"Düzelt o suratını güzelim. Çatık kaşlar sana hiç yakışmıyor. Bariz çirkin bir şey oluyorsun." dedi biraz olsun onu keyiflendirmek için.
"Bana güzelim deme, hasta yatağımdan çıkardın getirdin beni. Evime gitmek istiyorum ben." Diyerek güçsüz bedeni ile kalkmak için ayaklanmaya çalıştığında "Sakın Özüm, sakın o yataktan kalkma." Diyen tehditkâr ve taviz vermeyen sesi duyduğunda bir adım geri atması gerektiğini hisseden genç kız "Of! Tamam ya." Dese de son güç kırıntılarını bu direniş ile birlikte harcadığının farkındaydı. Yavaşça yatağına yatan genç kıza yaklaşan adam genç kızın yastıktaki başına doğru eğildi. Onun yakınlığından hissettiği sıcaklık kalbinin kuşlar gibi çırpınmasına sebep olurken yüzünün de kıpkırmızı olmasını sağladı. Özüm bu adam ne yapıyor bile diyemeden Alper'in dudakları genç kızın alnı ile buluştu. Böyle bir şey beklemeyen genç kız hazırlıksız yakalanmıştı.
Alper, genç kızın alnına dudakları değdiği an ruhunda eksik kalan bir parçanın daha tamamlandığını hissetti. Özüm, onun eksik tüm yanlarının tek sahibiydi bunu her yakınlaşmalarında eksik kaldıklarının tamamlanmasıyla daha fazla hissediyordu. Adam kendisini özlediği tenin sıcaklığından zorlukla geriye çekerken bakışlarını ondan kaçırdı. "Ateşin biraz daha yükselmiş." Dedi.
Özüm, onun bu hareketi yalnızca ateşi ölçek için yaptığını öğrendiğinde derin bir hayal kırıklığı yaşasa da yaşadığı o büyülü anın etkisinden hala kurtulamamıştı. Üstüne bir de pancar gibi kızarmış suratı da ona hiç yardımcı olmuyordu. Neyse ki hastaydı da suratın bu kızarıklığının bahanesi olarak yüksek ateşin altına sığınabiliyordu. İkisi de birbirine bakamaz haldeyken Alper üzerine aldığı kaban ile genç kıza döndü. "Ben bir yol durumunu muhtardan öğreneyim. Arabayı da çıkarabilirsem eğer hastaneye gidelim. Böyle olmaz, ateşin düşmüyor."
"Alper çıkma bu havada ben iyiyim ilaç aldım zaten."
"Evet gördüm almışsın". Dedi sehpanın üzerinki ilaçları kızgınlıkla hatırladı. "Senin şu bilinçsizce aldığın ilaçlar da fena halde canımı sıkıyor biliyor musun? Doktorun tavsiyesi olmadan ilaç mı alınır Özüm? Hem de bazı ilaçların seni ölüme kadar götürecek yan etkileri varken senin bu dikkatsiz tavrın..." dedi ve daha fazla sözün devamını getiremedi. Özüm'e her ilacın verilmeyeceğini biliyordu. İçerisindeki bazı maddeler onu saniyeler içinde zamanında hastaneye yetiştirilemezse ölümün kollarına atabilirdi. Buna rağmen doktorun vermediği ilaçları kullanması Alper'i sinirlendirmişti.
"Sen nereden biliyorsun?" dedi kız hasta halinin izin verdiği güçsüzlükle bir cevap beklediği sesinin tınısından hissediliyordu. Genç kız Alper'e salonun kapısından geçmek için bir adım attığı sırada sormuştu bu soruyu. Nasıl bilmezdi ki? Ansızın geriye doğru döndü ve genç kızın gözlerinin içine derince etkileyici bir bakış attı. "Sen." Dedi bir nefes aldı. "Herhangi bir şey, senin ile ilgiliyse eğer ben her şeyi bilirim Özüm. Çünkü o şeyin ortasında, başında, sonunda, öznesinde, herhangi bir yerinde sen varsın. Nasıl bilmem ki?" dedi daha fazlasını konuşmaya gücü kalmaz bir halde cevap bile beklemeden soluksuzca kendisini dışarıya attı. Ardında pişmanlıkları, korkuları, yaşadıkları ve yaşattıkları içinde boğulmaya yüz tutmuş bir genç kız bıraktığını bilmeden çıkıp gitmişti.
***
"Özüm yollar kapalıymış muhtar yola çıkarsak yolda kalabileceğimizi söyledi." Diyerek lojmanın salonuna doğru içeriye girdiği an yüreği ağzına geldi. Özüm, yarı baygın bir şekilde yorgana daha sıkıca sarılmış bir halde titriyor mırıltılar halinde bir şeyler sayıklıyordu. Kahretsin! Diyerek elindeki kabanı yere fırlatarak genç kızın yanına geldi.
"Özüm, güzelim sen iyi misin? Aç gözlerini." Dese de Özüm'den henüz bilinçli bir tepki gelmiyordu. Genç kız mırıltılar halinde bir şeyler söylüyor ama ne dediği de pek anlaşılmıyordu. Alper kulağını onun dudaklarına değdirip ne dediğini anlamak adına "Ne dedin güzelim söyle ne istiyorsun?" dedi fısıltı halinde.
Özüm'ün dilinden dökülen cümleler yalnızca "Alper, bırakma beni." Olmuştu. Alper bir an duyduklarının gerçek olup olmadığını anlamaya çalışırken tekrar o cümleleri duymak adına daha fazla yaklaştırdı kulağını ama istediğini bu defa alamamıştı. Çünkü sözcükler "Üşüyorum." Diye devam etmişti. Alper yaptığı saçmalığın farkına vararak hemen onun ateşine baktı. Ateşi bu kadar nasıl yükselmişti hala inanamıyordu. Alt tarafı bir saatliğine muhtarın evine yürüyerek gidip gelmişti. Onu bu halde hiç bırakmamalıydım, diye içten içe hayıflanırken ona kötü bir şey olmadığı için şükür ediyordu.
Yavaşça yatağından kaldırıp "Özüm, gözümün nuru aç gözlerini hadi ılık bir duş alman lazım. Ateşini düşürmemiz gerekiyor." Dese de Özüm baygın bakışlarla bilinçsiz bir halde ona bakıyordu. Adeta genç adamın sesini dipsiz bir kuyudan çok uzaklardan duyar gibiydi. "Uykum var." Diyerek yine kendisini yatağa atmaya çalıştığında Alper'in sert tutuşuyla ve uyaran bakışları ile karşı karşıya kaldı. Gözleri tekrar kayıp gitmeye hazırlanırken "Eğer kalkıp duş almazsan seni kucaklayarak banyoya götürüm." Dedi biraz olsun korku ile bilincini açma çabası içindeydi. Özüm duydukları ile baygın bakışlarını ona döndürürken korkudan gözleri irileşti. "Ben gayet ciddiyim." Diyen adamın bakışlar ise onun blöf yapmadığını gösteriyordu. O güçsüz beden duydukları karşısında tef gibi gerildi ve bir ok gibi adamın kollarından sıyrılıp çıktı.
"Ben." Dedi heyecan ve panik karışımı "Evime gitsem daha iyi olacak." Diye söylendi bilinci açılmışçasına.
"Sence ben böyle bir şeye izin verir miyim?" dediğinde asla diyen bakışlarının odak noktası olmuştu.
Özüm başını olumsuz anlamda başını sağa sola salladığını gördüğünde "Güzel." Dedi adam şimdi banyoya gidip ılık bir duş alıyorsun bende sana evinden giyecek bir şeyler getiriyorum." Özüm itiraz etmek adına tam ağzını açmıştı ki "Sakın Özüm, konu kapanmıştır. Uzatma." Diyerek daha fazla konuşmasına engel oldu. Özüm bu emrivakilerden hoşlanmasa da onun yanındaki varlığından şu an için delicesine mutluydu. Alper onun lojmanına doğru gitmek için hazırlanırken Özüm'de hiç istemese de duş almak için banyoya gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHÜZAR #TAMAMLANDI#
RomanceSÖZDE DEĞİL ÖZDE AŞK 'IN ADI DEĞİŞTİRİLEREK AHÜZAR OLDU... ALPER VE ÖZÜM'Ün hikayesi AHÜZAR Ah eden yüreklerin ikrar ve inkar yolculuğu....