After Being Forced To Marry The Evil Star General (BL) Novel

Bölüm 80

Zhao Yelan olduğundan beri doğum günlerini kutlamak gibi bir alışkanlığı yoktu. Doğum gününü bilen tek kişi Zhao Xuan'dı, ancak diğer taraf büyük bir amaç peşinde koşmakla meşguldü, bu yüzden personelinin doğum günlerini kutlamaya nasıl zaman bulabilirdi? Arada bir bazı küçük şeyler göndermek yeterince düşünceliydi.

Ayrıca, kendi doğum gününü kutlamayı da hiç düşünmüyordu. Doğum günleri aileyle geçirilirdi ve o yalnızdı, bu yüzden bu günde sadece kendini meşgul etmek istedi.

Ancak bu yıl önceki yıllardan farklıydı. Yan Mingting'e bugünün hangi gün olduğunu söylemek istedi. Nadir ve pahalı hediyelere ya da büyük bir etkinliğe ihtiyacı yoktu. Sadece gençliğinde yaptığı gibi ailesiyle birlikte bir yemek yemek ve birkaç kutsama sözünü kendi kulaklarıyla duymak istiyordu.

Beklenmedik bir şekilde, Yan Mingting bunu önceden not etmişti. Az önce yediği erişte kâsesini düşündü. Bu kadar geç bir saatte kendisinden biraz yemesinin istenmesine ve herkesin gözlerinin beklentiyle dolu olmasına şaşmamalıydı.....

Tam düşüncelere dalmışken, bir kar topu ona tekrar çarptı.

Tepki verdi ve kıkırdayarak güç gösterisi yapan Li Yucheng'e baktı. Zhao Yelan, Yan Mingting'in elinden kartopunu aldı ve Li Yucheng'e fırlattı.

"Hey, hey, bana vuramazsın, bana vuramazsın!" Li Yucheng hızla uzaklaştı ve büyük bir avuç kar toplayarak diğerlerine baktı. "Hepiniz şaşkın şaşkın ne yapıyorsunuz, neden acele edip birlikte saldırmıyorsunuz?"

Ne de olsa diğer insanların statüsü daha düşüktü, bu yüzden atmaya devam etmeye cesaret edemediler. Zhao Yelan beklenmedik bir şekilde ıskaladı ve Yin Pinglu'yu vurdu. Gülümsedi ve Zuo Ran'ın yanına saklandı, o da gülümsedi ve Zhao Yelan'a bir kartopu fırlattı.

Kartopunun Zhao Yelan'ın yüzüne isabet etmek üzere olduğunu gören Zuo Ran'ın yumruğu aniden yana doğru uzandı ve kartopunu dağıtıp çırpınan parçalar halinde önüne düştü.

"Bunu nasıl yaptığıma dikkat edin." Yan Mingting konuştuktan sonra eline bir kartopu aldı ve yüzünde bir gülümsemeyle etrafına bakındı. Herkes korkuyla kaçışıyor, kaçarken de karşılık vermek için fırsat kolluyordu.

Yan Mingting ve Zhao Yelan işaretler verdi ve sonra herkes işaretler verdi.

Kahya Qin, Xiao Gao ile birlikte oradan geçiyordu. Avludaki insanların aşağı yukarı zıpladığını ve her yerde uçuşan kar taneleriyle ortalığı birbirine kattığını görünce, bu insanların hareketlerini hiç göremedi ve sadece yaşlı gözlerinin bulanık olduğunu hissetti.

Xiao Gao bunu görünce heyecanlandı ve onlara katılmak için uçtu. He Cuizhang'ın ekibine güçlü bir general daha eklendi ve herkes birlikte Yan Mingting'i kuşattı, bu da Zhao Yelan'a yandan kartopu atma fırsatı verdi. Bir itiş kakışa dönüştü. Kimse birbirini göremiyor ve rastgele insanları hedef alıyordu.

" Zhao Yelan, Yan Mingting'i ezdin hahaha!" Li Yucheng yerde yuvarlanana kadar güldü.

Zhao Yelan şaşırdı ve daha yakından bakmak için durdu. Önünde duran kişi gerçekten de Yan Minting'di. Bir adım öne çıkıp Yan Mingting'in yüzündeki karları sildi ve ardından kahkahayı patlattı. Diğerleri de birbiri ardına yüksek sesle güldü.

Sonunda, gruptaki insanlar oyun oynamaktan yorulmuşlardı ve daha fazla hareket etmek istemiyorlardı, bu yüzden umursamadan karın üzerine uzandılar.

Zhao Yelan gökyüzüne bakarken nefes nefese kalmıştı. Gözleri tamamen rahatlamıştı ve hem zihni hem de bedeni çok mutluydu.

Bu sırada Yan Mingting onun elini tuttu ve ağzına götürdü, üzerine nefes aldı ve iki eliyle tuttu. "Soğuk mu?" diye sordu.