ki gözlerine dolup taşan görüntü ile ani bir renk değişimi yaşarken onun etrafına yaydığı öfkeyi şu an yalnızca genç kız hissedebiliyordu. Yüzünde zoraki bir gülümseme ile dişlerinin arasından "Özüm bu gelinliğin arkası nerede?" diyerek isyan edercesine inledi. "Hani elim tenine değmemişti."
"Elin teorik olarak tenime değil tüle değdi." Dedi onu ikna etmek istercesine.
"Özüm." Diye yavaşça tısladığında genç kızda artık dayanma sınırı kalmamıştı. Alper'in elini setçe bıraktığında meraklı gözlerin onların üzerinde olduğunu fark etti. Alper içen içe kendisine öfke kusarken bu durumun sorumlusu olan kızlara sert bir bakış fırlatıp size bunun hesabını soracağım diyen ima dolu gözler ile onlara başını salladı. Kızlar bu mesajı alır almaz hemen ellerini arkaya bağlayıp bizim haberimiz yok der gibi sağa sola ve havaya bakmaya başladılar. Özüm o kadar sinirlenmişti ki arkasını dönüp gitmek için yeltendiği anda yavaşça sevdiği adamın kolların esareti altına girdi.
"Özür dilerim." Dedi adamın yüreği o an binlerce kez af diliyordu. Böylesine özel bir anı berbat ettiği için ve kendilerine gelecekte hatırlayabilecekleri kıskançlıkla dolu bir anı bıraktığı için yine ve yeniden kızıyordu. Ne yaparsa yapsın içinde alev alev yanan kıskançlık duygusunu bir türlü dizginleyemiyordu. Ona özel olmalıydı Özüm'nün her bakışı, her dokunuşu, her şeyi yalnız ve yalnız ona ait olmalıydı. Başka bir göz bakmamalıydı, görmemeliydi onu. Ama onun bunda bir suçu olmadığını idrak etmesi zaman almıştı. Genç kız gidip kendisi seçmemişti bu gelinliği tamamen kızların kumpasına gelmişti. Biliyordu ki Özüm kendisi seçmiş olsa asla onun sınırlarını zorlayacak bir seçimde bulunmazdı.
"Özür dilerim." Dedi tekrar kolları arasında aldığı kızın sırtını okşarken saçlarının kokusunu derince içine solurken kıskançlığını bir nebze olsun susturmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHÜZAR #TAMAMLANDI#
RomanceSÖZDE DEĞİL ÖZDE AŞK 'IN ADI DEĞİŞTİRİLEREK AHÜZAR OLDU... ALPER VE ÖZÜM'Ün hikayesi AHÜZAR Ah eden yüreklerin ikrar ve inkar yolculuğu....