After Being Forced To Marry The Evil Star General (BL) Novel

Bölüm 90

General'in Köşkü yine meşguldü. Xiao Gao iki doktoru davet etmek için aceleyle Yao'nun konutuna gitti ve Kâhya Qin heyecanla mutfağa güzel bir yemek hazırlamasını emretti.

İçeride ve dışarıda büyük bir telaş vardı. Kâhya Qin kapının dışında misafirlerin olduğunu hatırladı ve koşarak o iyi giyimli kızlara seslendi: "Lordum şu anda çok meşgul, siz geri dönün ve haber bekleyin. O size gelecektir."

"Tamam, teşekkür ederim." Qingyan kızları götürdü.

İki doktor ve Yao Muze tam zamanında geldiler ve daha nefeslerini alamadan Kâhya Qin ve Xiao Gao tarafından yatak odasına götürüldüler.

Kapıya doğru yürür yürümez Zhao Yelan ve Yan Mingting'in birbirlerine sarıldıklarını gördüler. Karşılıklı bakıştılar ama kimse ses çıkarmadı.

Kahya Qin öksürdü ve hareket etmediklerini görünce kapıyı çaldı. Zhao Yelan Yan Mingting'i itti, o da dönüp biraz kızgınlıkla onlara baktı.

Doktorlar da çok çaresizdi. Fiziksel durumunu kontrol etmek için öne çıktılar ve hastane elçisi gülümseyerek  "Oldukça iyi. İyi bir temelin var ve eğer bir felaketten sağ çıkarsan, iyi bir şansa sahip olacaksın. Bundan sonra iyi dinlen ve telafi etmek için daha fazla ye."

Zhao Yelan'ın pamuk ipliğine bağlı kalbi sonunda gevşedi. O da kendisine bakan Yan Mingting'e baktı ve ikisi de gülümsedi.

Hastane elçisi diyet ve ilaçlar da dahil olmak üzere birkaç reçete daha yazdı.

Zhao Yelan ciddiyetle teşekkür etti, onları köşkten kendisi gönderdi ve ardından ilaçları alması için birini gönderdi ve Yan Mingting'in yemeğiyle ilgilenmesi için odaya döndü.

Yeni uyanmış olan bu kişinin iştahı pek yerinde değildi. Normalde beş kase yiyebilirken, bu sefer sadece üç kase yiyebildi.

"......."

Zhao Yelan yutkundu. En fazla iki kase yiyebileceğini düşündüğünde, birdenbire bu kadar çok kan kaybederse, gerçekten bunu başaramayabileceğini hissetti. Bazen aptal olmanın iyi bir şey olduğu görülebilirdi.

Karnı doyduğunda Yan Mingting uzun uzun konuşmaya elverişli bir duruşa geçti: " Söylediklerini gerçekten duydum."

Zhao Yelan kaşlarını ovuşturdu ve açıkladı: "Kızları ben çağırmadım..... o çağırdı."

"Kastettiğim bu değildi." Yan Mingting yanan gözlerle ona baktı. "Ruan Xian'ın bahsettiği o mektuba ne oldu?"

Zhao Yelan bir an için şaşkına döndü.

"Bunu yapamazsın." Yan Mingting kaşlarını hafifçe çattı ve yanağını okşadı. "Eğer bana bir şey olursa, intihar etme fikrine kapılamazsın. Uzun bir hayat yaşamalısın ki ben de kendimi rahat hissedebileyim."

"Uzun bir hayatın tek başına ne faydası var?" Zhao Yelan ona baktı. Aslında yalnızdı ve Yan Mingting'e bir şey olursa, gelecek yıllar ona sonsuz yalnızlıkla işkence edecekti. "Ölüler çoktan gitti ve yaşayanlar yakın. Mutlu yaşayacağımı mı sanıyorsun?"

Yan Mingting uzun bir süre sessiz kaldı. Bunu kesinlikle yapacağını bildiği için kalbi çok yumuşaktı. Çocukluğundan beri tebaasını koruma fikri ona aşılanmış ve uzun yıllar boyunca bunu sürdürmüştü. İlk kez bir başkasının onu koruduğu hissini tatmıştı ve kalp ağrısının ardında sonsuz bir gizli sevinç vardı.

"Mengting, Mengting......" Yan Mingting onu kucakladı ve adını seslendi, kokusunu içine çekmek için gözlerini kapattı. "Hayatta olmak güzel, seni her gün yeniden görebiliyorum."