437.Ders Fâtır Sûresi 31-38

16 5 3
                                    

437. Ders :

22. Cüz, 35. Sûre, 437. Sayfa
Fâtır Sûresi
31-38. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

31

وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ
"Kitaptan Sana vahyettiğimiz hakkın ta kendisidir."

Kitaptan murat, Kur'an'dır. Bu durumda ayetteki مِنْ "min" ifadesi beyan manası taşır. Yani, "kitap olarak Sana indirdiğimiz."

Veya kitaptan murat, cinstir. Bu durumda "min", baziyet bildirir. Yani, "kitaptan Sana indirdiğimiz..."

مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ
"Kendinden öncekileri tasdik edici olarak gönderilmiştir."

Sana indirilen, daha önceki semavî kitapları tasdik edici olarak gelmiş olup, hakkın ta kendisidir.

Kur'anın hak oluşu, akaid ve temel hükümlerde onlara muvafık olmasını gerekli kılar.

إِنَّ اللَّهَ بِعِبَادِهِ لَخَبِيرٌ بَصِيرٌ
"Şüphe yok ki Allah, kullarına Habîr –Basîr'dir."

Allah, kullarının hem içlerini, hem de dışlarını bilir. Dolayısıyla Senin hâllerinde nübüvvete aykırı bir durum olsaydı, diğer kitapların miyarı olan böyle mu'ciz bir kitabı sana vahyetmezdi.

Ayette, Cenab-ı Hakkın Habîr, yani her şeyden haberdar olmasının önce gelmesi, böyle meselelerde esas olanın ruhanî durumlar olması yönündendir.[1>

















32

ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا
"Sonra biz kullarımızdan seçtiklerimizi Kitab'a mirasçı yaptık."

-Senden miras olarak kalmasına hükmettik.

-Veya bundan murat "kitaba varis kılacağız" demektir. Bu mananın geçmiş zaman ile ifade edilmesi, mutlaka tahakkuk edeceği içindir.

-Veya kitabı önceki milletlerden miras olarak intikal ettirdik.

Bu ayet, yirmidokuzuncu ayete atıfla gelmiştir. Otuzbirinci ayet ise, kitaba mirasçı olmanın keyfiyetini beyan için ara cümle olarak gelmiştir.

"Kullarımızdan seçtiklerimizi Kitab'a mirasçı yaptık" denilmesinden murat, sahabeden ve sonraki devirlerde gelen kimselerden âlim olanlardır.

Veya genel anlamda bütün ümmettir. Çünkü Allah, ümmet-i Muhammedi diğer ümmetler üzerine seçkin kılmıştır.

فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ
"Onlardan bir kısmı nefsine zulmeder."

Onlardan bir kısmı, o Kur'anla amelde kusur ederek nefsine zulmeder.

وَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ
"Bir kısmı orta bir yol tutar."

Bir kısmı da çoğu vakitte o Kur'anla amel eder, orta bir yolda gider.

وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِإِذْنِ اللَّهِ
"Bir kısmı da Allah'ın izniyle hayırlarda yarışır."

Bir kısmı da Allahın izniyle kendileri Kur'anla amel etmelerinin yanında, talim ve irşadda bulunur. Ayetin manasıyla ilgili şu manalara da dikkat çekilmiştir:

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin