sürpriz..

32 2 0
                                    

Hüzün...

"Hasan abi ben çıkıyorum. "

Ellerini kurulayıp yanıma geldi . Elini omzuma koydu önce,sonrada kısa bir süre baktı yüzüme..

"Üzün kızım bak sana o ka dedım. İç kimse sana senden başka dost değıl. Gözümden kaçtığını sanmayasın sakın . Sen göstermezsın ama ben görürüm kızçem. Eger ki bi şey olur ise bana gelesın. Er zaman kapım açık unutma ."

Gözyaşlarımı her zamanki gibi içime akıtıp sımsıkı sarıldım. Öyle ihtiyacım vardı ki şu an bir baba şefkatine. Oda bana sanki kızıymışım gibi sarıldı ve saçlarımı okşadı. Derin bir nefes verip ayrılacaktım ki, elinde telefonla lavaboya doğru hızla giden Ahmet beyi gördüm. Kesin bir işler dönüyordu. Yine Murat'la ilgili bir plan yapıyorlarsa onu bir şekilde uyarmalıydım.

Arkasından Hasan abi'yle vedalaşıp,sessiz olmaya dikkat ederek sessizce soyunma odasına giren Ahmet bey'i takip ettim. Kapı aralıktı çok şükür. İyice yaklaştım,bir yandan etrafı kolaçan ederken diğer yandan da kulak kesilip dinlemeye başladım.

"Tam çıkmak üzereydim ve hamza bey yanımdaydı. Senin aradığını anlasaydı bitmiştik.Bana bak Senem, Hamza bey'i çok kızdırmışsın. Bu günkü ihalenin gitmesi senin için hiç iyi olmadı biliyorsun değilmi ?"

Karşıdaki tarafın ne söylediğini bilmiyordum ama içimden bir ses bu işin Murat'la alakalı olduğunu söylüyordu.

"Evet anlıyorum güzelim,bende seni seviyorum .Ama şu an bunu Hamza bey'e söyleyemem. Hele de sen işi eline yüzüne bulaştırmışken .. "

......

"Peki bunu daha önce neden söylemedin?"

....

"Bilmek zorundaydın, sen o şirketin elemanı değil misin ? Murat'ın olduğu kadar Bora'nında hakkında her şeyi bilmen gerekiyor "

.....

"Evet suçlusun. "

.....

"Bu ihaleyi alabilirdik. Ama senin tembelliğin yüzünden Murat'a kendi ellerimizle verdik . Ve bunun hesabını Hamza bey'e vereceksin ."

....

" Hayır kaçmıyorum . Sevgilim olman seni kurtaramaz . "

...

"Kendini tehlikeye atan sensin Senem. Ta en başta Kaya Holding'in tüm sırlarını bize sen getirmedin mi ? Üstelik aile sırları da dahil. Kendini güvenceye almalıydın. Her şeyi vermemeliydin Hamza bey'in eline ."

...

"Tamam sakin ol,ağlama. Şimdi bana o kızı bul . "

...

"Hayır Bora'nın ki olmaz o şimdi her zaman yanında ve eminim güvenliği sıkı bir şekilde sağlanıyordur. Diğeri.."

...

"Hüzün... soyismini biliyormusun ?"

..

"Öğren o zaman Senem. Bu kendini affettirmek için son şansın olabilir .:

....

" Bende seni seviyorum.."

Hemen yandaki odaya daldım. Neresiydi burası bilmiyorum ama şu an tam anlamıyla şok geçirdiğim aşikardı.

Ayak sesinden gittiğini anlamıştım. Bir kaç saniye sonra çıkmak için kapının kulpunu tuttum , ama oda ne?? açılmıyor. Allah Kahretsin. Ne yapıcam ben şimdi? Offffff bendeki bu şans kimsede yok . Olsa kıskanırlar eminim. Nerdeydim ki neden açılmıyordu. El yordamıyla karanlıkta sağa sola dokunarak nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Elime gelen değnek,ardından katlanmış olduğunu tahmin ettiğim bir sürü bez ve hemen yanında bir sürü plastik, içi dolu şişe. Yoklamaya devam ederek aşağı raflara da dokundum. Sarılı poşetler vs.

Oha temizlik odası. İyide neden açılmıyordu bu kapı şimdi?

Mecburen temizlikçileri bekleyecektim . Şimdi bir başka fobimle başetme zamanı.

Nefes alışlarım istemdışı hızlanıyor,kalbim teklemeye başlıyordu . Şimdi sakin olmalı ve başka şeylere odaklanmalıydım. Tam bir saat ,tabi oda zamanında işe başlarlarsa. Bir saat içinde ölmezsem gerisini hallederdim nasılsa. Bu kez, ayak yordamıyla sürünerek bir şeyler aradım ve tahminimce bir bidonun üzerine oturup beklemeye başladım. Tabi bu arada duyduklarımı da hazmetmek kolay olmuyordu. Şimdi işin ucu bana da dokunmuştu. Ben önemli değildim de eğer bana ulaşırlarsa Murat'a ve Bora'ya karşı kullanacaklardı . Bu çok kötü olurdu onların başına bela olmak istemiyordum .

Bu düşüncelerle vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Kapının açılmasıyla derin bir nefes almam bir oldu . Daha doğrusu alamamam. Ben oksijenle savaşırken kapıyı açan görevli telaş içinde bana yardım etmeye çalışıyordu.

"Ben.. Benim.. git...mem... ger....ek "

"Hanımefendi iyi gözükmüyorsunuz , bi doktor.."

"Hayır.. ben... İyi...yim"

Çıkışa nasıl koştuysam otomatik kapının mesai dışında kapandığını unutmuş ve güçlü bir şekilde toslamıştım. Güvenliğin kapıyı açmasıyla kendimi dışarı attım ama ne atış . Oha yine bi şeye çarptım bu daha yumuşaktı.

"Hüzün??? İyi misin ?"

Nefes nefese kalmış kalp atışlarımı düzene sokmaya çalışıyordum. Şu an Bora'yı görmek çok iyi gelmişti..

"Iyiyim merak etme Bora. "

"İyiki iyisin ya kötü olsaydın ne halde olurdun kimbilir"

"Bora abartma ,araknafobinin yanında bide klostrofobim var . Başka da bişeyim yok "

"Nerde kapalı kaldın peki ?"

"Temizlik odasında."

"Neden?"

"O.. o uzun hikaye. Hilal nerde ?"

"Evde bizi ..."

"Tamam hemen konuşmalıyız o zaman"

"Hilal'den gizli ?"

"Evet onuda panikletmeye gerek yok"

"Hmm demek ortada panikleyecek bir durum var.Anlat bakalım "

"Ha..hayır burda olmaz bir an önce uzaklaşmalıyız"

"Zaten burda ne işin olduğunu hala anlamıyorum ya ,hadi neyse . Araba şu tarafta ."

Yeni bir öksürük atağını da atlatmaya çalışırken (ne ?Hem fobimle yüzleşmek hemde kapıya toslamak kolay degildi) sendeleyince kolumda inanılmaz bir acı duydum.

"Aaaaaaahhhhhhhhh, Bora ne yapıyorsun?"

Şaşkınlıkla yukarı kaldırdığı bluzumun kolundan içeri bakıyordu.

"Canımı yakıyorsun çek elini "

"Canını yakan ben değilim canım kolunu düşme diye tuttuğumda bağırdın, bende bakıyorum ,ama gördüğüm kadarıyla canını yakan ben değil kolundaki morluk. Fena çarpmışsın. "

"Oooo özür dilerim,"

Kötü görünüyordu,kırılmış olma ihtimali bir hayli yüksekti duyduğum acıya bakılırsa.

"Birde benden özür mü diliyorsun? Kızım sen tam bir antikasın ya?"

"Bora!! Konuşmamız gerekiyor hemde hemen .."

Elide ,gözü de hala kolumdaydı.

"Tabi önce bir hastaneye gittikten sonra konuşuruz elbette .."

"Hastanemi Bora anlamıyorsun eğer hemen konuşmazsak hastane yerine morga gitmen gerekebilir. "

"Yuh !!! Bi yavaş gel kızım ya . Ne morgu?"

"Burda olmaz "

Sessizce emretmiştim resmen . Oda ciddiyeti sonunda anlayıp olumlu anlamda başını salladı ve arabaya doğru yürümeye başladık.

Kolumun acısını hisettirmeyecek kadar büyük bir yük vardı omuzlarımda şu an . Kolumu erteleyebilirdim ama bu konuyu acilen halletmeliydik. İşin ucu Murat,Bora ve Hilal'e dokunmadan önce....

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin