529.Ders Kamer Sûresi 28-49

6 2 6
                                    

529. Ders :

27. Cüz, 54. Sûre, 529. Sayfa
Kamer Sûresi
28-49. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

28

وَنَبِّئْهُمْ أَنَّ الْمَاء قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْ
"Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını bildir."

Bir gün deveye, bir gün de onlara.

كُلُّ شِرْبٍ مُّحْتَضَرٌ
"Her su nöbetinde, sahibi hazır bulunsun."

Deve sahipleri de su nöbetinde hazır olsun. Veya ona bedel, başkası hazır olsun.













29

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَى فَعَقَرَ
"Derken arkadaşlarına bağırdılar, o da bıçağı çekerek deveyi kesti."





30

فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
"Azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!"







31

إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً
"Biz, onların üzerine tek bir sayha gönderdik."

Bu, Cebrailin sayhasıydı

فَكَانُوا كَهَشِيمِ الْمُحْتَظِرِ
"Onlar, ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler."

Ağıl çırpısı gibi kırık-dökük bir hâle geldiler.

Veya davar sahiplerinin kışın hayvanlarına vermek üzere topladıkları kuru ot yığını hâline geldiler.









32

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ
"Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık."

فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
"Var mı düşünüp öğüt alan?"









33

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ
"Lût kavmi uyarıları yalanladı."









34

إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا
"Biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik."

إِلَّا آلَ لُوطٍ
"Yalnız Lût'un ehli müstesna."

نَّجَّيْنَاهُم بِسَحَرٍ
"Seher vakti onları kurtardık."

Onlara taş yağdıran bir rüzgâr gönderdik.







35

نِعْمَةً مِّنْ عِندِنَا
"Katımızdan bir nimet olarak."

Ayetin bu kısmı, kurtarmanın illetini bildirir.

كَذَلِكَ نَجْزِي مَن شَكَرَ
"Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız."

Nimetimize iman ve tâatle karşılık verenleri biz böyle mükâfatlandırırız.













36

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin