ALIN YAZIM

yas....

Bora. ...

"Offffff başım çatlamak üzere....
Ne b.... vardı sanki bu kadar içecek geri zekalı herif. "

Bu alkol belasından kurtulmak için geçmişte yaşadığım zamanlar ,film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Düşünmesi bile kalbimin sıkışmasına sebep olmuştu. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve o sisli düşünceden uzaklaşmayı bekledim ...

" Aaa ... Hüzün. .. Ben ne kadar aptal bi adamım . Kız ne halde ben ne yapıyorum, Allah beni Kahretsin!. ... "

Hemen Hüzün'ün yattığı odaya koştum. Kapı açıktı. İçeri baktığımda Hüzün'ün hâlâ uyumakta olduğunu gördüm. Yalnız olması da rahatlatmıştı beni... Murat'ın yanında olacağından neredeyse emindim ama, olmaması daha da hoşuma gitmişti. ..

Uyandırmamak için ayağımın ucuyla yürüyordum. .. Başucuna geldiğimde terden sırılsıklam olduğunu farkettim . Üstelik serumu da bitmişti. ..

Hilal !!! hemen onu bulup Hüzün'le ilgilenmesini istemeliydim. En azından üzerini değiştirmeliydi. ..

Hemen salona doğru yürüdüm. .. Hüzün'ün kaldığı oda misafir odasıydı ve salonun alt , sol köşesindeydi. ... Bu salon genelde bizim Murat'la oturup tavla ve bazende televizyonda oyun oynadığımız odaydı ... Diğer büyük salon ise ,girişteki uzun koridorun sonundaydı.

Hilal koltukta uyuyakalmıştı ... Yaklaşıp ,korkutmamak için sessiz konuşmaya çalışmıştım. ..

"Hilal !!! Hilal??"

Derin bir uykudaydı anlaşılan. ..

"Ya Hüzün bi git, ben kahvaltı etmiyorum. Sen ye git işine, ben kalkınca yerim"

????

Gülümsedim, aslında şaşırmış ve kızmıştım da... Ne yani Hüzün çalışıp evi geçindirirken bu hanımefendi yatıyor muydu? ? Allahım sana geliyorum ,sabır. ..

"Yok güzelim ben Bora ,şu an uyuduğun için sesimi Hüzün'ün sesiyle karıştırman gayet doğal. Şimdi sana kahvaltı hazırlamaları için emir vericem ,ama sen önce uyanmalı ve Hüzün'ün üzerini değiştirmelisin. .. "

Uyanmaya pek niyeti yoktu...

"Hilal !!! Hadi ama tatlım " Sesimi biraz yükselmiştim. ..

O an gözlerini kocaman açıp öyle bir kalkışı vardı ki, iki ihtimal de fenaydı ; ya kalkıp boynuma sarılacak ve hayaller Hüzün hayatlar Hilal olacaktı. . Ya da kalkıp suratıma daha önce hiç yemediğim ,o filmlerde bile izin verdikleri için adamlara binlerce küfür ettiğim ,meşhur kadın tokadını yicektim... Gözlerimi kapattım ve ikisine de razı olarak beklemeye başladım. ..

İkiside olmadı fırladı ve "Hüzün? ? O nerde ? iyi mi?"

Ohh çok şükür yırtmıştım..

"Çok terlemiş,üstelik serumu da bitmiş. Murat ortalarda yok ,sen üzerini değiştir de Murat'ta gelince serumu yeniler artık. .. "

Başka bişey sormadan .. "Tamam " deyip Hüzün'ün odasına gitti...

Bende bi ilaç almak için mutfağa. .
Dolaptan ilacı aldım,ve büyük bir bardak su.. Alkolden olsa gerekti çok susamıştım. .. İlacı ağzıma attım, suyla boğazımdan kayıp giderken şu lanet başağrısını da alıp gitsin diye dua ederken , Hilal'in çığlığı ile elimdeki bardağın yere düşüp tuzla buz olması bir oldu...

Koşarak odaya geldiğimde Hilal Hüzün'e sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. ..

Ben olduğum yerde çakılıp kalmıştım. Hiç bir uzvum çalışmıyor, beynimde durduğundan emir veremiyordu ....

Sadece bakıyordum şimdi boş boş. ..
Hüzün ölmüşmüydü? ?? Yoo olamazdı ki neden ölsündü?? Ben... ya ben ne yapacaktım peki?? Şu kısacık zamanda kendimi ona öyle bir adapte etmiştim ki, simdi o olmazsa nasıl devam edecektim? . İkinci kez bu hayata başlayamazdım... Buna ne kalbim ne de bedenim dayanabilirdi...

Babam... Annem.... Şimdide iki günde deliler gibi aşık olduğum kız. ..

Hüzün. ...

Bu da hayatımın son günü olurdu...

Ya sonsuzluğa başlamak onunla...
Ya da ardından bakmak yokluğuna. ..
Ya onunla bir çiçek olmak toprakta...
Ya da kuru bir dal onsuzlukta.....