ALIN YAZIM

Kim bilir ....

Hilal.....

Nuri baba ,benim sakinleşmem için kantine getirmiş, hemen arkamızdan da Bora gelmişti...

Bir kaç dakika sonra dayanamayıp ,Hüzün'e bakmaya giderken bana da,

" Uyanınca ben sana haber veririm kızım, zaten yapabileceğin birşey yok, bari daha fazla yorulma. Ben Hüzün'ün yanındayım merak etme sen"

Omuzuma elini koyup çökmüş bir halde yürüdü. ..

Murat ,kendini suçlu hissettiğinden olsa gerek Hüzün'ün iyi olduğunu gözleriyle görmeden gitmek istememişti.

"Ağlama artık güzelim, bak Hüzün iyi"

Doing!!!!!

Gözlerimi kırpıştırıp tekrar duymayı beklerken (sanki gözümle duyuyordum ya) oha! !yok artık! !! Yok canım! ! O..olmaz

'Aptallaşma kendine gel rezil oluyosun'

Iç sesim di bu tabiki ,canım benim ya nasılda düşünürmüş beni ...

Ne o, yine mi camım açık yatmıştım?

Kesin üşüttüm. Evet kesin ondan ateşim var benim . Yoksa bu tığ gibi delikanlı neden bana güzel desin ?
Ya da tam olarak "güzelim" ..

"Hilal iyi misin? ??"

Derken ben hâlâ kulaklarıma beni bir daha asla yanıltmamaları için emirler yağdırıyordum...

"Hoppaaa!!! Kız uçtu resmen ,Allah'ım sana geliyorum... Şşttt? ? Allow kızım burda mısın sen?"

"Hı e.eff .. efen..dim"

Şu an kendimi dünyanın en salak, en aptal insanı olarak görüyordum. (Bazen kendime hakaret etmem düştüğüm durumun vahimliğine göre artabiliyordu )

"Çok şükür " dedi gülümseyerek. ..

"Hem sen onu bunu bırak ta söyle bakalım, sizin şu ev sahibi tam olarak nerde oturuyor?"

????

Allah beni bildiği gibi yapsın emi??
Ne ara anlatmıştım ya ben ?...
Ooo olamaz, Hüzün beni akşama yaktığım bütün yumurtaların intikamı adına cız bız yapacak....

"B..bo..boşver sen onu . Biz hallederiz. Sen unut bütün anlattıklarımı kendimde değildim sanırım. Yoksa asla yapmazdım. "

Mahcup bir şekilde başımı öne eğdim.
Ne ara kaybetmiştim ben kendimi bukadar?....

"Hilal !!!"

Kızarak bakıyordu şimdi de...

Ne bu ya? Adamın ne yaptığı belli değil, bir güzelim diyor, bir kızıyor, bir azarlıyo... Aahhhhhh! Yeter ya bende insanım (o an aklım direk çok sevdiğim şarkıya bağladı ,benden bağımsız. ." Güler ağlarım, yüreğinden koparma beni"...)

"Özür dilerim Bora , anlattıklarımı unut lütfen. . Hüzün'e birşey oldu sandım o korkuylada işte ,kendimi kaybedip isyana bağladım sanırım "

Bana bakarken ,benim tam bir şapşal olduğumu düşündüğüne bahse girerim...

"Hilal bak ,Hüzün'nün burda olması ,istemeden de olsa benim suçum ve eğer o burdayken ve ortada bu kadar önemli bir durum varken, benden susmamı istiyorsan yapamam. "

Derin bir nefes verdikten sonra arkasına yaslandı ve düşünceli bir şekilde devam etti.

"Evet birbirimizi tanımıyoruz, tanışmak zorunda da değiliz. Hatta bir daha görüşmek zorunda da değiliz.."

O gözlerinde ki buğulanmayı görebilseydiniz ,sizde şaşkınlıktan ağzınızı kapatma ihtiyacı duyardınız eminim..

"Ama izin ver ben bu günün telafisini yapayım, yoksa içim asla rahat etmeyecek."

Sinirlenmiştim ve sinirimden yumruklarımı masaya vurup ayağa kalktım. ..

Sinirlenmiştim ,çünkü bize acımıştı, evet bunu hissedebiliyordum. Ne yani, sırf kimsesiziz diye boyun mu eğmeliydim? Ağzımdan çıkacak kelimelerin başını boş bırakarak gözlerimi büyük bir kızgınlıkla ona dikip..

" Bora bey! ! Nasıl bir gaflet anımda anlattıysam size bunları ben de bilmiyorum , ve şimdide sizden unutmanızı ve bir daha asla karşımıza çıkmamanızı istiyorum...
Biz şimdiye dek yalnızdık, her şeyi başardık. .. "

Dikkatle dinliyordu...

" Şimdiden sonra da kimseye ihtiyaç duymadan yaşamaya devam edeceğiz. "

Konuşmasına izin dahi vermeden büyük bir hışımla (umarım ihtişamlı olmuştur, uyuz şey! !)

Kapıya doğru yürüdüm. ...

"İnşallah delirirsin"

Diye söylenmeden de edememiştim yürürken. ....