ses...

39 3 0
                                    

Hüzün..

"Tamam kardeşim o zaman biz salatayı yaparız. "

Murat, telefonda Bora'yla konuşurken, bende gözyaşlarımı silmek için çabalıyordum. Tabi sürekli kovalamaca oynayıp biri diğerinin arkasından gelmeseydi çok daha iyi olacaktı . Yüzümü ellerine aldığında, başparmaklarıyla gözyaşlarımı silerken ,gözlerimin içine kocaman bir aşkla bakıyordu.

"Sevgilim, bunun üstesinden beraber geleceğiz. Sakın daha fazla düşünüp kendini üzme. Bizim sevgimiz senin bütün yaralarını kapatacak . Lütfen ağlama. Seni tanıdığımdan beri en fazla iki kez şahit oldum ağladığına. Oda birisi beni affettiğin ve diğeri de evlenme teklifimi kabul ettiğinde. Ki ikiside mutluluktandı. Şimdi ise acı çekiyorsun ve sen acı çektikçe ben kahroluyorum. Sana yalvarırım bunu kendine yapma. .. Şimdi istersen sen bi yüzünü yıka, Hilal'le Bora geliyorlar. Hilal'in canı yine acayip şeyler istemiş o yüzden yemekleri onlar getirecekler . Bize de salata düştü. Sen toparlanana kadar ben hallederim . "

Sadece olumlu anlamda başımı sallayıp ayağa kalktım. Tam dönüp yürüyecekken kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Dudaklarıma ateşli ve doyumsuz bir öpücük kondurdu, sonrada,

"seni seviyorum benim güzel karım "

Bu adamı ve bu kocaman aşkı haketmek için nasıl bir sevap işleyip ,kimin duasını aldım diye düşünerek ve Yaradan'a milyonkez şükrederek yukarı çıkıp, çabucak bir duş aldım, ağladığım belli olmasın diye biraz makyaj yaptım. Saçlarımı sadece kurutmak yeterliydi, kendi hallerindeki bukleler hoş bir hava veriyordu. Beyaz askılı elbisemi ,altına yine beyaz babetlerimi ve son olarakta saçıma beyaz saç bandımı geçirip aynada kendime baktım.

Murat'ın en sevdiği renk beyazdı. Ve gardrobumu neredeyse beyaz kıyafetlerle doldurmuştuk. Yüzüme gülücüğümü eklemeyi de unutmayarak tekrar aşağı indim . Mutfaktan sesler geliyordu. Gelmiş olmalılardı kesin. Mutfağa girdiğimde duyduğum ıslık kocamdan geliyordu.

"İşte benim kartpostal karım. Ne kadar şanslı olduğumu hatırlıyorum her baktığımda. " Deyip yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Way way way ,kardeşime bak sen ya, ne kadar güzelsin."

"Teşekkür ederim Bora.!"

O an karnına bakan Hilo yu işaret ettim . Eyvah ki ne eyvah!! Şimdi kendini şişman ve çirkin gören Hilal'in gönlünü almak çok zor olacaktı Bora için..

Salata tabağını elime alıp,Murat'a gözümle işaret edip bahçeye çıktım. Oda başını tamam anlamında hafif sallayıp arkamdan sürahi ve bardakları koyduğu tepsiyi alıp geldi .

Tabağı masaya bırakırken o çoktan sürahi tepsisini bırakmış arkadan belime sarılmıştı. Boynuma bir öpücük kondurup..

"Hmmm benim güzel karım misler gibi kokuyor yine. Sana her bakışımda yine aşık oluyorum bebeğim. Ve böyle giderse aşkından ölen ilk erkek ben olacağım..."

Dönüp bende onun yanağına bir öpücük kondurdum ve ..

"Eğer aşktan ölünseydi, inan şu an yanımda değil mezarımın başında olurdun sevgilim."

Biz birimize bakarken Hilal ve Bora yanımıza gelmişlerdi bile ,ki biz hissetmemiştik.

"Öhöm öhöm,şey pardon kumrular biz acıktıkta.."

Hilal bir eliyle karnını sıvazlıyordu.
Gülüşüp masaya geçtik. Envai çeşit yemek vardı masada . Ama hiç biride bana hitap etmiyordu .

Suşi, ıstakoz,ahtapot bacağı,kalamar,ve adını sorarak sonradan duyduğum ama asla öğrenemeyeceğim bir sürü böcek..

Bulanan midemi yatıştırmak için tabağıma salata alıp, diğerlerine bakmadan yemeye başladım. Tabi çokta afiyet olmuyordu ama mecburen ses etmiyordum . Aklımı başka birşeylere yormak için...

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin