395.Ders Kasas/ Ankebût Sûreleri 85-88/01-06

9 4 5
                                    

395. Ders :

20. Cüz, 28. ve 29. Sûreler, 395. Sayfa
Kasas ve Ankebût Sûreleri
85-88. ve 01-06 Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ


85

إِنَّ الَّذِي فَرَضَ عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لَرَادُّكَ إِلَى مَعَادٍ
"Kur'an'ı sana farz kılan (Allah), şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir."

Sana Kur'anı okumayı ve tebliği ve onda olanlarla ameli vacip kılan Allah, elbette Seni, Sana vaat etmiş olduğu makam-ı mahmuda vardıracaktır.

Veya bundan murat, Hz. Peygamberin tekrar Mekkeye döndürülmesini vaat etmektir. Nitekim, Mekkenin fethi gününde bu vaat gerçekleşmiştir.

Allah, akıbetin müttakiler için olduğunu bildirdi ve bunu iyilik yapanlara daha güzeliyle iyilik, kötülük yapanlara da benzeri bir kötülük vaadiyle te'kid etti. Devamında da Hz. Peygambere dünya ve ahirette güzel akıbet vaadinde bulundu.

Sebeb-i Nüzûl

Rivayete göre Hz. Peygamber (asm) hicret esnasında Cuhfe denilen yere ulaştığında kendisinin ve ecdadının doğduğu Mekkeye özlem duydu, bunun üzerine bu ayet nazil oldu.

قُل رَّبِّي أَعْلَمُ مَن جَاء بِالْهُدَى وَمَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
"De ki: Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir dalalet içinde olanı en iyi bilendir."

Kimin sevaba ve yardıma layık olduğunu en iyi bilir

Apaçık bir dalâlette olup ta azabı ve zilleti hak edeni de bilir.

Bundan murat, Hz. Peygamber ve müşriklerdir. Ayetin bu kısmı, önceki ayette yer alan vaadin takriridir. Bundan sonraki ayet de öyledir:










86

وَمَا كُنتَ تَرْجُو أَن يُلْقَى إِلَيْكَ الْكِتَابُ
"Sen, sana kitap vahyolunacağını ummuyordun."

Sen, nasıl ki Sana Kitabın vahyedilmesini hiç ummazken Kitabı Sana indirdi. Onun gibi, vatanın olan Mekkeye de Seni geri döndürecektir.

إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ
"Bu ancak Rabbinden bir rahmettir."

Allahın Sana Kitabı vermesi, Rabbinden bir rahmettir.

Şöyle de mana verilebilir: "Allah Kitabı Sana ancak bir rahmet olarak verdi."

فَلَا تَكُونَنَّ ظَهِيرًا لِّلْكَافِرِينَ
"O halde sakın kâfirlere arka çıkma!"

Onlara mudara yaparak, kendilerine tahammül ederek ve taleplerini yerine getirerek sakın sakın kâfirlere arka çıkma!










87

وَلَا يَصُدُّنَّكَ عَنْ آيَاتِ اللَّهِ بَعْدَ إِذْ أُنزِلَتْ إِلَيْكَ
"Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, sakın onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar."

Sakın sakın onlar Seni Allahın ayetlerini okumaktan ve uygulamaktan alıkoymasınlar.

وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ
"Rabbine davet et."

Sen Rabbinin ibadetine ve tevhidine davet et.

وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
"Ve sakın müşriklerden olma!"

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin