Murat....
"Nuri baba??"
Arabayı park etmiş, inmek üzereyken şu ; endişesi yüzüne vurmuş ve sanki onu on yaş yaşlanmışçasına çökerten bu bağın adını merak ediyordum..
Ağır bir hareketle başını kaldırıp baktığında hafifçe gülümsedim. .."Onları çok sevdiğini biliyorum.. Ve sana söz veriyorum, bundan sonra Hilal de Hüzün de asla üzülmeyecekler... "
Anlamaya çalıştığına bahse girerim . Yüzü bunu haykırıyordu...
"Hangi babta peki evlat?? Sen ,de bakalım, neden bu kızlar seni bu kadar ilgilendiriyor? Beklentin ne ?"
Gülümsedim çünkü cevap bende çok netti...
"Çünkü Nuri ba...."
Evden koşarak çıkan ve kapının yanındaki duvara yumruk atan.... Bora??? Aman Allah'ım, Hüzün. ....
Nuri baba'yı da,Borayı'da ,bu dünyayıda unutmuştum . O an aklıma gelen tek bir şey vardı. ..'
NEFESİM, Hüzün. .'
Ne kadar yapabiliyorsam o kadar hızlı koştum. .
Şu anda gözüm hiç bir şeyi görmüyordu. . Hilal'in ağlamaları kulaklarımı tırmalıyor ,bu ihtimal bile beni çıldırtmaya yetiyordu..Zaten açık kapıya nasıl çarptığımı bende bilmiyorum . Kapının sesiyle Hilal bana baktı ve hemen ayağa kalkıp , donmuş halde öylece kaldığıma aldırış etmeden , gelip ellerime kapandı. ..
"Murat..... Muratt nolur yardım et nefes alamıyo...."
" Nefes alamıyo" demişti demi az evvel Hilal? ??... Nefes almıyor değil alamıyor? ????"
Bir anda yerle bir olan şu koskocaman dünya yeniden aynı hızla yerine oturuverdi sanki . Işık hızıyla Hüzün'ün başına geldim... Bileğini elime alıp nabzını kontrol ettim..
Bir zamanlar bir kız için ağlayacaksın deseler ,en iyi ihtimalle ona gülerdim (olmadık küfür ve hakaret barındıran sözleri söylemeye gerek bile yoktu. .)
Ama şu an , Onun yaşadığını anladığım an ,gözlerim bayramlarını ilan etmişler ve yaşları kainata duyurmak için salıvermişlerdi...
"Ohh çok şükür, Hilal kendine gel Hüzün yaşıyor. .."
Ağlamaktan helak olmuştu zavallı. .. Hıçkırıkların izin verdiğince konuşmaya çalıştı. .
"Ama nefes alamıyor, ölecek işte. . Ölecek ve beni bir başıma bırakıp gidecek .... Biliyor musun ? O'ndan nefret ediyorum . Bir gün beni birakacagini biliyordum ,tıpkı ailem gibi beni terkedeceğini de ... Ama ebediyen gideceği hiç aklıma gelmezdi.. Onu hiç affetmicem... hemde hiç "
Koşarak kapıdan çıkarken Nuri baba'ya çarpmıştı tabi o gitmesine izin vermeyerek tutup sımsıkı sarıldı. .
"Gitmeyecek kızım, o hiç bir yere gitmeyecek. Bizi bırakmaz o .."
Ben o şoku anlatınca derhal tansiyon aletini çıkarıp ölçtüm .. dokuza dört. . Çok düşmüştü. ... çantayı hızlıca karıştırıp hemen bi inotropik ilaç bulup bitmiş olduğunu farkettiğim serumun girişine enjekte ettim... Sonrada inhalasyon aletini alıp daha yüksek bir dozda ilaç yerleştirip inhale ettim.... sonrada serumu yenileyip içine birazda NACİ (sıvı gıda takviyesinde kullanılan karışım ) ekleyip, kendine gelmesi için dua etmeye başladım. ..Elini ellerimin arasına alıp küçük bir öpücük kondurdum ( ateşi hâlâ yüksekti ama önemli olan şu an nabzının normale dönmüş olmasıydı ) ve gözümü dahi kırpmadan gözlerine bakmaya başladım. ..
Olabilecek en derin şekilde bir nefes verdikten sonra (ki bu üzerimdeki yükün hafiflemiş olmasının bir ifadesiydi)
"İyi olacak"... dedim... Allah'ıma şükürler ederek..
Birden Hilal'in sevinç çığlığı ile kendine geldiğini anladığım Nuri baba'nın gözlerinden akan yaşa takıldı gözlerim. ... Ağlıyordu üstelik kan bağı olmayan sadece vefa borcu olan bir yabancı için. .. sırf sevdiği için. ..
Ne ara olmuştu anlamadım ama bir anda Hüzün'ün diğer elini Bora'nın ellerinin arasında görünce içime oturan bir hasetle başetmeye çalıştığımı farkettim. ..
Korktuğum sanırım başıma gelmişti ve Bora (da)Hüzüne aşık olmuştu. ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIN YAZIM
Lãng mạnBaşınıza her gelen şeyin KADER olduğuna mı inanıyorsunuz??? Adı KADER olsada , Bunu siz çiziyorsunuz... *Tüm hakları yazara aittir. Alıntı yapılamaz,kısmen veya bütün olarak hiç bir yerde paylaşılamaz ,kullanılamaz. * Yeni bölümler uzun ve akıcı şe...