552.Ders Sâd Sûresi 01-16

20 5 5
                                    

452. Ders :

23. Cüz, 38. Sûre, 452. Sayfa
Sâd Sûresi
01-16. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ





1

ص
"Sâd.''[1>

Denildi ki: Okunuşuna göre "karşılıklı sadâ vermek" anlamı ifade eder.

Yani, "Kur'anın sadâsına amelinle mukabelede bulun!''[2>

وَالْقُرْآنِ ذِي الذِّكْرِ
"Zikir sahibi Kur'an'a andolsun (ki o, Allah sözüdür)."

Sâd, huruf-u mukattaadan bir harf olduğunda, devamındaki و vav harfi yemin içindir, Yani, "zikirle dolu olan Kur'ana yemin ederim."

Sâd harfi meydan okuma manası ifâde edebilir.

Veya "Muhammed doğru söyledi" şeklindeki bir kelâma remiz olabilir.[3>









2

بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ
"Doğrusu o inkâr edenler bir büyüklenme ve muhalefet içindeler."

Doğrusu o Kur'anı inkâr eden, onda bulduğu bir noksandan dolayı inkâr etmiş değildir. Onu inkâr edenler ancak hakka karşı kibirlenmiş, Allah ve rasûlüne muhalefeti esas almışlar, bundan dolayı inkâr etmişlerdir.

"Kur'anın zikir sahibi olması", öğütler ihtiva etmesi, şerefli olması veya şöhreti olabilir.

Veya dinde ihtiyaç olan inanç, amel ve vaat edilen şeylerle ilgili meseleleri zikretmesindendir.

Ayette onların küfürlerine sebep olarak nazara verilen "izzet" ve "şikâk" kelimelerinin elif-lâmsız gelmesi bunların şiddetine delâlet etmek içindir.

Yani, onlar hakka karşı çok büyük bir kibir ve çok çetin bir muhalefet içindedirler.















3

كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم مِّن قَرْنٍ
"Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik."

Onların sırf bir kibir ve muhalefete dayalı inkârına karşı, Cenab-ı Haktan onlara bir vaîddir.

فَنَادَوْا
"Onlar çağrıştılar."

Onları helâk ettiğimizde yardım için veya tevbe istiğfar için nida edip seslendiler.

وَلَاتَ حِينَ مَنَاصٍ
"Ama artık kurtuluş vakti değildi."

Ama iş işten geçmişti, zaman kurtulma zamanı değildi.















4

وَعَجِبُوا أَن جَاءهُم مُّنذِرٌ مِّنْهُمْ
"Kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar."

Onlar gibi bir insan veya kendileri gibi ümmî birinin peygamber olarak gelmesine şaştılar.

وَقَالَ الْكَافِرُونَ هَذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌ
"Ve o kâfirler şöyle dedi: Bu, yalancı bir sihirbazdır."

"Onlar dediler" yerine "o kâfirler dedi..." denilmesi, kendilerine bir gadap ve onları kınamak içindir. Ayrıca bunda, onları aleyhte konuşmaya cesaretlendiren şeyin küfürleri olduğunu hissettirmek vardır.

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin