Tesadüf mü, şans mı? ?

79 4 0
                                    

Hilal...

Arkamı nasıl döneceğimi? Ne diyeceğimi?
Tamamen kafamda kurguladım.. Hem de bir kaç salise içinde :)) Aman ne akıllıyım.

Bayılıyorum kendime ya .. Önce derin bir nefes aldım, yüzüme en masum, en etkileyici ifadeyi takınıp tam bir U dönüşü yapacaktım ki...

Ah olamaz tam zamanı demi? Olmazsa olmazım, telefonum utanç verici bir şekilde 'Entarisi dım dım yar,gelir diye umdum yar..' O an yerin dibi açılsada ,ben bi merdiven daha koyup dibin dibine insem diye düşündüm. .
Aynı anda başka bir melodi geldi kulağıma.

Ne çalıyordu mozart falan mı? ?

-"Efendim "

Ah işte o ses, o muhteşem sesi tekrar duymanın verdiği sarhoşluk. ...
Ne sarhoşluğu ya ? Kendine gel Hilal!!!
Kendime verdiğim ani emirden sonra, hâlâ çalmakta olan telefonuma bakıp, arayanın' Nuri baba' olduğunu gördüm. ...

......

Nuri baba mı? ??

Beni neden arasındı ki şimdi? ??

Hüzün. ..

Korkumdan telefonu açıp açmamak arasında defalarca gidip geldim. Aynı anda karşımdaki adam da toy delikanlılar gibi..

"Yok abi olamaz ya, ama içinde bunu yapacak kadar buz yoktu ki ... "

Karşıdaki kişinin bağırmasını duyduğuma yemin edebilirdim.

" İyide Murat ,ben nerden bilebilirdim o lanet kartopunun senin değilde o kızın yüzüne geleceğini. ...."

Daha fazla dinlemeden çalmakta ısrar eden telefonuma baktım. Ne duruyordum ki sanki ? Hemen açma tuşuna bastım Nuri baba'nın sesi çok telaşlıydı.

" Nuri baba??"

" Hilal'cim nerdesin??"

Hey bişeyler kesinlikle yolunda gitmiyordu ve ben bunu hissetmemle saçlarımın bile titrediğine eminim.

" Nuri baba ,her şey yolunda mı? ?
Hüzün'e mi bişey oldu? ?"

Aldığım cevapla buz tutmuştum sanki. Hareket edemiyor, konuşamıyordum. O sırada adının Bora olduğunu tesadüfen öğrendiğim adam da bana bakıyordu, ama onunda yüzü hiç normal değildi.
Yok artık Hüzün'ü tanıyor olamazdı değil mi?

Telefonum elimden kaydı , ben düşme sesi beklerken telefonum bi el içinde bana uzatılıyordu.
"b.. be... bnn...." Kahretsin yine kekelemeye başlamıştım. Kesin adam benim kekeme olduğumu düşünüyordur şu an.
Telefon??

Evet telefona bakmalıydım. Hemen kulağıma götürüp. ..

"Nuri baba hangi hastane?" diyebildim..

Hastane sözünü duyunca o da çakılıp kaldı. Omuzuma dokundu, hah işte aferin Hilal ,ateşmi yuttun kızım? ?

"Her şey yolunda mı? ?"
Kafamı olumsuz anlamda sallamakla yetindim. ...
Gözlerimin ta içine bakıp. ..

" Yardım edebileceğim bişey var mı? "
dedi.
' Var bana sarıl, çünkü şu an hayattaki tek yakınım hastanede ve ben onun neyi olduğunu dahi bilmiyorum'

Bende kesinlikle şuursuzluk vardı. Buna emin oldum şu an . ' Koş Hilal koş ' iç sesim ilk kez beni doğru bir yerde durdurmuştu. Ya da harekete geçirmiş te diyebiliriz.

" B..be... benim hemen Yeşiltepe hastanesine gitmem gerek." Ne? Bu ses benimmiydi? Konuşmuştum sonunda. Oh be Bora'nın tokat yemiş gibi sarsıldığına eminim....

Yüzüme bakakaldı. Bu kez de o kekeleyerek "b... be..bennimde"

Birbirimize olabilecek en şaşkın ve ahmak bakışla baktığımızı ,neydi şu pislik, ha senem hanımın insanın tüylerini diken diken edecek sesiyle farkettik. Birden irkilip " hadi gidelim"

Arkamızdan ..

" Bora bey her şey yolunda mı? " diye seslendiğini hayal meyal hatırlıyorum. ...

O wauw dedirtecek kadar lüks, kırmızı otomobilin kapısını acele ile benim için açtığında kendimi kraliçe Elisabeth gibi hissettim :))

Hüzün. .. Hadi ama ben neler düşünüyorum öyle arkadaşım kimbilir ne halde ....

" Ne olur çabuk " başka da bişey konuşmadık hastanenin acil kısmına gelene dek.....

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin