Bölüm 14

346 60 3
                                    


Ev kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı ve ikisi avluya girer girmez hizmetçiler birbiri ardına kahvaltılıkları servis ettiler.

Yan Mingting aşçıya biraz buharda pişmiş çörek yapmasını emretti ve ardından yemek için oturdu. Birkaç büyük lokma aldıktan sonra Zhao Yelan'ın sıkıntıyla masaya baktığını gördü ve "Neden yemiyorsun?" diye sordu.

"Aç değilim." Zhao Yelan'ın iştahı yoktu.

"Yeterince yemediğini söylemiştin." Yan Mingting, "Ne yedin?" diye sordu.

Zhao Yelan kibirle ona baktı: "Ne olursa olsun, senin masandakinden daha zengindi."

"Yemek ne kadar zengin olursa olsun, yiyen beğenmezse ziyan olur." Yan Mingting gülümsedi ve yemeye devam etti.

Uzun yıllar boyunca yürüyüş yaptıktan sonra, her zaman iştahı yerinde olmuştu. Hızlı ve çok miktarda yediği için farkında olmadan masanın yarısını yemişti.

Zhao Yelan şaşkına döndü: "Yüzlerce yıldır yemek yemedin mi?"

Yan Mingting hızlıca çiğnedi ve içten bir gülümseme verdi: "Bazen askeri tayınlar yetmiyordu ve askerler ya açlıktan ölüyor ya da yabani sebzelerin köklerini kazıyorlardı. Sıcak yemek yediğimizde, iyi giyinen ve iyi beslenen sizlerin aksine, onu hemen yutmak için sabırsızlanırdık. Sizler yemeğin kıymetini anlamıyorsunuz."

Zhao Yelan sessiz kaldı.

"Sen hiç aç kaldın mı?" diye sordu Yan Mingting.

"Nasıl aç kalmayayım."

Çörekler masaya getirilmişti. Zhao Yelan sıcak bir çörek aldı ve kırdı. Suyu ince derisi boyunca akarak mis gibi kokusunu saldı. Bir ısırık aldı ve yavaşça yedi.

"Ne zaman?" Yan Mingting ilgilenmeye başladı.

"Bu seni ilgilendirmez, sadece payına düşeni ye, tamam mı?" Zhao Yelan artık ona cevap vermedi ve sessizce bir çörek yemeyi bitirdi. Yan Mingting onun için bir tane daha seçti ve tabağına koydu.

Zhao Yelan reddetmedi ve bir tane daha bitirdi.

"Sana köşkümüzdeki aşçının iyi olduğunu söylemiştim." Yan Mingting kaşlarını muzaffer bir edayla kaldırdı ve sonra üzgünmüş gibi davranarak, "Aşçıya her zaman soğuk davranma. Cesaretini kırmamaya dikkat et, dün onu mutfakta gizlice gözyaşlarını silerken gördüm."

"......" Zhao Yelan ona vurma dürtüsüne direndi. Sonra şaşırdı ve ciddiyetle, "Ne demek 'bizim'?" dedi.

"Hey, aile törene dayanmak zorunda değil."

"Git başımdan." Zhao Yelan ifadesiz bir şekilde odasına döndü, Gao Tan'ı içeri çağırdı ve "Bugünlerde köşkde neler oluyor?" diye sordu.

"Neler mi oluyor?" Gao Tan başını kaşıdı ve "Çiçek davulu çalmak mı?"diye hatırladı.

(Ç/N: Çiçek davulu, bir kişinin küçük bir gong çaldığı ve diğerlerinin şarkı söyleyip dans ederken küçük bir davul çaldığı bir tür halk oyunudur)

"......"

Gao Tan gülümseyerek, "Çok ilginç, Kahya Qin bana nasıl yapılacağını öğretti ve herkesle oynamak çok eğlenceli," dedi.

"......" Zhao Yelan onun kafasına vurdu. "Ben...... Yan Mingting ve benim hakkımdaki haberlerden bahsediyorum; örneğin...... çiftler arasındaki sevgi ya da onun gibi bir şey."

"Çiftler arasındaki sevgi, ah......oh, anlıyorum! Herkes senin ve generalin yetişkin oyunları oynadığınızı söylüyor, ben de gidip Kahya Qin'e sordum ve o da bana çiçek davulu çalmayı öğretti."

After Being Forced To Marry The Evil Star General (BL) NovelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin