59.BÖLÜM

5.6K 440 11
                                    

Alper, günlerdir o kapının önünde arabanın içinde bekliyordu. Ne ona bir adım atabiliyor ne de ondan bir adım uzaklaşabiliyordu. Hakan Cem'i kapattıkları yere gelmesini istese de Alper şu an bulunduğu yerden kımıldamıyordu. Kalbi burada perişan haldeyken ondan uzaklaşmayı kabul edemiyordu. Herkese kör, sağır, dilsiz olmuştu. Bir tek yüreğinin sahibine açıktı gözleri, bir tek onun varlığını hissediyordu yüreği.

Alper'in gözleri o kadar fazla duygu barındırıyordu ki artık hissettiklerinin altında apansızca eziliyordu. Eli radyoya gittiğinde aslında biraz olsun rahatlamak istemişti. Günlerdir içinde bulunduğu çıkmazlarda debelenip dururken tek dostu olmuştu çalan şarkılar. Ama şu an radyoda yankılanan şarkı onu rahatlatmak yerine daha da farklı bir ruh haline sokmuştu. Dudaklarıyla şarkıyı mırıldanırken gözleri ışıldamaya başladı. Daha fazla direnmekte zorlanırken gözlerini kapattı ve başını geriye doğru yasladı. Şarkıyı dinlemiyor adeta mırıldanırken içiyordu. Ruhu başka diyarlara göç ederken kalbi sevdiği kadının yüreğinde atıyordu.

Murat Yıldırım-Son Şarkı

Son Şarkıymış Seni Görmek, Hepsi Yalanmış

Sevgilim

Son Şarkıymış Seni Görmek, Hepsi Yalanmış

Hepsi Bir Rüya Hepsi Bir Hayal , Hepsi Bir Rüya Hepsi Bir Hayal

Seninle Beraber Elimde Bir Hayal Gözümde Gözyaşı

Seninle Beraber Elimde Bir Hayal Gözümde Gözyaşı

Artık Seni Arar Oldum. Sevgilim Bir Tanem

Kar Tanesi Gibi Düş Şu Gönlüme Bir Tanem

Artık Seni Arar Oldum Sevgilim Bir Tanem

Kar Tanesi Gibi Düş Su Gönlüme, Bir Tanem

Seninle Beraber Elimde Bir Hayal Gözümde Gözyaşı

Seninle Beraber Elimde Bir Hayal Gözümde Gözyaşı

Alper duygu fırtınası içinde oradan oraya savrulurken telefonunun çalan sesiyle kendisine geldi. Hiç açmak istemese de o an kim olduğuna bakma ihtiyacı hissetti. Eline aldığında ekranda gördüğü isim gözlerini irileştirerek açmasını sağladı.

"Özüm..." diye fısıltı halinde döküldü genç kızın adı dilinden. Bir anda araba ona o kadar küçük geldi ki panik halde hareketlendiğinde önce kafasını tavana çarptı ardından da büyük bir inilti ile arabada olduğunu idrak ederek kapının kolunu çekti ve kendisini dışarıya çıkardı. Derin bir soluk alıp verdi ve hala gözleriyle inanamadığı ekrandaki isme parmaklarıyla dokunarak okşadı sanki günlerin özlemini giderircesine seviyordu adının yazılı olduğu ekranı. Tam açmaya çalıştığı anda kesilen çalma sesi ile bir anda dehşete kapıldı.

"Allah kahretsin!" diye bir cümle firar etti dilinden. Bu fırsatı kaçırmamak adına kendisi aramaya yeltendiğinde ekranda yine ve yeniden gördüğü isim yüreğinin küçük çocuklar gibi coşku dolmasını sağladı. Az önceki ruh halinden eser kalmayan adam tek bir hareket ile ne hale geldiğini düşündü. Onu daha fazla bekletmemek adına heyecan ile telefonu açtı.

"Özüm." Dedi sevdiğini haykırırcasına çıkmıştı sesi.

"Alper." Diyerek gayet düz bir tonda sakin bir ses ile ona bir yabancı gibi karşılık verdi. Onun bu tınısı Alper'in hoşuna gitmese de bozuntuya vermedi. Özüm en son genç adamı kovmuştu ve günlerdir oraya onun isteği doğrultusunda adım dahi atmamıştı. Sırf o iyi olsun, sırf o mutlu olsun ben uzakta da dururum demişti içten içe. Ama o günden sonra Özüm'ün şu an kendi isteği ile Alper'i araması genç adamı şaşkına çevirirken bir o kadar da mutlu etmişti. Alper kendisini eve çağıracağını düşündüğü için adım adım apartmana doğru yönelmişti.

Özüm "Seninle konuşmak istiyorum." Dedi sanki kilometrelerce uzakta gibi çıkmıştı sesi. Adam şimdi tam kapısının önüne gelmiş zili çalmak üzereydi ki Özüm'ün "Bir saat sonra sahilde buluşalım." Dedi ve dediği an Alper'in eli zile basamadan havada asılı kaldı. Yüzündeki gülümseme an be an solarken sesi yok olup gitmişti. Böyle bir konuşma beklemiyordu hem de onu aramışken. Ses gelmediğini fark eden genç kız "Alper orda mısın? Beni duyuyor musun?" dedi sesi karşıdaki adamın varlığını tescil etmek adına sert ve bir o kadar otoriter çıkmıştı.

"Ben, şey, buradayım. Tabi görüşelim." Dedi ne diyeceğini bilemez bir halde.

"Tamam o zaman bir saat sonra görüşürüz." Dedi ve tam kapatıyordu ki Alper'in "Özüm..." diye yalvarırcasına çıkan sesi genç kızın derin bir nefes alıp vermesine sebep oldu. "Efendim Alper." Dedi kendisini delicesini tuttuğunu hissediyordu. "Her şey yolunda mı? İyi misin?" dedi. Duymaya ihtiyacı vardı.

"Alper." Dedi canının acıdığını hissetti adam.

"Görüşürüz." Dedi ve adamın daha fazla konuşmasına fırsat vermeden telefonu hızlıca suratına kapattı. Alper'in kaşları çatık yüzüne kapatılan telefona bakarken içinde büyük bir çıkmazın daha yavaştan oluşmaya başladığını hissediyordu. Biliyordu kötü şeyler olacaktı. Yüreği daralıyordu. Nefes almak hiç bu denli zor olmamıştı.

Elindeki telefonu yavaşça aşağıya doğru indirirken gözleri kapalı başını Özüm'ün evinin kapısına yaslamış giremediği duvarların ardındaki sevgilisinin varlığını hissetmeye çalışıyordu. Kokusunu duyamadığı sevdiğinin kokusunu duymak için kapısında derince soluyordu.

"Canımın özü..." diye fısıldadı "Yalvarırım affet beni, yalvarırım vazgeçme bizden." Diyerek içten içe yakarıyordu duymayacağını düşündüğü sevdiği kıza. Bilmediği ise yüreğinin sahibi kızın kapının diğer tarafında bu yakarışı duymasıydı.

Özüm, gözleri kapalı sırtı kapıya yaslanmış bir halde sevdiği adamın varlığını delicesine hissettiği o noktada gözyaşlarına engel olamıyordu. Hande onun bu haline sadece seyirci kalmak zorunda kalıyor, onunla birlikte ağlıyordu. Zira Özüm'ün aldığı karar yalnızca Alper ve ikisini değil onu da derinden sarsacaktı. Ve Hande artık bu kararı Özüm'ün Alper'i aramasının hemen öncesinde öğrenmişti. Özüm'ün kararlı tavrı Hande'yi büyük bir hayal kırıklığına uğratmış ve bu kadar şeyi kendisinden gizlemiş olmasına da çok üzülmüştü.

En büyük umudu ise Alper'in Özüm'ü kararından vazgeçirecek bir hamle yapmasıydı. Yoksa işler artık geri dönülemez noktaya gidecekti. Ve her şey için çok geç olacaktı.


AHÜZAR #TAMAMLANDI#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin